Ergenekon Operasyonu'nun karanlık yüzü Tuncay Güney hakkında ileri sürülen iddialar bitmiyor. Güney'in Akşam Gazetesi'nin arşivinde bulunan ve Susurluk skandalında ölen Abdullah Çatlı ve Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin'i aynı karede gösteren fotoğrafı Kanal D'ye sattığı ileri sürüldü. Güney'in ayrıca 1997 yılında bir DYP Afyon Milletvekiline, Abdullah Çatlı ile Mesut Yılmaz'ı aynı karede gösteren fotoğrafını 5 bin dolara sattığı ancak fotoğrafın daha sonra fotomontaj çıktığı belirtildi.
Akşam Gazetesinde Tuncay Güney'in de bulunduğu özel haber servisi (Soldan sağa) Jan Paçal, Mevlüt Yüksel, Erhan Öztürk, Tuncay Güney. Hakan Arslaneli, Haluk Girti ve oturan ile Ender Coşkun görülüyor
BEHİÇ KILIÇ (Gazeteci-yazar)
Tuncay Güney'i Aksam Gazetesi'ne alan benim. Yaptığı işlerden dolayı işin sıkıntısını çeken ve suçlanan da benim. İşadamlarında şantaj için servis kurmuşum. Bunların yanıtları o dönem çalıştığım gazete sayfalarındadır. Bu kişinin Akşam Gazetesi'nin arşivinden bir fotoğrafın çalınarak (Abdullah Çatlı'nın İbrahim Şahin ile birlikte halay çektiği fotoğraflar) Kanal D'ye satılması olayından sonra işine son verildiğini biliyorum. Bu kişinin televizyon programında ileri sürdüğü şeyler tamamen yalan.
HABER SERVİSİNE BEN ALDIM BENİ ZOR DURUMDA BIRAKTI
Güney'i, 1995-96 yılları arasında vekaleten Akşam Gazetesi'nin Genel Yayın Müdürlüğü'nü yaptığım dönemde işe aldım. Kendisini Tercüman Gazetesi'nin İdare Müdürü'nün yanında tanıdım. Güneydoğu ve terörle ilgili ilginç söylemleri vardı. Daha sonra benden iş istedi. Ben de Mehmet Ali Ilıcak'a söyleyip, özel haber servisinde değerlendirdim. Zor dönemlerdi. Gazetenin çıkış ve tutunma süreciydi. Ancak özel haber yoktu. Tuncay Güney'i özel haber servisinde değerlendirdik. Kendisi haber yapamazdı. Eğitimi yoktu. Ancak duyduğu bilgileri getirip bize anlatırdı. Biz de onları haber yapardık. Önemli olaylarda, bilgiye sıkıştığımız zamanlarda kendisinden faydalanırdık. Ancak kendisini hiç bir zaman bir gazeteci gibi kadro yapıp çalıştırmadık. Şimdi olsa bize getirdigi bilgiler için yine çalıştırırdım. Haber değeri olan bilgiler getirirdi.
Güney'i işe aldığım zaman Talabani ve Barzani ile tanıştığını söyledi. O dönem PKK'ya karşı olduklarını söyledikleri için her sözleri haber değerindeydi. Röportaj yapabileceğini söyledi. Ben de Mehmet Ali Ilıcak ile görüştüm. Gazetenin sıkışık bütçesinden kendisine ödenek çıkarttık. Kuzey Irak'a gitti. Ancak daha sonra tek başına gitmediği, bir gazeteci grubuyla birlikte gittiği ortaya çıktı. Ilıcak'a karşı zor duruma düştüm. Ancak yan bilgilerle o röportajı özel haber gibi yayınladık.
GAZETE ARŞİVİNDEN ÇALINAN FOTOĞRAF
Aksam Gazetesi'nin arşivinden Özel Harekatçı İbrahim Şahin'in Abdullah Çatlı ile birlikte sünnet düğününde çekilen fotoğrafların çalınarak Kanal D'ye satılması olayından sorumlu tutularak birkaç kişi ile birlikte işten çıkartıldı. Bu olaydan dolayı da çok büyük sıkıntı çektim.
MONTAJ FOTOĞRAFI MİLLETVEKİLİNE SATMIŞ
Tuncay Güney'in neden olduğu sıkıntılar bununla bitmedi. Mesut Yılmaz'ın, Abdullah Çatlı ile aynı karede görünen bir fotoğrafının olduğu bilgisi geldi. Fotoğraf o dönemin Afyon Milletvekiline 5 bin dolara satılmıştı. Bu fotografın peşine düştük. Uzun uğraşılardan sonra genel merkezin de araya girmesi ile fotoğrafa ulaştık. Mesut Yılmaz ile Abdullah Çatlı aynı karede görüntülenmişti. Ancak Mustafa Dolu, 'o fotoğrafın ANAP kongresi çıkısında AA muhabiri tarafından çekilen bir fotoğraf olduğu' yolunda bizi uyardı. Baktık ki hakikaten bu fotoğraf orada çekilen fotoğraf. Abdullah Çatlı oraya montajlanmıştı. Bizim için bunu çözmek zor olmadı. Araştırmalarımızda fotoğrafın Tuncay Güney tarafindan Afyon Milletvekiline 5 bin dolara satıldığını öğrendik. Kendisini çağırdım. Ancak niye çağırdığımı arkadaşlarından öğrenmiş olmalı ki bir daha gazeteye gelmedi.
MEVLÜT YÜKSEL: (Gazeteci) Akşam Gazetesi'nde Özel Haber Servisi Müdürlüğü yaptığım dönemde Tuncay Güney'i bizim servise bağladılar. Ancak kendisi fiilen bana bağlı olarak çalışmıyordu. Kendisine biz haber yaptırmıyorduk. Kendisi Behiç Kılıç'a bağlı olarak çalışıyordu. Ancak masası sandalyesi bizim servisteydi. Fakat getirdiği haberleri bana değil, Behiç Kılıç'a veriyordu. Kendisi bir defa Kuzey Irak'a gitti. Ancak getirdiği haberlerin kaynakları belli olmadığı için güvenemiyorduk. Susurluk skandalının özel harekatçılarla bağlantısını ortaya çıkartan fotoğrafın gazete arşivinden çalınarak Kanal D'ye satılması olayından sorumlu tutularak işten çıkarıldığını biliyorum.
TUNCAY ÖZKAN: (Televizyon sahibi) Susurluk skandalında mahkeme tarafından delil olarak kabul edilen fotoğrafları müdürü olduğu Kanal D haber bülteninde yayınlayan Tuncay Özkan ise bu fotoğrafların kendisine bir haber kaynağı tarafından getirildiğini belirtti. Gazeteport'a konuşan Özkan, 'Bu fotoğraflar bana halen de haber kaynağı olarak görüştüğüm bir kişi tarafından getirildi. Ben de bu fotoğrafları alarak kullandım. Kaynağımın da ismini verecek değilim' dedi.
Kaynak: GAZETEPORT