Topkapı Sarayı Müzesi ve Türkkad (Türk Kadınları Kültür Derneği) İstanbul Şubesi'nin ortaklaşa düzenledikleri sergide Hz. Hüseyin'in cübbesi, Hz. Fatıma'ya atfedilen hırka ve seccade, Hz. Ali'nin kılıcı, Kerbela toprağı, gibi sarayda korunan, lakin çoğu şimdiye kadar vitrine çıkartılmayan eserler yer alacak. Osmanlı'dan günümüze kadar gelen Ehl-i Beyt sevgisini en güzel şekliyle anlatma maksadıyla yola çıkan serginin küratörlüğünü Topkapı Sarayı Kutsal Emanetler Dairesi Şefi Sevgi Ağca üstleniyor. Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu'ndan çıkıp ilk kez sergilenecek eserler, 24 Kasım'a kadar görülebilecek. Türkkad'ın 'Gözlerden Uzak Bekleyenler' serisi kapsamında açılacak sergi Ramazan ayına denk gelmesiyle pek çok ziyaretçiyi ağırlayacağa benziyor.
Şûra Suresi'nin yirmi ikinci ayetinde, 'Ya Muhammed söyle, ben kendi peygamberliğim için sizden bir ücret talep etmiyorum. Ancak benim yakınlarımı seviniz.' buyrulur. Osmanlı'nın sanatında, edebiyatında ve musikîsinde de Ehli Beyt sevgisinin yansımalarını görmek mümkün. Yavuz Sultan Selim'in Mısır'ı fethi ve bu fetih ile halifelik makamının Osmanlı Devleti'ne intikaliyle birlikte, Ehli Beyt'e âit birçok özel eşya Osmanlı Devleti'nin özel koruması altına girdi. Osmanlı sultanları, Kutsal Emanetler Dairesi'nde Hz. Peygamber'in aziz hatıralarıyla birlikte, Ehli Beyt'e âit olan veya onlara atfedilen eşyaları yüzyıllar boyunca büyük bir özenle saklayarak günümüze ulaşmasını sağladı.
Türkkad İstanbul Şubesi Başkanı Cemalnur Sargut, 'Biz her Türk insanı gibi atalarımızın mirasıyla Ehli Beyt sevgisiyle büyüdük. Onlar gibi Allah'ın iltifatına mazhar olmak için yaşıyoruz. Bu sergi Ehli Beyt'in izni ve lütfudur. Sevgi, bölücü değil bütünleştiricidir. Peygamber ve ailesine duyulan hislerin manası tevhid ve bütünlemek için çabadır.' diyor. Sergi, hem Hz. Muhammed'e hem de Ehli Beyt'e olan sevgiyi daha da perçinlemek için iyi bir vesile olabilir.
Zaman
