Dolar

34,9533

Euro

36,7005

Altın

2.997,96

Bist

10.009,59

Aynı oyuncu aynı eski sahnede

Eğer Obama seçilirse Ortadoğu faciasında ağa düşecek ve taraf tutmak zorunda kalacak.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-08-09 07:42:00

Aynı oyuncu aynı eski sahnede

Barack Obama Orta Doğu?da oyununu sergilerken, ben -Colin Powel?ın gözünde oldukça demokratik olan, daha sonra Bush?un bombalamak istediği Katar?ın uydu kanalı- El Cezire stüdyolarındaydım. Bütün o tuhaf İspanyol danslarından, çaresizce biraz Arap umudu çıkarmaya çalışırken, söylediğim gibi oyun yayındandı. Hiç şans yoktu, ona söyledim. Obama veya MacCain?in kazanması Araplara göre hiç bir fark yaratmayacaktı.

Batılılar Obama?nın ikinci isminden dolayı yada siyahi olduğu için Araplara yakınlaştığını düşünüyorlar. Yanılıyorlar. Araplar onu seviyor ?ya da seviyorlardı- çünkü o fakir bir şekilde büyüdü. Onlar gibi, eziyetin ne olduğunu o da anladı ? ya da daha çok onlar anladığını sanıyor-. Fakat onlar çabucak besin zincirinin neresinde yer aldıklarını keşfettiler. Obama?nın denklemi İsrail?de 24 saate karşı Ramallah?ta 45 dakika idi. Evet o özdeyişi biliyorum. Bütün ABD başkan adayları Ağlama Duvarına, soykırım müzesi Yad Vahsem?e ve kayıpları olan bazı İsrail köy ve kasabalarına (Pilistinlilere yapılan o ziyaterlere nazaran hernekadar önemsizde olsa) İsrail güvenliği vs hakkında konuşmak için kutsal ziyaretler düzenlerler. Bu, İsrail?in ABD başkanının seçilmesini kolay karşıladığının bize her zaman söylendiği anlamına gelmez. Yanlış. Tabi ki İsrail bunu kolay karşılayacak, çünkü çok yakında Başkan, seçildikten sonra Orta Doğu faciasında ağa düşecek ve taraf tutmak zorunda kalacak ?tabiki İsrail tarafını- ve bir sonraki seçim zamanı gelecek ve Başkanın elleri yeniden bağlanacak, yeniden İsrail?in güvenliğinden (Filistinlilerin güvenliğinden ziyade) bahsediyor olacak ve eski yolculuğa tekrar başlayacağız.

Tıpkı Lübnanlılar gibi, sağ partiler Likud veya Kadima?dan bir başkan yerine İşçi partili bir başkanın daha iyi olacağına kim inanır; parlak bir fikir fakat, -İsrail?i kim yönetirse yönetsin- bombalar Lübnan?a düşmeye devam ediyor. Bu, ABD Başkanının, katliyam süresince sonsuz Yahudi ızdırabını anlamaması değil,-Arapların bunu halen kabul etmeyecek olmaları ne yazık- fakat ikinci dünya savaşı sona erdi ve halen İsrail, Yahudiler için ve sadece Arap toplaklarındaki Yahudiler için sömürgeler kurmaya devam ediyor. Barışa katkı sağlamayan yeni Yahudi yerleşimlerine, Gordon Brown?un bir kaç gün öncesinde işaret ettiği gibi, tabi ki Obama da genel olarak işaret etti. İsrailliler, Obama?nın ayrılışından sonra 24 saat içinde, ilave sömürge inşaası ifadeleri hakkında her iki adamın da ne düşündüklerini gösterdiler.

Fakat Obama?nın, danışmanları için, ABD Orta Doğu Politikası oluşumlarının en berbat fiyaskolarında iki tanesini seçtiğinin kimse farkına varmadı mı? AIPAC?ın (Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi-Amerika?daki en güçlü İsrail lobisi-evet Obama?nın geçen ay yalakalandığı Aipac?ın aynısı-) eski ünlü üye personeli (ve Oslo anlaşmasını yapmayı başaramayan adam) işte bir kez daha; Dennis Ross. Ve işte Amerikan Büyükelçisi olarak ambargo altındaki Irak?ta ölen yarım milyon çocuğun bedeli buna değerdi diyen ve daha sonra İsrail?in abluka altında olduğunu ilan eden; Madeleine Albright. Bu, şimdiye kadar ABD?li bir siyasetçinin, Filistin tanklarının Tel Aviv sokaklarında olduğunu zannettiği ilk zaman olsa gerek.

Fakat bu hüzünlü eski oyun orada bitmiyor. Hiç kimse hikayeyi takip etmiyor çünkü gereksiz tekrarlardan ibaret. Max Boot?un Wasington Post?da ustaca belirttiği gibi, Demokratların candostu seçiminde aniden onların en gözde hedefi olmaktan çıkan, Irak Yeşil Bölge Başbakanı Nuri El Maliki yer alıyor.

Durun bir dakika! Mayıs 2006?da Maliki ?bir buçuk yıl içerisinde kendi birliklerimiz bütün Irak vilayetlerinde güvenliği devralmaya muktedirdir? şeklinde açıklama yapmıştı. Beş ay sonrasında da ?(aynen alıntı) sadece destekleme görevi için çokuluslu güçlerin bir kısmının kalması ve Irak güvenlik güçlerinin tümüyle güvenlik pörtföyünü devralmaları aylarla ifade edilecek bir mesele? olduğunu söylemişti. Daha sonra Ocak 2007?de Maliki övünerek ?üç ila altı ay içerisinde Amerikan ordusuna olan ihtiyacımız önemli ölçüde sona erecek? diyordu.

Dört ay sonrasında, yine aynı noktada iddia ediyordu ?Irak güçleri 8 ay içerisinde tüm vilayetlerde tüm güvenliği kontrol edecek?. Irak?taki güvenlik pörtföyü fikrinin yanında, kendi askerlik arkadaşları onun saçmalıklarının hiçbiriyle aynı fikirde değildiler. Basra?da Iraklı Komutan, ABD askerlerinin 2020?ye kadar kalmasını isterken, Başbakanın kendi Savunma Bakanı, kendi kuvvetlerinin 2012 ye kadar sorumluluğu üstlenemeyeceğini iddia etti!

Bütün bu saçmalıkları dikkate almasak bile, Obama, birliklerini Irak?tan çektinten sonra onlarla ne yapmak istiyor? Obama onları, 2001 yılında tam anlamıyla bozguna uğrayan ve şuan daha önce hiç olmadığı kadar güçlü olan Taliban?ın olduğu, yabancı ordular için mezar olan bir yere; Afganistan?a gönderecek. Ben Obama?ya ?Talipler? olarak bilinen vahşi bir savaşçı gurubun dahil olduğu bir yığın Afgana karşı İngiliz zafer bildirisini bulabileceği ?1878-80 ikinci Afgan Savaşı ek-24?e bir göz atmasını tavsiye ederim. Bu adamlar İngilizlerden özel bir askeri seçip, onu ele geçirmek için bir intihar saldırısı düzenleyip, kendi arkadaşları önünde o askerin boğazını keserler.

Ve bu bana, 2001?de karanlık milis yönetiminin son günlerinde, bir danışmanla Kandahardaki Taliban?ın ileri gelenlerinden Molla Abdullah diye biriyle, yaptığım kasvetli bir görüşmeyi (Jack Strow?un İngilizcesiyle gösteriş yaparak söylediği gibi) hatırlattı. ?Eğer bizim insanımız döner bu kayıp ülkeyi geri alırsa bu bir başarıdır? demişti. ?Eğer bunun için çalışırken ölürsek şehitliğe ulaşırız ve bu da bizim için büyük bir başarı olur... Eğer Kandahar?dan atılırsak dağlara çekilir ve Ruslara karşı yaptığımız gibi gerilla savaşı başlatırız.? Taliban?ın savaşa gireceğini ve daha önce hiç olmadığı kadar çok Amerikalıyı tuzağa düşüreceklerini söylemişti. Ve şimdi Obama askerlerini bir başka Müslüman ülkede daha savaşa girmek için takviye ediyor. Eğer kazanırsa.



Bu makale Muzaffer Demirkılınç tarafından TİMETURK için tercüme edilmiştir.



Haber Ara