İşte Dilmen'in Demirören'e yüklendiği eleştirisi;
Başkan Yıldırım Demirören iyi bir Beşiktaşlı. Takımın başarılı olmasını herkesten fazla istiyor. Çok da büyük paralar harcadı. Ama iyi niyet ve çok sevmek yetmiyor. Yönetmek ayrı bir beceri. Demirören maalesef bu işin üstesinden gelemedi
Çocukluğumda da Fenerbahçeliydim ve mahallede maçlar yapardık. İlginçtir o dönemde Galatasaraylı fazla yoktu... Fenerbahçe - Beşiktaş maçları yapardık hep arkadaşlar arasında. Beşiktaş en eski büyük kulübümüz. Şampiyonluk sayısı da büyüklük için ölçü değildir.
100. yılında çok puan toplayarak hak ettiği bir şampiyonluk yaşadı Beşiktaş. 101. yıla da çok iyi başladılar. Sonra meşhur Samsun maçından ardından hızla irtifa kaybettiler.
Koskoca Beşiktaş bir maça mı endeksli olmalıydı? Sonra Serdar Bilgili istifa etti ve yapılan kongrede Yıldırım Demirören başkanlığa başladı.
Demirören kuşkusuz iyi Beşiktaşlı. Herkesten fazla da takımın başarılı olmasını istiyordur. Çok da büyük paralar harcadılar. Ama iyi niyet ve çok sevmek yetmiyor. Yönetmek ayrı bir beceri. Herkesin de başarabileceği bir şey değil. Demirören maalesef bu işin üstesinden şu ana kadar gelemedi.
Ne istikrar, ne para kalırGelen giden antrenör ve oyuncuların sayısını çıkarmak için hesap makinesi lazım. Toplamda 50?den fazla oyuncu ve 5 teknik adam (Mehmet Ekşi dahil). Böyle bir tabloyla ne istikrar sağlayabilirsin, ne de kasanda para bırakırsın...
Hadi bunları bırakıp önümüze bakalım...
İlk yarıdaki Fenerbahçe maçı sonrası PAF Takımı?yla çıkacağız açıklamaları Beşiktaş?ı yönetenlere yakışmadı. Bu açıklamaların ardından 8-0 yenildikleri Liverpool maçı ve hemen sonrasında Sivas mağlubiyeti geldi... Takımın konsantrasyonu bozulunca yenilgiler de kaçınılmaz oluyor.
Beşiktaş geçtiğimiz sezon Olimpiyat Stadı?nda Bobo?nun İstanbul Belediyeli Ekrem?e vurmasından sonra şampiyonluğu kaybetti.
Ligin mesafesi kısalmıştı... Olimpiyat Stadı?ndan çıkaracakları 3 puandan sonra da bırakmazlardı şampiyonluğu. O maç bu yıl için ders olmalı. Bobo?nun davranışı yanlış olduğu kadar, takımın da birkaç hafta toparlanamaması yönetenlerin, teknik ekibin, menajerinden oyuncusuna kadar herkesin bir eksikliğiydi. O maçı orada bırakmadılar. Bırakamadılar... Beşiktaş kaoslardan çıkmayı beceremiyor.
Bunlardan ders alacaklarını sanıyorduk ki daha lig başlamadan kaos başladı. Bütün krizlerde Beşiktaş?ın kendisi var. Şimdi de iki kaptan, iki İbrahim krizi yaşanıyor. Ve devlet meselesine döndü bu.
Ne yaptılar biliyor musunuz?
1988-89 sezonunda Fenerbahçe?nin iki kaptanı Schumacher ve Müjdat?ın yaptığını yaptılar. Schumi ve Müjdat yumruk yumruğa kavga etmişti. Zor ayırmıştık. Kulüp yönetimi, teknik direktör ve biz oyuncular sorunu kendi içimizde çözdük. O zaman da basına yansımıştı. Müjdat libero oynuyordu, arkasında da Schumacher. İşlerini yaptılar. Rekorla bir şampiyonluk geldi.
Tanju, Aykut ve Oğuz?un problemi olduğu söylenirdi hep. Aslında yok da değildi. O sezon Aykut?la Tanju 50?ye yakın gol attı.
Tabii ki İbrahim?lerin davranışı normal değil. Ancak ne yapmış bu çocuklar? Beşiktaş kültürüne, Beşiktaş ahlakına yakışmayacak bir davranışta mı bulunmuşlar? Yoksa maç mı satmışlar?
İbrahim Kaş hatası
Holosko ve Delgado yapmış olsaydı o terlik kavgasını acaba şu an takımdan ayrı PAF?la birlikte Ümraniye?de mi olurlardı?
İbrahim?lerin geçmişe dair problemleri varmış takıma zarar veren... Öyle diyorlar... Bunu diyenler o zaman niye görevini yapmamış?
Oyuncuyu kaybetmek kolay, kazanmak zordur. Bu oyuncuların geçmişlerine baktığınız zaman tertemizdir. Yerlerine oyuncu alındığı için bir operasyon yapılıyor olabilir. Benim aklıma ilk önce o geliyor.
Benim tahminlerim güçlüymüş ya bir tahmin yapayım size; İbrahimlerin Toraman?ı döner, Üzülmez?i gider...
Ya ikisi dönsün, ya ikisi gitsin. Umarım dönerler. Yaptıklarının hata olduğunu bildiğim halde benim o iki sporcuya da saygım var...
Bir de İbrahim Kaş hatası var. Genç, milli olmuş ve önünde en az 10 yılı bulunan bu oyuncunun gittiği takıma bakıyorsunuz; Getafe. Bir Barcelona olsa sesiniz çıkmaz. Bu tür genç yıldızları elde tutmayı bileceksiniz. Giderse gitsin mantığını yürütmeyeceksiniz. Gerekirse şefkat göstereceksiniz.
Yarın bir gün beş milyon euroya geri almayacaksınız.
Delgado?nun kaptanlığı da acabalar taşıyor. Evet saha içinde lider bir isim. Ama bakıyorsunuz, sponsor desteği ile alınmış. Yani parasını tıkır tıkır alıyor. Yerlilere ödeme güçlüğü çekildiğinde sorun yaşanmayacak mı? Kaptanı garanti para alan bir takımda huzursuzluk olmayacak mı?
Beşiktaş?ın yabancıları uygun ve iyi isimler ama bunların yanındaki yerlilerin de güçlü olması gerekiyor. Ama yönetim nedense üç İbrahim?i bir kalemde silebiliyor, gitmelerine izin veriyor.
Holosko, Nobre, Bobo, Tello, Cisse, Delgado, Serdar Özkan, Serdar Kurtuluş, Ali Tandoğan, Gökhan Zan. Bunlar hep önemli oyuncular. Kaleci problemi yok. Beşiktaş taraftarı yabancıları iyi çıksın diye dua etsin. İyi çıkarsa ki ben çok iyi tanımıyorum- Beşiktaş bu sene beklediği başarıyı elde edebilir.
Tekrar kendi içlerinde kaos yaratmamaları dileğiyle...