Taraf Gazetesi sahibi Başar Arslan, kendisi ve gazetesi Taraf hakkında ortaya atılan iddialara sert tepki gösterdi. Başar, gazetenin Fethullah Gülen cemaati tarafından finanse edildiği yönündeki iddialarla ilgili olarak, 'Fethullah Gülen'le ilişki olduğuna dair en küçük bir belge gösterin, o an gazeteyi kapatırım' dedi.
İLK KEZ KONUŞTU
Sekiz ay önce yayın hayatına başlayan Taraf, bir süredir en çok konuşulan gazete. Özellikle Ergenekon soruşturmasıyla ilgili her gün yeni bir belge yayımlıyor. Ama gazetenin Fethullah Gülen cemaati tarafından finanse edildiği ve belgelerin kaynağının da burası olduğu iddiaları var. Belgeler Taraf'a nereden geliyor? Gazeteyi nasıl finanse ediyorlar? Tirajları fazla olmasına rağmen neden ilan alamıyorlar? Kitap piyasasından çekiliyorlar mı? İlk kez konuşan Başar Arslan'a göre sorun Taraf'ın bu belgeleri yayımlaması değil diğer gazetelerin yayımlamaması.
- Taraf sekiz ayı geride bıraktı. Patron olarak nasıl buluyorsunuz gazetenizi?
- Tam böyle bir gazete çıkarmak istiyorduk. Gazete çıkmadan önce 'Diğerlerinin söylemediğini söyleyeceğiz' dedik. Gerçekten diğerlerinin söyleyemediğini söyleyen, diğerlerinin yapamadığını yapan bir gazete oldu. Tek isteğimiz dürüst ve prestijli gazete yapmaktı. Bugün eğer başka bir gazetede çıkan haberi Taraf yayımlamazsa, haberin doğruluğu sorgulanır hale geliyor.
GİZLİ KAYNAK YOK
- Gazeteyle ilgili finansör tartışmaları var. Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt da 'O gazeteyi finanse eden kim? Ona bakın anlarsınız' dedi...
- Ahmet Altan bununla ilgili yazı yazdı orgeneral Yaşar Büyükanıt'a; 'Bizim bir gizli kaynakla ilişkimizi gösterin o gün gazeteyi kapatacağım' dedi. Gizli bir kaynaktan para alan bir gazete çıkarmak utanç vericidir benim için. Böyle bir utanç öldürür beni. Böyle iddiaları ileri sürenler sanırım utanç duygusuna pek aşina değiller.
- Bazı gazetelerde ve internet sitelerinde Taraf'ın Fethullah Gülen cemaati tarafından finanse edildiği şeklinde yazılar yazılıyor...
- Açıkçası bu tür iddiaları ahlaksızca buluyorum. Yalan söylüyorlar. Biz gazetemizde her söylediğimizi belgeliyoruz, onlar ise bizim hakkımızda yazdıklarını belgeleyemiyorlar. Aramızdaki fark da bu zaten. Bizim dürüst, onların yalancı olması.
- Ulusal çapta gazete çıkarmak ekonomik açıdan zordur. Nasıl karşılıyorsunuz?
- Yayıncılık yapıyoruz, dergilerimiz var. Milyonlar satan kitaplarımız oldu. Dün alınmış bir karar değildi gazete çıkarmak. Ama ekonomik açıdan büyük zarar. Zorlanıyoruz oldukça, maliyetli bir iş. Ama gelecek açısından da bakıyoruz. Zarar ediyoruz ama bir yandan da bir değer yaratıyoruz. Taraf çok iyi bir marka oldu. Zaman içerisinde bu yatırımın karşılığını alacağımızı düşünüyoruz.
- Sekiz aylık zararınız ne kadar?
- Epey.
- Peki, nasıl karşılıyorsunuz?
- Çok sıkıştığımız zaman hisse karşılığında borç alıyoruz. Gerekirse hisse vereceğiz. Zaten bize destek olanlar da ortak olmaktan gocunmayacağımız insanlar.
- Kimlerden aldınız?
- Bu şekilde işadamı Mehmet Betil'den destek aldık. Zor zamanımızda destek oldu bize.
- Gülen cemaati ile ilgili iddiaların kaynağı ne?
- Gülen'le ilişki gösterin gazeteyi o saat kapatırım Bunların kaynağı yok. Cumhuriyet, çocuğumu parasızlıktan kolejden aldığımı yazdı. Benim çocuğum yok. Bu gazetede ortağım olan ağabeyimin de çocuğu yok. Diğer ağabeyimin de henüz iki yaşında bir çocuğu var. Aynı şekilde Oray Eğin, yazarımız Leyla İpekçi'nin Gülen bursuyla Amerika'ya gittiğini yazdı. Oysa İpekçi hayatında hiç Amerika'ya ayak basmamış. Bu açıklık ve netlikte yalan nasıl yazılabilir? Serdar Akinan, Zaman gazetesinin tesislerinde basıldığımızı yazdı. Fakat gazetenin künyesine baksaydı; orada basılmadığımızı görürdü. Taraf'ı çıkarttıktan sonra Türkiye'deki gazetecilerin ne kadar kolay yalan yazabildiğini gördüm. Dürüst bir gazete çıkartabildiğimiz için de bin kere daha seviniyorum. Gülen veya herhangi başka bir kaynakla ilişkimizi gösteren bir belge çıkarsınlar ya da herhangi bir yerle böyle bir ilişkiyi düşündürecek bir bağ bulsunlar gazeteyi o saatte kapatırım.
