Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İşte OECD'nin Türkiye Raporu

Raporda, Türkiye, nüfusunun tümüne kaliteli eğitim vermeye daha fazla kaynak ayırmak zorunda olduğu belirtildi.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-07-17 15:26:00

İşte OECD'nin Türkiye Raporu

Merkezi Paris'te bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Türkiye masası şefi Rauf Gönenç, ''Türkiye'nin nüfusunun tümüne kaliteli eğitim vermeye daha fazla kaynak ayırmak zorunda olduğunu'' söyledi.

Gönenç, OECD'nin bugün yayımlanan ''Türkiye inceleme raporu'' ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi.

Türkiye'nin ekonomik dokusundaki farkların tam anlamıyla aşılabilmesi için, insan sermayesindeki uçurumların da aşılması gerektiğini vurgulayan Gönenç, bugün yayımlanan raporun, bu konunu kamu maliyesi boyutuna da ışık tuttuğunu söyledi.

Gönenç, ''Bugün, OECD hatta diğer yükselmemekte olan ülkeler arasında ilk, orta ve yüksek öğrenimde öğrenci başına 'satın alma gücü paritesine' göre en az kaynak kullanan ekonomilerden birisi olan Türkiye'nin bu alan daha fazla kaynak ayırması gerekiyor'' diye konuştu.

Türkiye'de kamu maliyesi reformlarının sadece harcamaları sınırlamak değil, harcamaların dağılımın stratejik önceliklerini de sağlamak durumunda olduğunu kaydeden Gönenç, ''Benzer gereksinimleri büyüme, sosyal ve bölgesel gelişme için esas olana sulama, enerji ve diğer altyapı için de görüyoruz. Türkiye bu doğrultuda adım atıyor, fakat, diğer OECD üyesi ülkeler gibi kamu maliyesi reformlarının kısa dönemdeki makro ekonomik ve uzun dönemli stratejik hedeflerini birlikte oluşturmaya ve uygulamaya devam etmesi gerekiyor'' diye konuştu.

OECD'NİN TAVSİYELERİ

Raporu ana hatları ile yorumlayan Gönenç, makro ekonomi çerçeveyi uzun vadeli, siyasi koşullardan mümkün olduğu kadar bağımsız, her türlü şüphenin üzerinde bir istikrara doğru yükseltmek için kamu mali sisteminde ek kurumsal tedbirlerin yararlı olabileceğini söyledi.

Makro ekonomik çerçevede kalıcı istikrarın ikinci ayağı olarak parasal istikrar ve düşük tek haneli enflasyona inişi gördüklerin kaydeden Gönenç, bu konuda raporun merkez bankasının bu hedefe yönelirken yalnız bırakılmamasını önemle değindiğini söyledi.

Türkiye'nin mikro ekonomik çerçevesi için ise Gönenç, şunları kaydetti:

''Ekonominin bugünkü dokusunda, modern, kanun ve kurallara uyan, mali olarak şeffaf, sermaye piyasalarına ve profesyonel iş gücüne ulaşan, rekabet gücü yüksek, önü açık bir kesim var. Diğer tarafta, düşük verimli, resmi vergi, sosyal sigorta ve hukuki yüklerle başa çıkamayan dolayısıyla mali olarak şeffaf olmayan enformel ekonomi var. Bu iki dünya arasında bir de son 10-15 yıldır çok gelişen orta ölçekli, girişimci, daha verimli ihracat yapan, fakat ekonominin resmi çerçevesine uyum göstermekte ve mali olarak şeffaf olmakta belli bir ölçüde zorluk çeken üçüncü bir taraf arasında derin farklılaşma var. Ekonomik dokuda böyle bir fragmantasyon ileri OECO ülkelerinde görülmüyor. Bu yapı, ekonominin bütünün verimliğini, rekabet gücü, ve sermaye nitelikli iş gücü kaynaklarına ulaşma ve kalıcı istihdam yaratma kapasitesini kolaylaştırmıyor.''

Gönenç, raporun, bu parçalanmanın aşılmasını ve ekonominin tamamının hukuki bir çerçeveye ve mali şeffaflık içine alınmasını temel mikro ekonomik hedef olarak gösterdiğini sözlerine ekledi.

Haber Ara