Saskia Holmkvist, Sini Pelkki, Jussi Puikkonen, Carrie Schneider ve Sauli Sirviö?nün fotoğraf ve video enstalasyon işlerinden oluşan 'Gerilimli Sınırlar' sergisi, birbirine derinden bağlı olan 'bölge' ve 'baskınlık' temaları üzerinde duruyor. Serginin küratörlüğünü üstlenen Aura Seikkula serginin amacını, 'Evrimin uzun süreci boyunca insanlık, birey - toplum ilişkilerinden toprak mülkiyetine ve fiziksel mülkiyete kadar uzanan son derece karmaşık bir dizi bölgesel davranış geliştirmiştir. ?Gerilimli Sınırlar? adlı bu sergi, tanımlanarak sahip çıkılmış bölgenin, buyurgan bir yanı olup olmadığını sorgulamaktadır' şeklinde özetliyor.
'Gerilimli Sınırlar' sergisinde, yaşamları, gerçeklikleri, kimlikleri ve kültürleri belgelemenin, yorumlamanın, dışa aktarmanın, türetmenin, yeniden üretmenin, 'orada bulunmayanın izlerini' ya da 'gündelik politikaları' iletmenin bir yöntemi olarak fotoğraf ve videonun anlatım gücünden yararlanılıyor. Sergiye katılan sanatçılar, bölgesel ilişkiler sorunsalından yola çıkarak paylaşılan kimliklere kıyasla bireysel kimliklerin önemine ışık tutuyorlar.
Saskia Holmkvist sergideki video yerleştirmesinde, toplumsal trajedileri ve belli çatışma durumlarında oynadığımız rolü nasıl üstlendiğimizi araştıran bir anlatım geliştiriyor. Sergiye bir dizi fotoğraf ve video çalışmasıyla katılan Sini Pelkki?nin yapıtları ise, insanların birbirleriyle olan ilişkilerinden, yaşam ve etkileşim alanlarıyla ilişkilerinden doğan ürünleri gösteriyor. Jussi Puikkonen?in sergilediği fotoğraf çalışması bir yanda çağdaş, kentli ortamları, diğer yanda ise gündelik yaşamın bayağılığını, batılı tüketim kültürüne dair halleri ve bu hallerin, korunması olanaksız biçimlerini tartışmaya açıyor. Fotoğraflarında, tanıdık motifler ve sanat tarihsel referanslar kullanan Carrie Schneider, özel, kişisel alan ile gündelik toplumsal alan arasındaki ilişkinin tetiklediği huzursuzluk ve merak gibi çelişkili duyguları aktarıyor. Sergiye mekânsal bir fotoğraf yerleştirmesiyle katılan Sauli Sirviö ise yapıtında güncel kimliklerin artışını ve gelişimini inceliyor. Sanatçı, kimliklerin kesişimleriyle oynuyor ve bireysel kimliklerin oluşturduğu bir mozaiği ortaya koyuyor.