- AKP'ye yakın olduğunuz ve enerji ihalesine gireceğiniz yazılıyor...
- Yeri geldiğinde AKP'yi de eleştiren bir gazeteyiz. Eğer bilinçli bir okuyucu, AKP'ye yakın olduğumuzu söylerse şaşarım. Ama o tür isimlerin söylemesi beni hiç şaşırtmıyor. Bu iftiralar çok ahlaksızca. Sorun onların iyi gazeteci olmaması ve Taraf'ın iyi gazetecilik yapması. İhale peşinde olan gazete sahiplerinden değilim. Olmayacağım da...
- Nokta gibi olacağız diye bir kaygım yok
- Taraf, haberleriyle Ergenekon operasyonunda simge haline gelmedi mi?
Simge haline geldiğini biz de görüyoruz. Ama darbelere, çetelere karşı dürüstlükten ve şeffaflıktan yana bir simge. Hukuk dışı her işin üstüne gidiyoruz konuyu ve kişileri ayırt etmiyoruz. Bu gazete her gerçeği yazar. Peki, o belgeleri yayımlayacak olup da eline gitmeyen gazete var mı sizce? Yoktur.
- Gazetecilik anlamında başarılı ama bir o kadar da belli kesimleri rahatsız ediyor. Geçmişte bir Nokta dergisi örneği var. Nokta da benzeri belgeleri yayımladı. Ama kapandı. Bu noktada bir kaygınız yok mu?
- Hiçbir kaygımız yok. Çünkü hukuk dışı işleri, karanlık ve gizlenen işleri açığa çıkartıyoruz. Darbeler ve çeteler gibi... O nedenle bunların üstüne gidiyoruz. Prestijli, cesur ve aynı zamanda eğlenceli, kısacası iyi bir gazete yapmak istedik. Saygın bir gazete olsun istedik. Güvenilir bir gazete olmak istedik. Bunu başardık. Doğruları yazıyoruz ve doğru olanı yaptığımıza inanıyorum ve öyle olduğunu da görüyorum. Yaptığımız işlerin hepsi de belgeli. Ben hayalini kurduğum bir gazeteye sahibim. İnsanın hayalini gerçekleştirmesinden daha büyük bir mutluluk olabilir mi? Hangi kaygıdan dolayı insan bu mutluluktan vazgeçebilir?
BELGELER KİMDEN GELİRSE GELSİN YAYINLARIZ
- Ergenekon ve diğer kritik dosyalarda belgeler neden Taraf'a geliyor?
- Eğer cesaret gösterip onları yayımlayacak başka gazeteler veya yazarlar varsa biz elimizdeki tüm belgeleri onlarla paylaşmaya hazırız. Asıl soru, niye diğer gazetelerde bu haberler yok. Eğer Taraf çıkmamış olsaydı, halk bu haberlerden nasıl haberdar olacaktı? Bu haberlerin niye bizde olduğunu merak edenlerin, neden diğerlerinin yayımlamadığını merak etmemeleri beni şaşırtıyor.
- Eleştiriler farklı noktada; bu belgelerin servis edildiği...
- Belgeli olan her bilgiyi yayımlarız. Kim getirirse getirsin ve kiminle ilgili olursa olsun. Gazetecilik de bu değil mi? Haberlerin üstünü örtmek değil, açmak. Neden Taraf'ta toplandığı ise; yayımlamayacağını bildiğiniz birisine götürüp eline belge koymanın anlamı var mı? Belgelerin darbelere ve çetelere karşı durmayan gazetelere gitmesine gerek yok.
- Yazı işleri toplantılarına katıldığınız oluyor mu?
- Hayır.
- Yayımlanan belgelerden veya haberlerden önceden haberdar oluyor musunuz?
- Gazeteden okuyorum.
- Kaynağını merak edip de, sorduğunuz oluyor mu?
-Sormuyorum. Yazıişlerinin her şeyin doğrusunu yaptığına inancım tam. Haberim olsa da hiç tereddüt etmem. Eğer yayımlanacak bir haberden korkacak olsaydım bu işe girmezdim. Korku, alışkın olduğum bir duygu değil.
- Tirajınız kaç?
- Satış ortalamamız altmış binin üstünde. Biz Radikal'den yirmi bin daha fazla satıyoruz. Niye kimse Radikal'in üstündeki o promosyonlarla kaça mal olduğunu merak etmiyor da bizim gazeteyi merak ediyor...
- İlan alabiliyor musunuz?
- Şu anda gelişme sürecinde. Her geçen gün aldığımız ilanlar artıyor. Tiraj artışının ilana dönüşeceğini düşünüyoruz. Bizden çok daha az tiraja sahip gazeteler bizden daha fazla ilana sahip.
- Medyada büyümeyi düşünüyor musunuz?
- Büyümeye bakıyoruz ama şu anda gazeteye odaklandık. Taraf artık birçok yazarın bulunmak istediği gazete. Kitap işini de biraz yavaşlattık. Ama çok yakında yeniden hız vereceğiz.
- Bu iddialar üzerine Taraf'ı çıkarttığınıza pişman mısınız?
- Hayır. Bilerek girdik. Bu rahatsızlığı yaratacağımızı da biliyorduk. Çok ağır, zor zamanlar atlattık. Cenneti de cehennemi de yaşıyorum. İkisini de aynı anda. Gazete çıkarmak benim çocukluk hayalim. İnsanın çocukluk hayalini de gerçekleştirmesi çok kıymetli.
Sabah