AK Parti de yol haritasını belirledi. Başbakan Tayyip Erdoğan, gerginliği yumuşatacak adımlar atacak. Baykal ve Bahçeli ile görüşme gündemde. Hükümet, ekonomi ve AB üzerinde yoğunlaşacak. Demokratikleşme hedefinden vazgeçilmeyecek. Ancak 'sivil anayasa'nın yöntem ve kapsamı değişecek. Erken seçim ihtimali yok. Sıcağı sıcağına kabine değişikliği de beklenmiyor.
Anayasa Mahkemesi'nin 'kapatmama' kararının ardından AK Parti, yol haritasını çizdi. Buruk bir sevince yol açan kararı 'milat' kabul eden Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ilk hedefi toplumsal gerginliği yumuşatacak adımlar atmak; ekonomi ve dış politikaya ağırlık vermek.
Demokratikleşmeden vazgeçilmeyecek ancak 'Sivil Anayasa'nın yöntem ve kapsamı değişecek. Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı, atılacak birçok adım için belirleyici olacak. Erken seçim ihtimali tamamen ortadan kalktı. Kabine değişikliğinin de sıcağı sıcağına yapılması beklenmiyor. Başbakan Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşerek toplumsal barış mesajı vermesi de gündemde.
Meclis, bugün tatile giriyor. AK Parti, 1 Ekim'e kadar olan 2 aylık süreyi çok iyi değerlendirmek istiyor. Erdoğan'ın kararın hemen ardından bir araya geldiği bakanları ve partili kurmayları ile yaptığı durum değerlendirmesi yeni dönem stratejisini ortaya çıkardı. Edinilen bilgilere göre, kararın kapatmama şeklinde olması sevinçle karşılansa da para cezası, partilileri hoşnut etmedi. Bazı parti yöneticileri karar için 'şartlı tahliye' benzetmesini yaptı. Başbakan Erdoğan da, 'Bu durum bizi memnun etmedi. Biz hiçbir zaman laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmadık.' dedi. Toplantıda, Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararının beklenmesi kararlaştırıldı. Kararın eylül ayı ortalarında açıklanması bekleniyor. Başbakan Erdoğan, gerekçeli kararın ortaya çıkmasından sonra Bakanlar Kurulu, MKYK ve MYK'da detaylı bir değerlendirme yapacak.
AB turları yeniden başlıyor
Hükümet, ekime kadar siyasi tansiyonu düşürmeyi hedefliyor. Erdoğan, bu sürede enerjisini iç ve dış sorunların çözümüne harcayacak. Mümkün olduğu kadar siyasi polemiklerden uzak durmaya çalışacak. İşsizlik, ekonomik durgunluk, kuraklık öncelikleri olacak. İç ve dış gelişmeler nedeniyle durağan seyreden Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilere yoğun mesai harcanacak. Başbakan Erdoğan'ın ekim ayına kadar bazı AB ülkelerine seyahat yapması ve Avrupalı liderlerle bir araya gelmesi bekleniyor.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın uyarılarını dikkate alan AK Parti, siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıracak düzenlemenin de yer aldığı anayasa değişikliklerini yapma konusunda kararlı. Bunun için Mahkeme'nin gerekçeli kararı bekleniyor. Kararın içeriği atılacak adımlar için yol gösterici olacak. Yüksek Mahkeme'nin hangi eylemleri ya da hangi beyanları 'odak' için delil gördüğü gerekçede ortaya çıkacak. AK Parti yöneticileri, beyanların odak için delil gösterilmesi durumunda sıkıntılı bir durumun doğacağı görüşünde. Bu durumda, düşünceyi açıklamanın sınırları iyice daralacak. Milletvekillerinin yasama faaliyetlerinin delil gösterilmesi halinde de aynı değerlendirme yapılıyor. Anayasa'nın 10. ve 42'nci maddeleri ve belediyelerin uygulamalarına ilişkin değerlendirmeler de önem taşıyor.
'Sivil anayasa'nın kapsamı daralıyor
AK Parti'nin 22 Temmuz seçimleri öncesi en önemli taahhüdü olan 'sivil anayasa' rafa kaldırılmıyor. Ancak, hem yöntem hem de içerik olarak değişiklik yapılacak. Geniş bir uzlaşma zemini aranacak. CHP ve MHP ile temasa geçilecek. İki partiden en az birisinin desteği sağlanmadıkça değişiklik yapılmayacak. Bunun için öncelik üzerinde uzlaşılan konu ve maddelere verilecek. Mutabakat sağlanamayan düzenlemeler gündeme gelmeyecek.
