Mehmet Ali Birand ve Rıdvan Akar?ın hazırladığı 32. Gün?e bu hafta, Ergenekon soruşturmasını başlatan iddiaların sahibi Tuncay Güney Toronto?dan canlı olarak bağlandı...
2001 yılında verdiği ifadelerle , soruşturma sonucunda ele geçen belgeler ve ifadeler birebir örtüştüğü ortaya çıkan Tuncay Güney, Ergenekon?da bilinmeyenleri anlattı...
Güney, Mehmet Ali Birand, Rıdvan Akar, Can Ataklı, Şamil Tayyar, Cumhuriyet gazetesi yazarı Mehmet Faraç, Yeni Şafak gazetesi yazarı Fikri Akyüz'ün sorularını cevaplandırdı...
//
'6 ÇUVAL BELGE 7 YIL ÖNCE BİR BİNBAŞI VERDİ'
Ergenekon Operesyonu'nda 'delil' olarak adlandırılan toplam 6 çuval belgenin, 7 yıl önce İstanbul'da o dönem albay rütbesinde olan şu ana kadar adı hiç gündeme gelmemiş bir asker tarafından belirli aralıklarla kendisine ulaştırıldığını öne süren Güney, söz konusu dönemde Akşam gazetesinde bir muhabir olduğunu söyledi.
'BEHİÇ KILIÇ BELGELERİ GÖRMEZDEN GELDİ'
Belgeleri dönemin Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Behiç Kılıç'a ilettiğini iddia eden Tuncay Güney, Kılıç'ın bu belgeleri inceledikten sonra 'Her belge haber olmaz' dediğini ve Ergenekon'la ilgili belgeleri görmezlikten geldiğini öne sürdü.
ERGENEKON İSMİ BİR PAŞANIN SOYADINDAN GELİYOR
Örgüte verilen 'Ergenekon' isminin 1978-79 da İstanbul'da komutanlık yapan bir paşanın hocasına ait soyadı olduğunu belirten Güney, bu ismin saygı amacıyla örgüt yapılanmasına verildiğini iddia etti.
AYDIN DOĞAN'IN ADI BENDEKİ DOSYALARDA YOKTU
Tuncay Güney, evinde ele geçirilen belgeler arasında Aydın Doğan'a ait belgelerin olduğuna yönelik çeşitli haberlerin yer aldığını belirterek, 'Bende ki dosyalar arasında Aydın Doğan'a ait herhangi bir şey yoktu. Oysa bazı gazeteler benim adım üzerinden Aydın Doğan'a saldırıya geçtiler' dedi.
GAZETECİLERİN BİR KISMI TÜRK İSTİHBARATINA ÇALIŞIYOR
Tuncay Güney, Türkiye'de bazı gazetecilerin istihbarat birimlerine çalıştığını da söyleyerek, 'Belki diğer gazeteci arkadaşlarla paylaşmam gerekirdi ama çift meslekli gazeteciler araştırmasını görünce bu belgeleri sakladım. Bugün de gazetecilerin bir kısmı Türk istihbarat birimlerine çalışıyor' diyo konuştu.
Gazetecilerin beni Ergenekon örgütüne satacağını düşünerek kimseyle paylaşmadım. Türkiye'de bazı gazeteciler beni kıskanıyor.'
//
BİRAND'A ŞOK SUÇLAMA
'Mehmet Ali Birand'ın dosyasında yazanları tek tek okudum' diyen Güney, bazı gazeteciler gibi onun da 'çift meslekli' olduğunu görünce, kimseye güvenemedim.' dedi.
Tuncay Güney, Birand'ın şu anda Türkiye ile ilişkileri iyi olmayan bir Avrupa ülkesi adına çalıştığını iddia ederek, 'Benim dosyalarımda Birand'ın dosyası da vardı. O dosyayı ben bizzat kendim okudum. Dosyada Birand'ın aile resimleri var. Ayrıca Mehmet Ali Birand'ı yıllar boyunca Türkiye'de, Avrupa'da bir devletin kolladığı yazıyor. Yani Birand'ın başka bir devlet adına çalıştığı yazıyor. Burada RTÜK var bu nedenle bu ülkenin adını açıklayamıyorum.' dedi.
Söz konusu iddialar karşısında bir süre donup kalan Birand, daha sonra gülümseyerek, 'Başka neler yazıyor?' dedi.
Güney ise dosyada Birand'a ait özel bilgiler ile çok özel aile fotoğraflarının olduğunu belirterek 'Bu dosyalarda komutanların parafları var' diye konuştu.
Programda sık sık 'çift meslekli gazeteciler' ifadesini kullanan Güney'e ilerleyen dakikalarda Rıdvan Akar, yanıt verdi. Akar, 'Sözünü ettiğiniz belgeler internet sitelirinde dolaşıyor. Mesela 10 tane gazeteciyi MİT işe başlatmış... Bu belgeden bahsediyorsunuz değil mi?' dedi.
Güney'in 'evet' yanıtı ile sözlerine devam eden Akar, ne olduğu belli olmayan bu tür uydurma belgelerle çok önemli gazetecilerin karanlanmak ve yıpratılmak istenildiğini söyleyerek, belgenin ciddiyetten uzak olduğunu savundu.
Tuncay Güney'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
* Ergenekon' da 'Susurluk' gibi bir sonuca varmayacak.
* İşkenceden sonra ben konuşursam ortalık karışır diye her iki taraf da (emniyet ve Ergenekon) pasaportumu elime vererek beni yurtdışına gönderdiler.
* Türkiye halkı ve gazetecileri çeteler hakkında çok şey bilmiyor...
* Ergenekon'un bir numarısını Türkiye'de birçok kişi ve emniyet birimleri biliyor. Neden açıklamıyorlar. Bu ülkenin delisi ben miyimki, açıklayayım...
* Devlet içinde bu kadar çeteleşme varken, bunları açıklamak bana mı düşer?
* Mahkeme ve savcılar tanıklığıma başvurmak isterlerse kapım açıktır. Ama Türkiye'ye gelmem.
* Şamil Tayyar'ın Ergenekon kitabında tekzip edeceğim birşey yok fakat, bağlantılar biraz zayıf alınmış.
* Ben Fethullah Gülen'in adamı değilim ve onun özel kalem müdürlüğünü yapmadım. Nurettin Veren, içerdeki siyasi parti liderinin (Doğu Perinçek'i kastediyor) adamıdır, deşifre olunca atıldı.
* Çift meslekli gazeteciler var, başka ülkeler için çalışanlar..
* Ergenekon içindekiler MHP'li ve İslamcılar değil...
* Ergenekon ile ilgili 6 çuval belgeyi Bakırköy'de yine Ergenekon'un içinden bir binbaşından aldım...
* Aydınlık'ın yaydığı 'imam hatipli olduğum, Fehullah Gülen'in adamı olduğum' türü haberler yalandır.
Kanal D - TİMETÜRK