Diyanet İşleri Başkanlığı Din Eğitimi Dairesi Başkanı Dr. Ulvi Ata, Kur'an kursu hizmetlerinin ihtiyaç sonucu ortaya çıktığını belirterek; bu kurslarda Kur'an eğitimin yanısıra, ahlaki değerler, birlikte yaşamanın vazgeçilmez ilkeleri, barış- kadeşlik gibi değerlerin de vurgulandığını söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Eğitim Dairesi Başkanı Ulvi Ata, CİHAN'a yaptığı açıklamada Kur'an kursu hizmetlerinin ihtiyaç sonucu ortaya çıktığını kaydetti.
Kursun açılabilmesi için asgari 15 kişinin başvuruda bulunması gerektiğini kaydeden Ata, yetkililer tarafından yapılan inceleme ve hazırlanan raporların uygun olması durumunda, izinin Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından verildiğini, kursların rutin aralıklarla denetimlerinin yapıldığını aktardı.
Ata, ekim - mayıs dönemini kapsayan 32 haftalık kursların yanısıra, yaz Kur'an kurslarının da bulunduğunu ifade etti.
2007-2008 eğitim - öğretim yılında 249 bin 973 öğrencinin 32 haftalık kurslara devam ettiğini, bu kişilerin büyük bir bölümünün ev hanımı olduğunu söyleyen Ata, Kur'an kurslarının ev hanımlarının sosyalleşmesine de imkan sağladığına dikkat çekti.
Ata, '32 haftalık kurslardaki öğrencilerin yüzde 74'ü 18 ve üstü, yüzde 57'si 32 ve üstü yaş grubundan oluşuyor. Yüzde 91'i ise bayanlar. Yaz kurslarına, ilkokul beşinci sınıfı bitiren öğrenciler iştirak edebiliyor. Bu kurslara geçen yıl 1 milyon 436 bin 168 öğrenci katıldı.' şeklinde konuştu.
Yatılı Kur'an kurslarının, 32 haftaya dahil kurslar arasında yer aldığını belirten Ata, şöyle devam etti: 'Bu kursların bir bölümünde, Kur'an-ı Kerim'in baştan sonra ezberlenmesi anlamında hafızlık eğitimi veriliyor. Bu eğitim ciddi bir eğitimdir. Bunun için yatılı Kur'an kursları oluşturulmuştur. Bu yatılı kursların tamamına yakını hafızlık eğitimine ayrılmıştır. İhtiyacı olduğu tespit edilen öğrenciler orada barınır. Yatılı Kur'an kursu sayısı da değişkendir.'
'KURSLAR TÜRKİYE GENELİNDE NÜFUSA ORANTILI BİR DAĞILIM SERGİLİYOR'
Kur'an kurslarının, Türkiye genelinde nüfusa orantılı bir dağılım sergilediğini aktaran Ata, 'Bölgedeki ihtiyacın karşılınması halinde, oradaki kursa ara vererek; görevliyi, ihtiyaç duyulan başka bir yere yönlendiriyoruz. Fiziki yeterliliğini yitirdiyse, öğrenci kapasitesi düştüyse, o kursun eğitim öğretimine ara veriliyor.' şeklinde konuştu.
32 haftalık kurslarda, yaklaşık 11 bin civarında Kur'an kursu öğreticisinin bulunduğunu söyleyen Ata, son birkaç yıldır, öğreticilere yönelik hizmet içi eğitimler verildiğini hatırlattı.
Ata, 'Önümüzdeki günlerde yeni eğitim öğretime başlamadan tüm arkadaşlarımızı hizmet öncesi eğitime alacağız. Yaz Kur'an kurslarından önce de Türkiye genelinde bu hizmette görev alacak tüm personelin eğitimlerini tamamlamıştık. Bu amaçla görsel ve işitsel eğitim materyallerini hazırladık.' diye konuştu.
'BÖLGEDE YAYGIN DİN EĞİTİMİ İHTİYACININ NE OLDUĞU TESPİT EDİLEREK, PROGRAM HAZIRLANIYOR'
Bölgede yaygın din eğitimi ihtiyacı tespit edildikten sonra, bunu da göz önünde bulundurarak Kur'an kursu programlarının hazırlandığını aktaran Ata, 'Programlar, alandaki Kur'an kursu öğreticilerinin, üniversiteden ve başkanlıktan uzmanların iştiraki ile sürekli güncellenir. Örgün eğitimde öğrencilerin, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde aldıklarını tekrarlamadan, ona ilave, gündelik yaşam içinde, dinin pratiklerini yaşamaya dönük programlara ağırlık veriliyor. Öğrenciler, öncelikle Kur'an'ın doğru okunması bilgi ve becerisi için müracaat eder ama bunun yanısıra, ahlaki değerleri, bizi biz yapan değerleri, birlikte yaşamının vazgeçilmez ilkelerini, barış, kadeşlik, kadirşinaslık gibi milletimizin ortak değerlerini de bu Kur'an kurslarında elde etme imkanı bulurlar.' dedi.
Kaynak: CHA