Anayasa Mahkemesi'nin kapatma kararı vermesi durumunda ara veya erken seçim kaçınılmaz olacaktı. Kapatmama kararı erken seçim ihtimalini ortadan kaldırdı. AK Parti'nin güven tazelemek için bir baskın seçime gideceğini iddia edenler olsa da parti yönetimi buna karşı çıkıyor. AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Ergün, erken seçimin gündemlerinde olmadığını net bir şekilde açıkladı. Ergün, 'Daha seçimden çıkalı bir yıl oldu. Partiler kendi pozisyonlarını görmek istiyorlarsa önümüzde yerel seçimler var.' dedi. AK Parti, ekim ayı ile birlikte 27 Mart 2009'da yapılacak belediye seçimlerine odaklanacak. Belediye seçimlerinin öne alınma ihtimali de yok. Büyük kongresini 2009'un sonbaharında yapacak olan AK Parti'de belde ve ilçe kongreleri tertipleniyor. Erdoğan, yerel seçim kampanyasından önce ilçe kongreleri için Türkiye'yi dolaşacak.
Başbakan Erdoğan, 22 Temmuz seçimlerinden sonra sınırlı bir kabine revizyonu ile yetindi. Az sayıda bakanı değiştirdi. Erdoğan'ın, karar sonrasında topluma mesaj vermek için 'kan değişimi'ne gitmesi bekleniyor. Tarih olarak eylül ve ekim ayı gösteriliyor.
Başbakan'dan çağrı: Yeni bir başlangıç için kardeşlik bağlarımızı tazeleyelim
Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak Atatürk'ün gösterdiği çağdaşlaşma hedeflerine doğru durmadan yoluna devam edeceğini belirtti. Bu yolun dönüşünün olmadığını kaydeden Başbakan, 'Taze bir başlangıç için gelin umutlarımızı, hayallerimizi, kardeşlik bağlarımızı, vatandaşlık şuurumuzu bir kez daha tazeleyelim.' çağrısı yaptı.
Başbakan Erdoğan, televizyonlarda yayımlanan 'Ulusa Sesleniş' konuşmasına 'yeni bir başlangıcın arifesindeyiz' sözleriyle başladı. Her devlet gibi Türkiye'nin de sorunlarının bulunduğunu kaydeden Erdoğan, aşılamayacak engel olmadığını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti: 'Bizim sabit noktamız, birlik ve bütünlüğümüzdür. Bunu koruduğumuz takdirde, önümüzde parlak bir gelecek için tarihî imkan ve fırsatlar bulunduğunu bilelim. Yeter ki, birbirimize inanalım, güvenelim. Aramızda kuşkuya, evhama, güvensizliğe yer olmasın. Aramıza fitne, nifak tohumları ekmek isteyenler fırsat bulmasın. Zaman zaman birliğimize, bütünlüğümüze, gelecek umutlarımıza, huzur ve istikrarımıza kastedenler yolumuza çıkabilir. Çeteleşmeler, hukuk dışı yapılanmalar, terör şebekeleri karşımıza çıkabilir. Ama milletimiz, hükümetimiz ve anayasal kurumlarımız mücadele iradesine sahiptir. Sonuna kadar da mücadelemiz devam edecektir.'
Güngören'deki bombalı patlamaya da değinen Başbakan, bu tür hain tertiplerin hiçbir zaman amacına ulaşamayacağını tekrarladı. Menfur saldırının terörle mücadeledeki azim ve kararlılığı daha da artırdığını ifade eden Başbakan, 'Son günlerde artan bir şekilde giriştikleri çaresiz ve amaçsız eylemler gösteriyor ki artık hiçbir yerde güvenli bir sığınak bulamayacaklarını anlamış bulunuyorlar. Bu çırpınışları da fayda getirmeyecektir. ' diye konuştu. Ankara, Zaman
Karar, ifade özgürlüğü açısından Türkiye'yi geriye götürebilir
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Anayasa Mahkemesi'nin AK Parti hakkında verdiği karardan herkesin ders çıkarması gerektiğini belirtirken, bazı endişelerini dile getirdi. Neticenin hukukî açıdan çok tartışılacağını belirten Çiçek, 'Bu karar acaba ifade özgürlüğünü genişletiyor mu daraltıyor mu? Karar Türkiye'yi geriye de götürebilir.' uyarısında bulundu.
