Haber Merkezi / TIMETURK
Rajeshree Sisodia*
Narin genç kadın, toz kaplı bir bavulu yatağının altından çıkarıp içini altüst edip bir şeyler arıyor. Aradığı şeyi bulup çıkardığında hafifçe gülümsüyor. Son beş senedir onu koruyan plastik çerçevesinden bir fotoğraf çıkarıyor.
?Bu o. Bu Saleembhai? diyor, Firuze Banu Salembhai Memon: ?Bu benim kocam, onu öldürmelerinden önce?. 25 yaşındaki dul bir an duraksıyor, yanında 3 çocuğunun 2?si var. En küçüğü 6 yaşındaki Muskan Banu gözlerini kısarak adamın asil görüntüsüne bakıyor, hiç hatırlamadığı babasının.
Firuze Banu?nun kocası Batı Hindistan Eyaleti Gujarat?da 5 sene önce bıçaklanıp öldüresiye dövülmeden önce yüzüne asit atıldı. Öldürülme nedeni basitti, çünkü o Müslüman?dı.
Bölünme ardılı Hindistan?ı harap eden en kötü ayaklanmanın binlerce kurbanından biri olarak bu 27 yaşındaki oto-çekçek sürücüsü, bir babanın, bir kocanın ve bir evladın aziz hatırasından biraz daha fazla anlam taşıyor. Hindu milliyetçileri olduğunu iddia eden isyancılar cinayet, tecavüz, yağmalama ve kundaklamaya giriştiğinde Şubat 2002 katliamı başlamış oldu.
Mezalim, 27 Şubat 2002?de doğu Gujarat?taki Godhra?da Hindu hacıları taşıyan trende 58 kişinin öldürülmesinin intikamı olarak kıvılcımlandı. Müslümanları hedef alan 3 aylık geniş sistematik şiddet, devletin gözü önünde Mahatma Gandhi?nin doğum yerini kan gölüne çevirdi.
Suçüstü hükümet
200 binden fazla kişi evlerinden ayrılmak zorunda kalırken yaklaşık 2 bin kişi merkezi ve doğu Gujarat?da daha sonra Hindistan başkanı olacak Kocheril Raman Narayanan dâhil birçoklarının başını çektiği organize ve planlı bir soykırım serisinde katledildi.
Firuze Banu, dul olduğu günü sanki dün gibi hatırlıyor. Yakınlardaki evler ve dükkânlar yağmalanmaya ve yakılmaya başladığında aile Tarsali-Baroda?daki evinden kaçmak zorunda kaldı. Eşini, çocuklarını ve ailesini çekçekine bindiren Saleembhai, en büyük kardeşine birkaç km ötedeki acil durum kampına götürmesini, kendisinin sonra geleceğini çünkü araçta yer olmadığını söyledi. Firuze?nin kocasını en son o zaman gördü.
Polis yetkilileri, Saleembhai?nin cesedini bir su kanalında ertesi gün buldu. Çekçek ehliyetiyle teşhis edilebildi. Banu, ?Yaralarından dolayı bakılamayacak şekilde olduğu için bize gösterilmedi. (Öldüğü söylendiğinde) doğru olduğuna inanamadım. Çok iyi bir insandı. Herkesle iyi geçinirdi. Çocuklarım için üzgünüm babalarını kaybettiler? sözleriyle o günü anlattı.
Ayrım yapmayan katiller
Kurbanlarının çoğunluğu Müslüman olsa da, isyancılar yollarına çıkan daha alt kasttan Hinduları, Adivasis (animist olan Hindistan yerlileri) ve Hıristiyanlara da acımadılar.
36 yaşındaki kocası Keshubhai, 2002 Nisan?ında çalıştığı tekstil fabrikasından evine dönerken bir petrol bombasına hedef olduğunda Hindu Lalitaben Keshubhai Parmar da çaresizdi,
Gujarat?ın en büyük şehri Ahmedabad?da farklı dinlerin kolonisi Dani Limbra?da ayaklanmacılar bir sonraki kurbanlarının kim olduğunu düşünmeden ona Molotof kokteyl attıklarında iki çocuk babası evine varmak üzereydi. Keshubhai hastanede 4 gün bilinçli kaldı ta ki kan bulunamadığı için kan kaybından ölene kadar.
?Eski bir yarayı deşmenin anlamı ne? Bu benim kaderimde vardı. Kimi affedeceğim?? diye soruyor 36 yaşındaki Lalitaben, bir zamanlar kocasıyla yaşadığı evde. Çalışmaktan yorulmuş yüzüyle, alnında bindi?nin (evli Hindu kadınların alınlarına yaptıkları dekoratif nokta) yokluğuyla Lalitaben kızgın.
Onun hisleri farklı dinlerin bir arada olduğu Ahmedabad?daki ender bölgelerden Dani Lambra?daki Hindu, Hıristiyan ve Müslüman komşularınınkine karışıyor. Farklı inançlardan insanlar ele ele verip bölgenin güvenliği için çıktıkları devriyeler 2002?deki şiddetten az yarayla atlatmalarını sağlamış.
Üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen, Gujarat mezaliminin sorumlularının çoğunluğu serbest. Nadir durumlarda bazıları mahkeme önüne çıkarılarak şiddetteki katılımları sorgulanıyor. Sosyal ve politik iklim, soruşturmaların güçlükle yürütülmesine neden oluyor.
Baroda?da Mart 2002?de 14 kişinin diri diri fırında yakıldığı Best Bakery davası, Gujarat?da değil Bombay?ın dışından bir yerde görüldü. Gujarat yargıçları delil yetersizliğinden 21 sanığı salıvermek zorunda kaldılar.
Yüksek yargıçlar heyeti şahitleri taciz etmekten ve aşağılayıcı cezalar nedeniyle devlet polisini eleştirmişlerdi. Hatta bu eleştiri Gujarat hükümetinin savcıların hayati delilleri toplarken hata yaptıklarını itiraf etmesine neden olmuştu.
Best Bakery davasında 9 sanık, geçen sene Bombay?da müebbet hapse mahkûm edildi. Hindistan Yüksek Mahkemesi?nin Bharatiya Janata Parti?siden (BJP) meclis üyelerinin görgü şahitlerini korkuttuğu yönündeki kararı, katliam ve yüksek seviye BJP üyeleri arasındaki ilişkiyi gözler önüne serdi. 2002?de Gujarat?ı yöneten ve beş yıl önce ulusal olarak erkte olan (federal seviyede) BJP şu an devletin başında.
Adalet Eksikliği
İnsan hakları çalışanları, 2002 ayaklanmalarının ve Hindistan?daki diğer toplumsal şiddet olaylarının sorumlularının çoğunluğunu oluşturan BJP ve diğer Hindu ulusalcı organizasyonları karşısından etkin siyasi bir dengeleyici olmadığından asla suçlarının hesabını vermeyecekleri uyarısında bulunuyorlar.
Laiklik taraftarları, aşırı sağcı Hindu grupların dokunulmazlık içinde hareket etme özgürlüğünde oldukları için, alt kıtada sistematik toplumsal şiddeti ve gerginliği körükleyen nedenin bu adalet eksikliği olduğuna inanıyorlar.
BJP, Gujarat mezaliminde ya da toplumsal şiddetin yakın örneklerinde varlığını inkar ede dursun, Hindu ulusal politikalarını hararetle savunan diğer politik ve sosyal gruplarla birlikte oluşturduğu politik etkinin sonuçları yadsınamaz.
BJP, beş milyondan fazla üyesi olan Sangh Parivar organizasyonun bir parçası. Şemsiye organizasyon BJP ve Swayamseval (RSS) gibi gruplara korunma ve rehberlik sağlıyor.
Bu organizasyonlar varlıklarını Hindistan?da Hinduizm?i yaygınlaştırma amaçlarıyla bu alt kıtada ve dışarıdaki Hindulardan aldıkları siyasi ve maddi desteklere dayanıyor.
Her ne kadar bu izlek alt kıtanın her yerinde olmasa da, milyonlarca Hindu, Müslüman ve Hıristiyan arasındaki ayrımın derinleştiğine ve BJP?nin ya tek başına ya da koalisyonda yönetimde yer aldığı Hindistan bölgelerinde Hindu olmayanlara karşı yönelik şiddetin artışına işaret ediyor.
BJP yönetimindeki kuzeydeki Rajasthan?daki yeni devlet okul kitaplarında faşizm övülmekte. Bunun yanında komşu Gujarat da Hindu ve Müslüman bölgeleri arasında ayrımcılığa şahit oluyor.
BJP?nin koalisyon ortağı olarak yönetimde olduğu doğu Hindistan eyaleti Orissa ve merkezi Madhya Pradesh?de, Hıristiyanlar saldırıya uğraması, kiliselerin yakılması ve Müslümanlara yönelik taciz ve şiddet haberleri gibi gelişmeler halk sürtüşmesi tohumlarının gelişip meyve vermesi için mükemmel şartları hazırlıyor.
Acı Hasat
Baroda?da bisiklet dükkânında 46 yalındaki Abdülbhai Rasheedbhai Soni (gerçek adı değil) bu acı hasadın ödülünü toplayanlardan. Zincir yağı içindeki elleri bozuk bir bisikleti tamir için maharetle çalışıyor.
3 metrekare var yok dükkanı, tornavidalar, somun anahtarları, lastik demirleri ve boş chai (Hindistan çayı) bardaklarıyla dolu. Fatehpur Adaniya Pul yolunun ?yanlış? tarafında. Yanlış çünkü ağırlıklı Hindu bölgesine sınır önemli bir yerde dükkanı olan bir Müslüman olduğu için.
Soni, ?yanlış? inanç sahibi olduğu için ödemesi gereken bedeli zor yolla öğrenmiş. Dükkanı ve üzerindeki evinin aşırı sağcı Hindu sloganlar atan ayaklanmacılar tarafından ateşe verildiği 17 sene önce tacizin ve şiddetin başladığını anımsıyor.
Farklı anti-terörizm kanunuyla ilgili olarak birçok kez tutuklandığını, gözaltındayken işkence gördüğünü ancak hiçbir suçlama olmadan salıverildiğini anlatıyor. Haksızlık sürekli tehditlerin ve taşlamanın süregeldiği bu güne kadar devam ediyor.
3 çocuk babası evli Müslüman, ailesinde kimsenin başına gelmeyecek belalarla karşı karşıya olduklarını anlatıyor: ?(Gujarat) Hükümeti hiçbir şey yapmıyor, polisin bir yardımı yok. ? Polis bizim karşımızda çünkü hükümet onlara o şekilde davranmasını söylüyor onlarda onu yapıyor. Müslümanlara taciz azalacağına artıyor. Eğer iyi insanlar hükümete gelirse, işler yoluna girebilir?.
Gujarat?ın en büyük şehri Ahmedabad?da Halim Mas Allah Raka Mansuri, politikacıların irfanına inancını yitirmiş. 67 yaşındaki Mansuri?nin oğlu Mevlana Ahmet Hüseyin Allah Raka, Cinayet Masası polisleri tarafından, teröre karıştığı gerekçesiyle dört yıl önce alınmış.
34 yaşında medrese öğretmeni Mevlana Ahmet, Terörizmle Savaş Yasası (POTA) altında 2002 ayaklanmalarının öncesinde tutuklanan çoğunluğu Müslüman yaklaşık 1.000 kişiden biriydi.
Geçmişe dönük olmayarak yürürlükten kaldırılan yasa, terörizmle suçlananları tutuklamak için kullanılmıştı. Her ne kadar tutuklananların bazıları şimdilerde serbest bırakılsa da, Mevlana Ahmet Hüseyin?in de içinde bulunduğu 180 kişi hala gözaltında.
