Anayasa Mahkemesi rapörtörü Osman Can, AK Parti'ye açılan kapatma davasına ilişkin raporunda, kapatma kararının idam cezasından farksız olacağını savundu. Raportör Can, siyasi partilerin kapatılmasının idam cezasıyla eşdeğer olduğu değerlendirmesinde bulundu ve halkın oyuyla iktidara gelen bir partinin ancak halkın oyuyla iktidardan uzaklaştırılabileceği görüşünü dile getirdi.
BİREYSEL HAK VE ÖZGÜRLÜK VURGUSU
Parti kapatma kararlarıyla bireysel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması arasında paralellik kuran Can raporunda şu görüşlere yer verdi:
?Siyasi partiler aynı bireyler gibidir. Bir siyasi partiyi kapatmak bir kişiyi idama mahkum etmekle aynı anlama gelir. Siyasi partilerin Anayasa?ya uygunluğunu denetlerken, bireyin temel hak ve özgürlüklerine gösterilmesi gereken özenin siyasi partilere de gösterilmesi gerekir.?
Can, raporunda demokratik hukuk sisteminin, halkın oylarıyla iktidara gelenlerin ancak halkın oylarıyla iktidardan düşürülebileceğini öngördüğünü de vurguladı.
BAŞÖRTÜSÜ DÜZENLEMESİ ÖZGÜRLÜKLERİ GENİŞLETMEK İÇİN
Associated Press Haber Ajansı ise Osman Can?ın, raporunda ?Adalet ve Kalkınma Partisi, üniversitede türban yasağını kaldırarak, sadece özgürlükleri genişletmeyi hedeflemişti? görüşüne yer verdiğini yazdı. Ajans, haberini Anayasa Mahkemesi?nin üst düzey bir yetkilisine dayandırdı.
Anayasa mahkemesi raportörü, türbanı üniversitelerde serbest bırakacak anayasa değişikliği ile ilgili iptal davasında, karşı görüş bildirmişti.
Osman Can, yüksek mahkemenin anayasa değişikliklerini esastan görüşemeyeceğini, sadece şekil yönüyle değerlendirebileceğini belirtmişti. Ancak yüksek mahkeme, bu anayasa değişikliğini 9 üyenin oyuyla iptal etmişti.
Raportör Osman Can cumhurbaşkanlığı seçiminin toplantı yeter sayısı bulunmadığı gerekçesiyle iptaline ilişkin davada da karşı görüş bildirmiş, ancak mahkeme yine iptale karar vermişti.
HAŞİM KILIÇ'IN KAPATMA DAVASIYLA İLGİLİ AÇIKLMALARI İÇİN TIKLAYINIZ