Erdoğan Aktaş yönetimindeki Basın Kulübü'nde ÖDP lideri Ufuk Uras, TKP lideri Aydemir Güler, gazeteciler Oral Çalışlar, Hikmet Çetinkaya ve Melih Pekdemir, Türkiye'de solun Ergenekon'a bakışını masaya yatırdı.
UFUK URAS: 'BIRAKIN KENAN EVREN VE ARKADAŞLARI RAHATSIZ OLSUN'
AKP arazi olmuş vaziyette. 'Sadece ve sadece gerçeğe ulaşmak istiyoruz' denildiğinde ortaya kimse çıkmadı. Buyrun Kenan Evren dahil olmak üzere darbecilerin yargılanması için Meclis hareket etsin, dedik. 'Türkiye'de demokrasinin kurumsallaşması açısından gayri meşru ilişkleri ortaya çıkarılsın' dediğimizde herkes dut yemiş bülbüle döndü. Bu komisyon dediğimiz şey yargıya müdahale etmiyor ki. Meclis pekala bunu araştırabilir. Bundan bırakın, Kenan Evren ve arkadaşları rahatsız olsun. 'Bu komisyondan bir şey çıkmaz' bakış açısı 'Benden bir şey çıkmaz' demektir.
Bazı konular iddianamede yer almıyorsa, araştırma komisyonu suç unsuru görürse yargıya başvurabilir. Bugüne kadar araştırma komisyonalrının raporları genel krula inmiş değil. Meclis darbe girişimlerine karşı duyarlı olamzsa biz nasıl önlem alacağız? Çok destek gelmeyeceğini biliyorduk. Ama bu bir politik teşhir.
Ortada ne dağ var ne de fare. Bazı isimlerin öncesi var. Bizim yapmamız gereken demokrasiden yana insayatif almak. AKP'den demokrasi beklemek...AKP son derece kendine müslüman. AKP bugün Derviş politikalarını izliyor. Darbelerin arkasında kimin olduğu bellidir. 12 Eylül öncesinde de kapitalizm, sonra da kapitalizm...Siyasi farkalar çoğu zaman hayat-memat meselesidir. Laikliğe karşı odaksa bakınız Diyanet, bakınız zorunlu din dersleri. 2004'teki darbe günlüklerine ilişkin bilgilendirme hakkı talep ettik.
Susurluk sonrası sokağa çıkan bizdik. Bugün bir araştırma önergesi veren biziz. İdeolojik sorunlarımız da var. Yeterince sosyal bir sol icat edememizin hazin sonuçları bunlar.
HİKMET ÇETİNKAYA: 'HALA 12 EYLÜL SÜRECİ YAŞANIYOR'
Türkiye'de darbe yapan Marmaris'te. Şimdi Ergenekon'un fotoğraflarına baktığınız zaman orada kimi nereye koyacaksınız? Silahlı Kuvvetler'de ayağı olabilir, emniyette ayağı olabilir. Ama İlhan Selçuk da var, Mustafa Balbay, Sinan Aygün var. Onları nereye koyuyorsunuz?
Darbeyi hiçbirimiz desteklemeyiz. Ama burada başka bir şey yapıldı. 13 aydan beri bir iddianame hazırlanmaz mı? Bütün bunları AKP iktidarı kendi yolunu açmak için yapıyor. İnansalardı Uras'ı ciddiye alırlardı. Susurluk'ta da bir noktaya kadar gidildi. Türkiye'de bir Gladio var, inanıyorum.
12 Eylül süreci yaşanıyor hala. Yüzde 10 baraj, bırakın Avrupa ülkelerini, Kıbrıs'ta yok...Suriye'de, Mısır'da yok...Yıl 2008 geçen süreye bakalım hala 1982 Anayasası..Türkiye2de sosyal demokratlar köklerini Marks'tan almıyorlar. TİP Meclis'e girdikten sonra seçim barajını değiştirdiler..Bugün AKP'ye, CHP'ye, MHP'ye baktığınız zaman birbirlerine benziyor. Lider sultası hakim. O nedenle önce seçim barajının değişmesi lazım. Türkiye'de sosyalist partiler var ama bu seçim sistemiyle Meclis'e girmeleri zor. Yüzde 5 bile olsa birtakım partiler aşabilir.
AKP' demokrasinin, özgürlüklerin simgesi olarak görüyorlar. AKP vahşi, Fethullahçı, milli görüş şemsiyesi altında bir parti. Demokrat falan olamaz. Yurtsever olmak, bağımsızlığı savunmak, faşistlik ırkçılık anlamına gelmiyor. İlhan Selçuk'un Ergenekon fotoğrafında ne işi var?
ORAL ÇALIŞLAR: 'SOLUN BİR KESİMİ MİLLİYETÇİ GELENEĞİN PEŞİNE TAKILDI'
Savcının nasıl tanımladığını göreceğiz. Türkiye'de devlet içinde ciddi bir yasa dışı yapılanmanın olduğu ve bu yapılanmanın darbe girişimine dönüştüğü bir tabloyla yüzyüzeyiz. Herkes kendi durduğu yerden yorum yapıyor. Öte yandan da Susurluk'ta Veli Küçük'ün yüzlerce defa telefonla konuştuğu, bütün bunların ortaya çıktığını biliyoruz. Ama üzerine gidilmedi. Sapanca çevresinde faili meçhul cinayetler vardı, Veli Küçük oranın komutanıydı. Hrant Dink cinayetinde gördük. Birçoğu Ergenekon'da sanık.
Türkiye'nin bir demokratikleşme sorunu olduğu bir gerçek. Bunu değiştirmek için sol bir rol üstlenmeli. Solda bir bunalım ortaya çıktı. Tam anayasa değişikliği tartışmaları, AKP olduğu için sol istemiyor. YÖK...Bakıyoruz sol yok. Oysa yıllardır sol bütün bu alanlarda mücadele veriyordu. Solun önemli bir kesimde bunlardan kaçan bir ruh hali oluştu. Türkiye solunun bir kesimi geçmiş milliyetçi geleneğin peşine takıldı. 301 değiştirilsin diye kavga veriyoruz, Meclis'te CHP savunuyor. Ergenekon'da da benzer şeyler yaşandı. AKP demokrat bir parti değildir. Muhafazakar bir parti. Ama AKP bizim bildiğimiz islamcı parti olmaktan çıktı, bu ayrı konu. Dünyadaki küresel dalga içinde Türkiye 1980 Türkiyesi olmaktan çıktı. Sol bu yeni politikaların sözcüsü olamadı. AKP'yi soldan eleştirecek bir partiye ihtiyacı var. AKP ile ilgili iki tepki var. Birincisi şeriat, bir başka kesim ise AKP'ye olan tepkisi nedeniyle bütün değişimin karşısında. Ergenekon soruşturmasında sırf AKP'ye öfke duyduğu için birtakım şeyleri görmüyorlar. Türkiye garip bir paradokstan geçiyor. Darbe mağdurları AKP'ye öfkeleri nedeniyle darbe olsa sevinecekler var.
Veli Küçük gibi kişiler için biz ne yapacağız? 'Palavradan ibaret' mi diyeceğiz? Buradaki yargılamada eksikler olabilir. Bunları sorgulamak gerekiyor. Sadece itiraz eden olmamalı sol.
