Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Milli Gazete yazarından Ergenekon savunması

İslamcı kimliğiyle tanınan Milli Gazete'nin bazı yazarlarının açıkça Ergenekon Terör örgütü zanlılarına destek vermeleri kamuoyunda ilgi çekiyor.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-07-21 10:58:00

Milli Gazete yazarından Ergenekon savunması

Haber Merkezi/ TIMETURK

Milli Gazete yazarı Afet Ilgaz son günlerde yazdığı yazılarıyla ?Ergenekon Operasyonu? kapsamında gözaltına alınan isimlere destek veriyor. İslamcı kimliğiyle tanınan Milli Gazete'nin Hasan Ünal ve Afet Ilgaz gibi bazı yazarlarının açıkça Ergenekon Terör örgütü zanlılarına destek vermeleri kamuoyunda ilgi çekiyor. Afet Ilgaz'ın Ergenekon Terör örgütü kurucu ve üyeliğiyle suçlanan ulusalcı şahsiyetlere verdiği destek satırları:

6 Temmuz:

'İlhan Selçuk ağır bir kalp ameliyatı geçirdi. Şener Paşa ambulansla hastaneye kaldırıldı. Erbakan Hoca içerde. Bunlar insana Guantanamo?yu hatırlatıyor.

 Biz, Çanakkale savaşlarında, yaralı düşman askerine matarasında kalan son damla suyunu içiren Mehmetçiğin torunları değil miydik? Bomba hikayesi ise bir tuhaf. Nazlı Ilıcak?ın her ağzını açışta, Ümraniye?deki ev, şu kadar bomba diye başlayan Ergenekon yorumlarının aslını teşkil eden bu bombalar imha edilmiş. Hem de haziran ayında. Sanıklardan Vedat Yenerer?in avukatı bu işi ortaya çıkarıyor. Belgesi de var. 12 Haziran 2007?de ele geçirildiği söylenilen bu bombalar tam bir sene sonra 13 Haziran?da, son dakikada imha ediliyor. Bir soruşturmanın delili, soruşturma bitmeden yok edilebilir mi?

7 Temmuz:

'İşin aslı budur. Toprakları için canı yananlar, kimi benim gibi yazı yazar, kimi Şener ve Hurşit paşa gibi miting yapar, kimi Sinan Aygün gibi Atatürk, Kurtuluş savaşları kitapları çıkarır, kimi TV?lerde konuşur, kimi annem gibi, ?Beni cepheye yollayın, askerlere çay yapacağım? der, kimi şehid oğlunun başında çırpınır, kimi kesesini doldurur, kimi de bu masum ana gibi, başbakana yalvarır, topraklarımızı satma evladım, günah diye. Bu haykırışı televizyonda duydum, unutamayacağım.

9 Temmuz:

'Yıllarca ?Ege?mizi ve ?Güneydoğumuzu? koruyan ordulara kumanda etmiş iki paşa tutuklanıyor. En ufak bir insani hüzün yok. Siz değil miydiniz, askerler siyaset yapacaklarsa üniformalarını çıkarsınlar diyen? Yıllarca Türkiye?nin Batıda ve doğuda sınırlarını korumuş olan iki Türk askeri, bu hassasiyetlerin emekli olduktan sonra da sürdürdü diye yapılan bu muamele nedir? Yan gelip yatmalı mıydılar yoksa Başbakan?ın söylediği gibi? Hassasiyetlerini herhangi bir biçimde ve herhangi bir şekilde dile getirmemeli miydiler? Biz bile asker olmadığımız halde elimiz yüreğimizde yaşıyoruz.

Gözaltındaki ölümler nedir? Hazırlanmayan iddianameler nedir? Yaşlı başlı insanların, hem de memlekete bunca hizmet etmiş, senin benim namusumu korumuş insanların saatlerce gözaltında bunaltılması, nedir?

11 Temmuz:

'Bütün büyük haberciler, kaç gündür Özden Örnek Paşa?dan bahsediyor, onunla röportaj yapıyorlar. Benim aklıma Örnek Paşa denilince oğlunun çektiği Gallypoli (Gelibolu) filmi gelir. O zaman çok eleştirilmişti bu film. İçinde Millî hassasiyetler yok, sanki bu filmi yabancılar çekmiş diye. Sponsorları arasında da kimler yok, kimler...

Örnek Paşa?nın iki oğlunun da Çalık Grubu?nda çeşitli ve önemli görevler almış olmaları elbette hiçbir anlam taşımıyor. Asıl anlam taşıyan adamcağızın ?ben yazmadım? dediği halde ?hayır o yazdı? iddialarının hâlâ devam etmesi. Ne yapsın yani Paşa, yemin billah mı etsin, o günlükleri yazmadığına dair!

Benim aklıma takılan asıl şu: Bilgisayarda günlük yazılır mı? Ben hayatımda böyle şey duymadım. Ha, bir tane duydum. Örnek Paşa?nın günlüğü. Kimse bunun üzerinde durmuyor. Tekrar soruyorum: Başka bir örnek var mı Örnek Paşa?nın örneğinden başka? Bilgisayarda günlükyazılır mı? Yoksa o çok mu ?özel? bir yazı çeşididir, insan kalemi ve defteriyle başbaşa mı kalmak ister?'

18 Temmuz:

'Faili meçhulleri de sıraya koydular. Bunlar Sadettin Tantan?ın İçişleri Bakanlığı sırasında hükme bağlanmamış mıydı?

Danıştay cinayeti hükme bağlanamamış mıydı?'

Haber Ara