Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Suriye'de tasfiyeler zinciri

Suriye'de neler oluyor? Son bir kaç ayda meydana gelen müphem cinayetler ne manaya geliyor?

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-08-07 01:35:00

Suriye'de tasfiyeler zinciri


Cemal Sultan*

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed?in sağ kolu olarak nitelendirilen General Muhammed Süleyman?ın öldürülmesi, gerek yönetim kademesinde görev alanlar gerekse ülkede konuk edilenler açısından Suriye?de meydana gelen müphem suikastlar zincirinin en son halkasını teşkil ediyor.

Bilindiği gibi Hizbullah?ın en stratejik isimlerinden biri olan İmad Muğniye, geçtiğimiz Şubat ayında kimliği belirsiz kişiler tarafından suikastla öldürülmüştü. Muhammed Süleyman?ın ise ülkenin Kuzeybatısı?ndaki Tartus vilayetindeki yazlığında denizden açılan ateşle vurulduğu ifade ediliyor. Cenazesinin kaldırılması sırasında Başkan Beşşar?ın kayınbiraderi ve Askeri İstihbarat Birimi?nin başı olan Asıf Şevket, Başkanın kardeşi Mahir el-Esed ve Cumhuriyet Muhafızları Başkanı?nın hazır bulundu. Bilindiği gibi Esed ailesi, ülkenin bütün yönetim kademelerindeki en küçük ayrıntılara dahi hâkim durumda.

Suriye, Hizbullah?la bağlantı kurma, silahlandırma ve finanse etmekten sorumlu generalinin öldürülmesi konusunda şu ana kadar hiçbir tarafı suçlamadı. Hatta bazı analizciler, Muhammed Süleyman?ın tasfiyesinin aslında Hizbullah?ın İmad Muğniye?nin öldürülmesinin intikamı olarak yorumluyorlar. Nitekim o dönemde bazı taraflar Suriye?yi bu tasfiyeyi yapmakla suçlamıştı. Ben İmad Muğniye cinayetiyle ilgili Suriyeliler'in resmi olarak herhangi bir tarafı suçlamayacağını yazdığımı hatırlıyorum.

Hâlbuki Suriyeliler cinayetin işlendiği dönemde İsrail?i suçlayan açıklamalar yapmışlar ve konuyla ilgili belge ve bilgilerin kamuoyuna açıklanacağını ifade etmişlerdi. Aylar geçmiş olmasına rağmen şu ana kadar bir şey açıklanmadı. Ancak Suriye medyasının mutat olduğu üzre suçu İsrail?in üzerine yıkmaması çok garip. Demek ki Suriye yönetimi kimseyi ikna edemeyen ve gülünç olmaya başlayan bu konuyu artık daha fazla zorlamak istemiyor. Başka haberler ise bu suikastın, Suriye?deki yönetim içerisinde etkin olan kanatların birbirlerini tasfiye hareketinin bir parçası olduğunu belirtiyor.

Suriye Askeri İstihbarat Başkanı olan ve Lübnan?daki işlerini yıllarca ustalıkla yürüten ve yönetimde etkin bir isim haline gelen General Gazi Kenan?ın intihar ettiği söylenmişti. Kimse İsrail?i, onu öldürme suçunu yüklemedi. Ondan önce de Başbakan Mahmud Zabi öldürülmüştü. Zabi?nin de intihar ettiğini söylemişlerdi. Şimdi ise Esed?in kayınbiraderi ve askeri İstihbarat Kurumu Başkanı General Asıf Şevket?in başında bir çok sorun bulunuyor. Son dönemlerde onun pasifize edildiği ve gizlendiği yönünde haberler geliyor. Ortalıktan kaybolmasından önce son kez alenen göründüğü belirtiliyor.

Birkaç ay sonra bu ismin de intihar ettiği söylendiğinde şaşırmayacağımızı ifade etmek isteriz. Çünkü bu yaşananları yargılayacak ya da kontrol edecek ülkede hukuki hiçbir kurum yok, bütün medya hükümetin kontrolü altında. Bağımsız medyadan bahsetmek mümkün değil. Hukuki olsun ya da olmasın herhangi bir sivil girişim hemen bastırılmakta.

Şurası açıktır ki gerçek anlamda devletin varlığının esamesinin okunmadığı Suriye?de, kaynağı ve kimin yaptığı bilinmeyen suikastlar zinciri devam edecek. Çünkü ülke, bütün kurumları, askeri ve sivil müesseseleriyle Alevi/Nusayri bir azınlığın demir yumruğuyla yönetiliyor.

Karar mekanizmasının anahtarları ise Esed ailesinin elinde. Oğullar, enişteler, kayınbiraderler, amcalar ve dayılar. Hepsi doğal olarak Alevi/Nusayri mezhebinden. Bunun dışındakiler içi boş dekordan ibaret. Bütün bu olayların Suriye?nin İsrail?le gerçekleştirdiği belirsiz görüşmeler sürecinde meydana geldiğini gözden kaçırmamak lazım. Farklı ülkelerin başkentlerinde muhtelif görüşmeler yapılıyor ancak kamuoyuna yansıyan hiçbir şey yok.

Ne bir belge ne bir ayrıntı dışarı sızıyor. Acaba, ?İsrail?le barış konusunda yönetimdeki kanatlar içerisinde bir anlaşmazlık mı var?? sorusu akıllara geliyor. Yoksa bir darbe teşebbüsünün önlenmesi mi? Kesin olan bir şey var ki, o da bu gelişmeler nedeniyle ?Direniş Kampı? olarak adlandırılan ülke ve hareketler, hesaplarını mümkün olan en hızlı bir şekilde yeniden gözden geçirecektir.


*Mısırlı gazeteci-yazar.

Bu makale İslam Özkan tarafından TİMETURK için tercüme edilmiştir.


İlgili haberimiz:

Suriye'de gizemli suikast İsrail'in işi mi?

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara