Haber Merkezi / TIMETURK
Ergenekon iddianamesinde 1 numara olarak özellikleri sıralanan ve TIMETURK'un ortaya çıkardığı İşçi Partisi'nin 3 ay önceki basın bildirisinde bu özellikleri örtüşen Emekli Tümgeneral Doğu Silahçıoğlu'nun Cumhuriyet Gazetesi'nde 6 ay önce yayımlanan 'Çıkış Yolu' yazısı herkesi şoke edecek.
5 AY ÖNCEDEN HERŞEYİ YAZMIŞ
Doğu Paşa, daha ortada AK Parti'YE kapatma davası açılmamışken, 03.02.2008 tarihinde ki yazısında 'AK Parti kapatılmalıdır' diyor ve bunun yollarını sıralıyor. Emekli Tümgeneral Doğu Silahçıoğlu'nun AK Parti'ye kapatma davası açılmadan 5 ay önce yazısında, AK Parti'ye kapatma davası açılması dahil olmak üzere sonrasında yaşanacak tüm olaylara aylar öncesinden yer vermesi dikkat çekiyor.
GELECEĞİ OKUMUŞ
Doğu Paşa yazısında 'Laik Cumhuriyeti savunmaya kararlı her yurttaş, hükümetin antidemokratik uygulamaları karşısında, toplumsal tepkisini olanca gücüyle ortaya koymalı; anayasal kurum ve kuruluşların da desteğinde, halkın geniş katılımıyla bir 'ulusal cephe' oluşturulmalı ve AKP hükümeti en kısa sürede iktidardan uzaklaştırılmalıdır!..' ifadelerini kullanıyor.
Doğu Paşa AK Parti'den kurtulmak için de yöntemleri şöyle sıralıyor:
Yöntemler
Bugün için yanıtı bulunması gereken soru; AKP'nin yönetimden nasıl uzaklaştırılacağıdır!..
Bunu gerçekleştirebilmek için kuramsal olarak üç temel yöntem mevcuttur!.. Bunlar; 'siyasal yöntem', 'hukuksal yöntem' ve 'toplumsal yöntem' dir!..
Siyasal yöntem:
- Meclis'te 'gensoru önergesi' vermek,
- Bunu kabul ettirebilmek için talebi 'güven oylaması' na dönüştürmek,
- Oylamada, '276' veya üzerinde oy çıkmasını sağlayarak hükümeti düşürmek,
- Ve sonuçta ülkeyi yeni bir 'genel seçim' e götürmektir!..
Ne var ki bugünkü koşullarda, Meclis yapısı içinde, bu kadar varsayımın art arda gerçekleşebilme olasılığı yoktur!..
Hukuksal yöntem:
Laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline gelen 'AKP' hakkında 'Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı' tarafından 'Anayasa Mahkemesi' nde dava açmak ve 'AKP' nin kapatılmasını sağlamaktır.
T oplumsal yöntem:
- Anayasal kurum ve kuruluşların da desteğini sağlayarak, laik Cumhuriyetin yanında yer alan demokratik kitle örgütlerini, sendikaları, meslek kuruluşlarını ve 'sol muhalefeti' bir araya getirmek; geniş halk yığınlarını harekete geçirmek,
- Hükümet üzerinde baskı oluşturarak, onu antidemokratik uygulamalarından vazgeçirmek,
- Hareketin yarattığı etkiyle 'sol muhalefeti' giderek güçlü hale getirmek,
- Sonunda hükümeti yönetimden çekilmeye mecbur etmektir.
Doğu Paşanın bu yazısından 1 ay sonra 17 Mart 2008 AK Parti'ye kapatma davası açılması dikkar çekiyor.
İşte Doğu SİLÂHÇIOĞLU Camhuriyet Gazetesi'nde yayımlanan yazısı...
Çıkış Yolu!.. Cumhuriyet, 03.02.2008
Laik Cumhuriyeti savunmaya kararlı her yurttaş, hükümetin antidemokratik uygulamaları karşısında, toplumsal tepkisini olanca gücüyle ortaya koymalı; anayasal kurum ve kuruluşların da desteğinde, halkın geniş katılımıyla bir 'ulusal cephe' oluşturulmalı ve AKP hükümeti en kısa sürede iktidardan uzaklaştırılmalıdır!..
O. Doğu SİLÂHÇIOĞLU
Türkiye'de bugün Cumhuriyet'in geleceğinden endişe duyan geniş bir kesim, neler yapılması gerektiğini düşünüyor!..
Çünkü Türkiye'nin getirildiği nokta kaygı verici!.. İçinde bulunduğumuz durum; Türkiye Cumhuriyeti'nin ülke bütünlüğüyle ve ulus tümlüğüyle; 'bölücü/ayrılıkçı hareket' ve 'siyasal İslam' belasıyla karşı karşıya olduğunun açık resmidir!..
Türkiye bir şekilde 'bölücü/ayrılıkçı hareket' in üstesinden gelebilecek olanaklara sahip görünmekle birlikte; ' siyasal İslam' la mücadelesinde giderek bir açmaza düşmekte; giderek bir çıkmaza doğru sürüklenmektedir!..
'Siyasal İslam' bugün Türkiye'de iktidara kadar uzanmıştır!..
Kim ne derse desin, siyasal İslam 'Türkiye Cumhuriyeti' ni teslim almıştır!..
Siyasal İslamla mücadelede yapılması gereken yalnızca bir şey kalmıştır!..
O da; 'AKP' iktidarının yönetimden uzaklaştırılmasıdır!..
Bu başarılamadığı takdirde mücadelede her adım sonuçsuz kalacaktır!..
Yöntemler
Bugün için yanıtı bulunması gereken soru; AKP'nin yönetimden nasıl uzaklaştırılacağıdır!..
Bunu gerçekleştirebilmek için kuramsal olarak üç temel yöntem mevcuttur!.. Bunlar; 'siyasal yöntem', 'hukuksal yöntem' ve 'toplumsal yöntem' dir!..
Siyasal yöntem:
- Meclis'te 'gensoru önergesi' vermek,
- Bunu kabul ettirebilmek için talebi 'güven oylaması' na dönüştürmek,
- Oylamada, '276' veya üzerinde oy çıkmasını sağlayarak hükümeti düşürmek,
- Ve sonuçta ülkeyi yeni bir 'genel seçim' e götürmektir!..
Ne var ki bugünkü koşullarda, Meclis yapısı içinde, bu kadar varsayımın art arda gerçekleşebilme olasılığı yoktur!..
Hukuksal yöntem:
Laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline gelen 'AKP' hakkında 'Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı' tarafından 'Anayasa Mahkemesi' nde dava açmak ve 'AKP' nin kapatılmasını sağlamaktır.
Ancak bu yöntemin uygulanmasında bazı dirençlerle karşılaşma ihtimali vardır:
- İçinde yaşadığımız ülkesel, bölgesel ve küresel koşullar,
- ABD'nin ve AB'nin iktidara sağladığı destek,
- Anayasa Mahkemesi'nin yapısal özellikleri,
sonuç alınmasını güçleştirebilecek etkenler arasındadır!..
T oplumsal yöntem:
- Anayasal kurum ve kuruluşların da desteğini sağlayarak, laik Cumhuriyetin yanında yer alan demokratik kitle örgütlerini, sendikaları, meslek kuruluşlarını ve 'sol muhalefeti' bir araya getirmek; geniş halk yığınlarını harekete geçirmek,
- Hükümet üzerinde baskı oluşturarak, onu antidemokratik uygulamalarından vazgeçirmek,
- Hareketin yarattığı etkiyle 'sol muhalefeti' giderek güçlü hale getirmek,
- Sonunda hükümeti yönetimden çekilmeye mecbur etmektir.
Bu yöntemin uygulanabilirliği;
- Geniş çapta örgütlenmeye,
- Güç birliği oluşturmaya,
- Toplu hareket etmeye bağlıdır.
Özetle; bu üç yöntem arasında, sonuç alınabilecek nitelikte yalnızca bir yöntem (toplumsal yöntem) kalmaktadır.
Ne var ki 'AKP' bir şekilde iktidardan uzaklaştırılsa bile, bu yöntemin başarıya ulaşması da bir diğer gelişmeye bağlıdır. O da; 'Atatürk Cumhuriyeti' yandaşlarının genel seçimler sonrasında siyasal iktidarı ele geçirebilmeleri ve yeni bir nesil yetişinceye kadar yönetimde kalmayı sağlayabilecek önlemler geliştirmeleridir. Çünkü 'AKP' ya da onun ardılları, seçimi yine kazandıkları takdirde, değişen bir şey olmayacak, bugünkü resim yeniden ortaya çıkacaktır!..
Tarihsel öğreti
Bilindiği üzere tarih geniş bir öğreti alanıdır. Hiç kuşku yok ki benzer olaylar her zaman aynı sonuçları doğurmasa da, gelişmeler belli çizgide seyretmektedir!..
Geçmişte yaşananlar; içinde bulunduğumuz sorunlar karşısında bize bir çıkış yolu göstermektedir!..
'27 Mayıs 1960 Devrimi' öncesinde, DP iktidarının siyasal baskılarına ve antidemokratik uygulamalarına karşı, CHP Genel Başkanı İsmet İnönü TBMM'de seslenmektedir:
'Baskı idaresine millet bütün namuslu teşkilatıyla, bütün sade vatandaşlarıyla direnecektir!..
Eğer bir idare insan haklarını tanımaz, baskı rejimi kurarsa o memlekette ayaklanma olur!..
Eğer insan hakları yaşatılmaz, vatandaş hakları zorlanırsa, baskı rejimi kurulursa, ihtilal behemehal olur!..
Şartlar tamam olduğu zaman, milletler için ihtilal meşru bir haktır!..
Fakat ihtilal aslında bir millet hayatının asla arzu etmeyeceği, çetin ve tehlikeli bir ameliyattır!..'
Siyasal yönetimlerin her zaman meşru girişimlerle el değiştirmesinden yana olan İnönü, bunu gerçekleştirebilmek için o dönemde, parti olarak geniş ve kapsamlı bir kampanyanın yürütülmesinden ve iktidara karşı: basın, üniversiteler, gençlik, meslek kuruluşları ve halkın da içinde yer alacağı geniş bir cephenin oluşturulmasından yanadır!..
Kaçınılmaz görev
Bugün için Türkiye'nin geleceği bir bilinmezlik içindedir. İktidarın meşru yöntemlerle yönetimden uzaklaştırılması toplum için kaçınılmaz bir görevdir.Ve bu görev mutlaka yerine getirilmelidir!.. Ne var ki demokrasinin olanaklarını kullanarak demokrasiyi yok edenlere karşı yine demokratik yöntemlerle mücadele verilmelidir!..
Yasadışı oluşumlara yönelme arayışları önlenmelidir!..
Laik Cumhuriyeti savunmaya kararlı her yurttaş, hükümetin antidemokratik uygulamaları karşısında, toplumsal tepkisini olanca gücüyle ortaya koymalı; anayasal kurum ve kuruluşların da desteğinde, halkın geniş katılımıyla bir 'ulusal cephe' oluşturulmalı ve AKP hükümeti en kısa sürede iktidardan uzaklaştırılmalıdır!..
'Atatürk Cumhuriyeti' ni savunan 'ulusal cephe' nin tüm yandaşları meydanları doldurmalı; milyonlar nereye gerekiyorsa oraya yığılmalı, nereye gerekiyorsa oraya çıkarılmalıdır...
Türk ulusunun aydınlık yarınları önündeki engeller kaldırılmalıdır!..
İlgili haber için tıklayın:
İddianamedeki 1 Numara mı?
Cumhuriyet yazarı Doğu Silahçıoğlu kayıp