Onları asla affetmeyeceğim
Ahmedabat?ın eski merkezi Paanch Kuan?ın bir odalı evin duvarındaki eski bir Mekke posteri ve gürültülü bir tavan pervanesi altında oğlunun dini yüzünden seçildiğini söyleyen Halime Masi şöyle devam ediyor: ?Mevlana medresede çalışırdı, çocuklara Kur?an öğretirdi. Bu yüzden tutuklandı. Polis çocukları ve gençleri (terörist olmaları için) eğittiğini düşündü. ? Onları (polis ve Gujarat Hükümeti) yaptıklarından dolayı asla affetmeyeceğim. Onları Allah?a havale ettim. Biz aciziz?.
Halime Masi?nin oğlunun tutuklanmasının 2 ay sonrasında, sağcı Hindu ulusalcıları, Orissa?nın ülkenin Gujarat?tan sonra ikinci Hindu eyaleti olacağını iddia ettiler. Güney Orissa?nın küçük bir köyü Biriguda?daki Hıristiyanlar, Noel öncesi kiliselerinin ateşe verildiğinde, bu meşum kehanetinin çekim gücünü öğrendiler.
Bu tecavüz, kiliseleri, din adamlarını ve Orissa?nın 1,1 milyonluk Hıristiyan toplumu üyelerini hedef alan saldırılardan en yakın olanı.
Tüm Hindistan Hıristiyan Konseyi Orissa Bölgesi başkanı Dr. Pran R. Paricha, SP?yi Hıristiyanlara karşı şiddeti yönetmekle suçladı. Paricha, ?Hindu sağcılarının amacı Hindistan?ı herkesin Hindu olduğu bir Hindu ülkesi yapmak. Başka hiçbir din olmamalı. Azınlık dini gruplara terörle yıldırıp onları Hinduizm?e döndürmeye çalışıyorlar? diye ekledi.
Orissa?da ücretsiz eğitim sunan ve politik partiler, esnaf odaları, öğrenci birlikleri, kadın grupları ve yardım dernekleri üzerinde söz sahibi SP?nin, Hindistan?ın diğer bölgelerinde olduğu gibi Orissa?daki yaygın erişimi, ideolojisini kapı kapı dolaşıp satmak için ona benzersiz bir altyapı sunuyor.
SP, Orissa?da tek başına 3 bin bedava okul açarken RSS eyaletteki varlığını 1999?da bölgeyi tarumar eden siklondan ve 2004 Kasım?ında Güneydoğu Asya Tsunamasi?nden sonra güçlendirdi.
Kurtarma çabalarına ilk yardım elini uzatan RSS üyeleri doğal felaketlerden faydalanarak etki alanlarını genişlettiler. Hem organizasyonun profilini yükselttiler hem de ülke ve dışında yaşayan Hindulardan kaynaklarını genişlettiler.
1995?den beri Orissa?da toplumsal şiddeti araştıran California Enstitüsü?nden Dr. Angana Chatterji, sağcı Hindu milliyetçilerinin Orissa?da Müslümanlara, Dalit?lere (Kast?ın dışındaki Hindular) ve Adivasis?lere karşı sistematik bir şiddet yürüttüğünü ve eyalet hükümetinin kapısında olan bu şiddete gözünü kapadığı uyarısında bulundu.
Sesler Hindistan?ın kalbine kadar yankılanmış görünüyor. Merkez eyalet meclisindeki laik gruplar tarafından yürütülen araştırmalar Kasım 2003?te çoğunluğu kazanan BJP?nin ardından Müslüman ve Hıristiyanlara yönelik şiddetin arttığını ortaya koydu.
Tüm Hindistan Laik Forumu Genel Sekreteri Ram Puniyani, meclisteki Hıristiyan ve Müslümanlara karşı çoğunluğu eyalet hükümetinin bilgisi dahilinde yürütülen sistematik şiddetin seviyesinin arttığını ve geçmişte inanç bazlı şiddete çok az maruz kalkan bölgelere bile tansiyonun yayıldığını söyledi.
Puniyani, ?Bu toplumları (Müslüman ve Hıristiyan) kontrol altında tutmak ve hareketlerini kısıtlama düşüncesidir. Sistematiktir. ? Sürekli yavaşça kaynayan bir süreçtir ve belirli dönemlerde bazı problemler ivmelenir.?