Cemil Çiçek, CNN TÜRK'te yayınlanan Eğrisi Doğrusu programında Taha Akyol'un sorularını cevaplandırdı. Anayasa Mahkemesi'nden çıkan sonucun iyi değerlendirilmesini isteyen Çiçek, parti olarak eleştiri yapmayı erken bulduklarını söyledi. Çiçek, bunun için gerekçeli kararı beklediklerini ifade ederken, davanın partiyi aşan boyutuna dikkat çekti. İfade özgürlüğü konusunda endişelerini dile getiren Çiçek, kararın Türkiye'yi geriye götürebileceğini anlattı. Çiçek, 'Bu karar acaba ifade özgürlüğünü genişletiyor mu daraltıyor mu? Biz ne yapmışız ne söylemişiz de mahkeme bu karara varmış? Bu kararın partimizi aşan boyutu var. Aksine bir karar sadır olana kadar devlet faaliyetleri bu karar çerçevesinde icra edilecek.' diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Çiçek, Anayasa Mahkemesi'nin reform çağrısına da değindi. Çiçek, bu konudaki sorunu çözmek için 'farklı bir üslupla tartışma' yapılması gerektiğini söyledi. Çiçek, 'Bir anayasal sıkıntının olduğu ortadadır. Sayın Mahkeme Başkanı'nın açıklamaları da ortada. Belki bu konuları bugüne kadar tartıştığımız üslubun dışında tartışarak bir şeyi çözmek için tartışmamız gerekir. Bu manada demokratikleşmeyi sağlayabilmek için bazı somut adımların atılması gerekiyor.' ifadelerini kullandı.
Cemil Çiçek, bundan sonra yapılacakları ise şöyle sıraladı: AB konusuna daha yoğun çalışmak, ekonomiye ağırlık vermek ve demokratik standartlardaki sıkıntıları gidermek.
Başbakan Yardımcısı Çiçek, NTV'de ise siyasetin önünün açılması için 'biraz demlenmeye' ihtiyaç olduğunu bildirdi. Liderler arasında temas trafiği için CHP lideri Deniz Baykal'ın adım atması gerektiğini belirten Çiçek, şu görüşü dile getirdi: 'İki sebepten Sayın Baykal'ın gelmesi lazım. Öncelikle bizim alacağımız var. Onların genel merkezini ziyaret ettik. Bizim bir alacağımız var. Onun için bize gelmesi lazım. Sayın Baykal kararla ilgili olarak da bizim açımızdan 'bir üzücü olay olduğu' yönünde olumsuz bir tespit yapıyor. En azından nezaketin gereği 'geçmiş olsuna gelmesi' lazım. Bizim açımızdan geçmiş olsunluk bir durum elbette yok. Kendisi nazik bir insandır. Bir sigara içimi mesafedeyiz.' İstanbul, Zaman
Başbakan'dan çağrı: Yeni bir başlangıç için kardeşlik bağlarımızı tazeleyelim
Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak Atatürk'ün gösterdiği çağdaşlaşma hedeflerine doğru durmadan yoluna devam edeceğini belirtti. Bu yolun dönüşünün olmadığını kaydeden Başbakan, 'Taze bir başlangıç için gelin umutlarımızı, hayallerimizi, kardeşlik bağlarımızı, vatandaşlık şuurumuzu bir kez daha tazeleyelim.' çağrısı yaptı.
Başbakan Erdoğan, televizyonlarda yayımlanan 'Ulusa Sesleniş' konuşmasına 'yeni bir başlangıcın arifesindeyiz' sözleriyle başladı. Her devlet gibi Türkiye'nin de sorunlarının bulunduğunu kaydeden Erdoğan, aşılamayacak engel olmadığını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti: 'Bizim sabit noktamız, birlik ve bütünlüğümüzdür. Bunu koruduğumuz takdirde, önümüzde parlak bir gelecek için tarihî imkan ve fırsatlar bulunduğunu bilelim. Yeter ki, birbirimize inanalım, güvenelim. Aramızda kuşkuya, evhama, güvensizliğe yer olmasın. Aramıza fitne, nifak tohumları ekmek isteyenler fırsat bulmasın. Zaman zaman birliğimize, bütünlüğümüze, gelecek umutlarımıza, huzur ve istikrarımıza kastedenler yolumuza çıkabilir. Çeteleşmeler, hukuk dışı yapılanmalar, terör şebekeleri karşımıza çıkabilir. Ama milletimiz, hükümetimiz ve anayasal kurumlarımız mücadele iradesine sahiptir. Sonuna kadar da mücadelemiz devam edecektir.' Güngören'deki bombalı patlamaya da değinen Başbakan, bu tür hain tertiplerin hiçbir zaman amacına ulaşamayacağını tekrarladı. Menfur saldırının terörle mücadeledeki azim ve kararlılığı daha da artırdığını ifade eden Başbakan, 'Son günlerde artan bir şekilde giriştikleri çaresiz ve amaçsız eylemler gösteriyor ki artık hiçbir yerde güvenli bir sığınak bulamayacaklarını anlamış bulunuyorlar. Bu çırpınışları da fayda getirmeyecektir. ' diye konuştu.
Zaman