BM Güvenlik Konseyi (BMGK) 2009-2010 geçici üyeliği için yoğun temaslarını sürdüren Türkiye, Ekim ayında yapılacak seçimlerde grubunda en şanslı ülke olarak gösteriliyor.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan bu çerçevede yoğun temaslar yapmak için New York'ta bulunurken, her düzeydeki görüşmede Türkiye'nin dış politikası, bölgeye ve küresel anlamda ne tür katkılar sağladığı, özellikle güvenlik, barış, istikrar konusunda neler yaptığı anlatılıyor.
Konuyu A.A muhabirine değerlendiren Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Sedat Laçiner de bu yılki oylamada Türkiye'nin şansının yüksek olduğu görüşünde.
Türkiye'nin BMGK'deki geçici üyelik sürecinde şansının bugüne kadar fazla olmadığını, bunun en büyük nedenlerinden birinin çok güçlü adayların yer aldığı Avrupa grubunda bulunmuş olmasından kaynaklandığını ifade eden Laçiner, 'Ancak bugün gelinen noktada Türkiye'nin şansı oldukça yüksek' diye konuştu.
Buna neden olarak, Medeniyetler İttifakı gibi uluslararası projelerde Türkiye'nin artık 'kilit ülke' konumuna geldiğini gösteren Laçiner, ayrıca Türkiye'yi ilişkilerinden ve bölgedeki ağırlığından ötürü Orta Doğu ya da Arap dünyası gibi bölgelerin temsilcisi gibi gören ülkelerin sayısında artış olduğunu belirtti.
Geçmişten farklı olarak Türkiye'nin bu yılki BMGK sürecine ciddi şekilde yoğunlaştığını ifade eden Laçiner, Türkiye'nin oy gücü olan bazı küçük ülkelere maddi yardımda bulunduğunu, bazı ülkelere de o ülkelerin önemsedikleri konularda destek verdiğini söyledi.
Laçiner, çok ciddi lobiciliğin sonunda Türkiye'yi şanslı gördüğünü belirterek, Avrupa'dan doğal müttefikler bulunabileceği gibi, Afrika ve Asya ülkelerinden gelecek oyların sonuçta etkili olacağını ifade etti.
'BİRBİRİNİ SEVMEYEN ÜLKELER TÜRKİYE'Yİ SEVİYOR'
Geçmişte Türkiye'nin soğuk savaş ortamında oldukça çekingen, dost sayısı az ve Doğu dünyasıyla ilişkileri son derece sınırlı bir ülke olduğunu söyleyen Laçiner, ancak bugüne bakıldığında Türkiye'nin dostlarının sayısının sürekli arttığını kaydetti.
Türkiye'nin aracılığıyla süren İsrail-Suriye görüşmeleri ve son olarak ABD-İran hattındaki gelişmelere atıfta bulunan Laçiner, 'bu görüşmelerin birbirini sevmeyen ülkelerin ortak noktasının Türkiye'yi sevmeleri olduğunu açıkça gösterdiğini' ifade etti.
Tüm bu gelişmelerin Türkiye'nin sahip olduğu özel yeteneği gösterdiğine işaret eden Laçiner, 'BMGK'nin de böyle bir üyeye ihtiyacı var. Yani istikrar üreten, arayı bulabilen ve BM'nin gücünü artırabilecek Türkiye gibi bir ülkeye' diye konuştu.
'Türkiye'deki iç gelişmelerin seçim sonucuna negatif etkisinin olacağını düşünmediğini' belirten Laçiner, özellikle Türkiye'nin uluslararası sorunlarda son dönemde izlediği politikanın ülkeye puan kazandırdığını söyledi.
'TÜRKİYE HER KONUDA BİR ADIM ÖNDE OLABİLİR'
Laçiner, Türkiye'nin BMGK geçici üyeliğine seçilmesi durumunda, Türkiye'nin en büyük kazancının itibarının artacak olması olduğunu kaydetti.
İtibarın artmasıyla birlikte pek çok alanda kazançlı duruma geçilebileceğini belirten Laçiner, 'Türkiye'nin her konuda bir adım önde olan bir ülke haline gelebileceğini' ifade etti.
BM'de Türkiye'yi ilgilendiren çok sayıda konu bulunduğunu, bunlardan birinin de Kıbrıs olduğunu kaydeden Laçiner, BMGK geçici üyeliğiyle birlikte Türkiye'nin hem kendini daha iyi savunabileceğini, hem de pazarlık gücünün artacağını kaydetti. Laçiner, bu fırsatın iyi kullanılması durumunda Türkiye'nin AB süreci dahil pek çok konuda ilerleme kaydedileceğini belirtti.