AYDEMİR GÜLER: 'ABD'DEN BAĞIMSIZ DARBE HİÇBİR ZAMAN YAPILMADI'
Sol nerede duracak? AKP'yle aynı nokta mı yürüyeceğiz, karşısında mı duracağız? 2008 yılında Türkiye'de bu meselelerin karşısında sol ne yapıyor netleştirme lazım. 'BOP'un Eşbaşkanıyım' diye geziyor adam. Siyasi süreç varacağı sonuçla ölçülmez. Çıkaracağı etkilerle ölçülür. Davayı açan eski yargı mensubu konuşuyor, eski Genelkurmay Başkanı öneriyor, TÜSİAD..Türkiye'de 'Uzlaşın' diyorlar, neyle uzlaşacağız? Türkiye ABD ile beraber bir yere doğru gidiyor. 'Uzlaşma' budur. Özgürlük, barış, uzlaşma...buraya bir sol lazım. AKP'yi o doğrultuda yapamadığını hızlandırmak için gereklidir. Biz AKP'ye karşı sokaklardayız. Libarel, emek düşmanı, IMF'ci AKP'ye karşı mitingler yaptık. AKP'nin ele geçirildiği kontrgerillanın yeniden yapılandırılması var. Sol AB'ye, BOP'a yaranamaz.
Darbe ABD'den bağımsız olarak hiçbir zaman yapılamadı. Türkiye'de milliyetçilik doğuşundan beri Amerikancıdır. Milliyetçilik Türkiye'yi emperyalizme açmıştır.
MELİH PEKDEMİR: 'İŞE BİLDİKLERİMİZDEN BAŞLAYALIM'
Burada kontrgerilla mağduru biri olarak oturuyorum. Türkiye'de kim olursa olsun bu kontrgerillanın ufak bir parçasını ortaya çıkarırsa alkışlarım. Ama Ergenekon, kapatma davası...Bir bilgi kirlenmesi var. İtirazım buradan başlıyor. Al sana iddianame diyorlar..Feneri üstümüze tutuyorlar, bir şey göremiyoruz. Darbe var mı, yok mu? Çok dürüst bir şekilde 2004'ten itibaren başlayalım. Hilmi Özkök'ün basın toplantısı vardı. Toplum mühendisi gibi konuşuyordu. Çok önemli konularda toplumu, siyaseti yönlendiriyordu. Böyle bir noktada hükümet 'Çok aklıselim bir değerlendirme' dedi.
İddianame diye birtakım bilgiler pompalanıyor. Biz bildiklerimizden, Hilmi Özkök'ten başlayalım. Büyükanıt'ın Şemdinli'deki rolünden başlayalım. Rejimi kuranlar Genelkurmay Başkanı'nın yargılanmasını hayal edememişler. Sanki 'Kurtlar Vadisi' dizisi hayata uygulanıyor.
Şu anda bitr darbe derbisi var ortalıkta. Birbirlerinin üzerinden kendilerini aklamaya çalışıyorlar. Başbakan savcılığa soyunuyor, kendi davasının avukatı...Baykal tam tersi. Ben bu ülkede Ergenekon'u eleştirdiğim zaman 'şeriatçı', AKP'yi eleştirdiğim zaman 'cuntacı' oluyorsun. Bütün bu kalıplardan çıkmamız lazım.
Sol, ateş olsa cürmü kadar yer yakıyor. Durumumuz bu. Böyle bir niceliğe sahip olmak insanı dehşete düşürmeli. Müslümanlık=sağcılık diye bir gelenek kurulmuş. 1-0 yenik başlıyoruz. İnsanların kafasında anti komünizm propagandasından dolayı solculuk önce Moskovlukla, sağcılık da müslümanlıkla özdeşleştirildi. İşin en hazini bir dizi filmiyle yaşananlar öğrenildi. Toplumsal uyanışın önüne geçmeye çalışan iç ve dış irade var.
Yüzde 47 şaşılacak bir olay değil. Türkiye'de sandıksal demokrasi çarkı böyle dönüyor. Demokrat bir insan olarak, yüzde 10, milletvekillerini parti liderleri seçti, seçmen değil. Bizim itiraz etmemiz gereken olay bu mekanizmadır. Ergenekon üzerinden AKP'nin kendisini temize çekmesine itiraz etmemiz lazım.
Kaynak: HABERTÜRK