Gücün Suiistimali
Madhya Pradesh Hükümeti Bakanı Rakesh Sahni, eyalet hükümetinin halk şiddetini önlemede yetersiz kaldığı suçlamalarını sert şekilde reddederken, milletvekili hükümetinin toplumsal düzeni savunmaya bağlı olduğu ve büyük toplumsal durumlara dönüşmeden münferit olayları durdurmada ?etkin? ve ?anında? müdahale ettiğini ekledi.
Devletin halk şiddetini görmezden geldiği suçlamalarının tamamen yanlış olduğunu söyleyen Orissa eyalet yetkilileri de benzer bir reddiye açıkladı.
İçişleri Bakanlığı Orissa Bölümü Başkan Yardımcısı Upendra Nath Sahoo, ?Biriguda bazı olaylar vuku buldu ancak ondan sonra hiçbir şey olmadı. Ondan önce hiç halk şiddet yoktu? diye ekledi.
Merkezi Hindistan hükümeti çok daha ihtiyatlı ve inanç bazlı şiddeti adresleyen ilk yasa olan Halk Şiddeti Tasarıs?nın Parlamento önüne getirmeyi planlıyor.
Tasarı, halk şiddetine dahil olmakla ya da olduğunda seyretmekle suçlanan polis yetkililerine kötüye kullanılmasına açık çok fazla yetki verdiği yönünde eleştiriliyor.
RSS ve SP?yle ilgili gücün kötüye kullanımı suçlamaları RSS ve SP?nin ulusal sözcüsü Ram Madhav tarafından reddedildi. Hindistan?ın belirli merkezlerinde Hindularla Müslümanlar arasında ?bir problem? olduğunu itiraf etti ancak ülkedeki isyanların yüzde 90?ının Hıristiyan ve Müslüman toplumlar içindeki sorun çıkaranlardan kaynaklandığını ekledi.
Madhav, ?Müslüman liderlerle konuşmaya çalışıyoruz. Her iki toplum (Hindu ve Müslüman) için en önemli olan bir araya gelmeleri ve sorunları siyasi liderler üzerine yüklemeden çözmeye çalışmalarıdır. ? Provokasyon olsa dahi, işin şiddete ulaşmadan durması için dostane ilişkiler kurulmaya çalışılmalıdır? diye konuştu.
BJP?nin ulusal sözcüsü Sidharth Nath Singh, 2002 Gujarat ayaklanmalarını lanetlerken BJP?nin halk şiddetini kışkırttığı iddialarını reddetti:
Singh, ?Kesinlikler bizim (BJP) bunları yaptığımızı, halka şiddetini desteklediğimizi reddediyorum. ? Eğer Müslümanlar Gujarat?ta tacize uğradıklarını düşünüyorlarsa, merkeze (Yeni Delhi) kanıtlarla gelmeliler. Hiç kanıtları yok. ? Sadece laf.?
Gujarat?a geri dönersek, siyasilerin halk şiddetinin bir problem olmadığı açıklamaları, hayatı onulmaz şekilde ayaklanmalarla değişen Firuze Banu için bir şey ifade etmiyor: ?Tekrar benzer şeylerin olacağından hala korkuyorum. Bunları yapanlar sokaklarda, cezalandırılmadılar. Tüm politikacılar aynı. Umuyoruz ki bu bir daha olmayacak, artmayacak? Böylece bir arada barış içinde yaşayabiliriz.?
(Birçok kez iletişime geçmeyi denememize rağmen Gujarat yetkililileri yorum yapmak için uygun değillerdi)
*Rajeshree Sisodia, Yeni Delhi?de 2005 Şubat?ından beri görev yapan freelance bir fotoğrafçı ve gazeteci. Alt kıtaya gelmeden önce Londra?da gazeteci olarak eğitim gördü ve çalıştı. Keşmir, Gujarat, Rajastan ve Bhopapal gibi Hindistan ve Afganistan?da çalıştı. Makaleleri, İngiliz Independent, London Times ve el-Cezire gibi yerlerde yayınlandı.
**Çeviri: Oğuz ESER