Türkiye'nin grubundaki rakiplerinin İzlanda ve Avusturya olduğunu hatırlatan Laçiner, 'Ancak Türkiye en şanslı zamanlama içinde' dedi. Laçiner, iki rakip ülkenin de bazı müttefikleri bulunduğunu, ancak buna rağmen İzlanda'nın BM'ye ne gibi bir katkı sağlayacağının soru işareti olduğunu söyledi.
'EXPO 2015'e göre daha şanslıyız' diyen Laçiner, ancak son güne kadar yakın markaja devam edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye'nin bugüne kadar bu yüzden çok kaybettiğini söyleyen Laçiner, kişisel ilişkiler ve ilişkilerdeki üslubun da fark yarattığını kaydetti. Bu çerçevede özel önlemlerin alınması ve teke tek takip yapılması gerektiğini bir kez daha yineleyen Laçiner, bu süreç için Expo 2015'e göre çok daha hazırlıklı olunduğunu belirterek, benzer bir hüsran beklemediğini ifade etti.
HAZIRLIKLAR
BM'nin 63. genel kurulu çerçevesinde 7 Ekim'de yapılacak seçimle belirlenecek geçici üyelik için Türkiye, bulunduğu 'Batı Avrupa ve diğer devletler' grubunda Avusturya ve İzlanda ile yarışacak.
Gruptan iki ülkenin geçici üyelik alacağı seçimlerde, genel kurulda üçte iki çoğunluk olan 128 sayısına ulaşılması gerekiyor.
Türkiye'nin 2003 yılında açıklanan adaylığı için yürütülen kampanyalar sonrasında, BM üyesi ülkelerden alınan çoğunluğu yazılı destek taahhütlerinin, seçimler için gerekli oy sayısının oldukça üzerinde bir rakama ulaştığı belirtiliyor.
Türkiye, adaylık sürecinde yoğun bir kampanya yürütüyor. Tanıtım kampanyası çerçevesinde lobi faaliyetleri ve yıllık eylem planı düzenleyen Türkiye, pek çok ülkeye de özel temsilci gönderdi.
Türkiye ayrıca, uluslararası kuruluşlarda görünürlüğünü artırmak hedefiyle uluslararası toplantılara üst düzey katılım ve uluslararası toplantılara ev sahipliği yapma stratejisi uyguluyor.
Çeşitli dillerde tanıtım broşürleri bastıran Türkiye, adaylığı için bir de 'www.turkeyforunsc.org' web sitesi hazırladı.
TÜRKİYE'NİN SEÇİLMESİ DURUMUNDA
Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyine seçilmesi durumunda, BM Reform sürecine destek verilecek ve kuruluşun uluslararası alanda daha etkin kılınması yönünde çaba harcanacak.
BM'nin bin yıl kalkınma hedefleri çerçevesinde 2015'e kadar dünyada yoksulluğun azaltılması ve onunla bağlantılı sorunların çözümüne yönelik uluslararası çabalara katkılar artırılacak.
Uluslararası siyasi krizler çıkmadan önlenmeye çalışılacak, bunun mümkün olamadığı durumlarda uyuşmazlıkların güce başvurmaksızın barışçı yollardan çözümü yönünde çalışılacak.
Yabancı düşmanlığı, ırkçılık, ayrımcılık, hoşgörüsüzlük, aşırıcılık ve şiddet gibi tehlikeli eğilimlerle mücadelenin ön saflarında yer alınacak ve farklı kültürler ve dinler arasında yeni diyalog kapıları açılmasına gayret edilecek.
BM Güvenlik Konseyi'nde 1951-1952, 1954-1955 dönemlerinde ve son olarak da 1961 yılında Polonya ile paylaştığı bir yıllık yarı dönemde yer alan Türkiye, 46 yıldır konseyde temsil edilmiyor.
Türkiye, Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine adaylığını 21 Temmuz 2003 tarihinde açıkladı.
Laçiner'e göre Türkiye'nin BMGK şansı yüksek
Türkiye, BM Güvenlik Konseyi 2009-2010 geçici üyeliği için seçimlerde grubun en şanslı ülkesi...
18 Yıl Önce Güncellendi
2008-07-22 12:39:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara