|
|||
Adalet Bakanlığı, Kuddusi Okkır'ın hastalanma ve tedavi süreci ile ilgili basında çıkan haberlerin ardından yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Okkır'ın 23 Haziran 2007 tarihinde tutuklanarak İstanbul H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na konduğu, ardından 4 Temmuz 2007 tarihinde Tekirdağ 1. No.lu F Tipi Yüksek Güvenlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna nakledildiği hatırlatıldı. Okkır'ın, Tekirdağ Kapalı Cezaevi'nde yapılan ilk muayenesinde sağlığına ilişkin herhangi bir şikayeti olmadığının belirtildiği açıklamada; 'Kuddisi Okkır, daha sonra sağlığıyla ilgili çeşitli şikayetler üzerine 16 Temmuz 2007 ile 15 Mart 2008 tarihleri arasında 9 kez kurum revirinde muayene edilmiş ve kendisine ilaç tedavisi uygulanmıştır. Aynı tarihler arasında 6 kez de diş tedavisi görmüştür' denildi. 'OKKIR, GİTMEK İSTEMEDİĞİNİ BELİRTMESİ ÜZERİNE HASTANEYE SEVKİ GERÇEKLEŞTİRİLEMEDİ' Okkır'ın 19 Mart 2008 tarihinden itibaren geçirdiği tedavi süreci ile ilgili ayrıntıların verildiği açıklamada; şu ifadelere yer verildi: 'Okkır, kurum tabipliğine başvurusu üzerine 19.03.2008 tarihinde Tekirdağ Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edilmiş, yapılan muayenesi sonucunda 'solda bronşektazi+sol maxiller sinüzit' tanısı konularak ilaç tedavisi verilmiştir. Ayrıca, kontrol için dahiliye konsültasyonu önerilmiştir. 01.04.2008 tarihinde Tekirdağ Devlet Hastanesi Göğüs Cerrahi Polikliniğinde kontrole gönderilmiş, yapılan klinik ve radyolojik değerlendirmede cerrahi patoloji izlenmediği belirtilmiş, KOAH akut atak tanısı ile Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne sevki uygun görülmüştür. 02.04.2008 tarihinde Tekirdağ Göğüs Hastalıkları Hastanesine sevk edilmiş, ancak tutuklunun dilekçe vererek hastaneye gitmek istemediğini belirtmesi nedeniyle analın hastaneye sevki gerçekleştirilememiştir.' Açıklamada, 8 Nisan 2008 tarihinde tutuklunun başvurusu olmamasına rağmen kurum tabipliğinde muayenesi yapılarak; kilo kaybı, aşırı derecede halsizlik ve durumunun kritik görülmesi üzerine acilen Tekirdağ Devlet Hastanesi'ne sevk edildiği dile getirildi. Hastanede muayene sonucunda majör depresyon tanısıyla ilaç tedavisi verildiği ve iki hafta sonrasına kontrol önerildiği kaydedildi. 'Ayrıca, dahiliye uzmanınca yapılan muayenesi sonucunda ise pnömoni teşhisi konularak hastaneye acil yatırılmasına gerek duyulmamış, antibiyotik tedavisi ile taburcu edilmesi uygun görülmüştür' denildi. 'OKKIR, BAKIRKÖY RUH VE SİNİR HASTALIKLARI HASTANESİNE SEVK EDİLDİ' Okkır'ın, 18 Nisan 2008 tarihinde Tekirdağ Devlet Hastanesi dahiliye ve psikiyatri polikliniklerinde yapılan muayenesinde, majör depresyon bozukluğu tanısıyla ve intihar riski olduğu belirtilerek, acilen Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne ambulans ile sevk edildiği ve yatışının sağlandığı dile getirildi. Açıklamaya, şöyle devam edildi: 'Klinik izleme, tetkik ve muayeneleri sonucunda mevcut akciğer rahatsızlığı nedeniyle göğüs hastalıkları servisi bulunan bir hastaneye sevkinin gerektiği belirtilerek 25.04.2008 tarihinde Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ne yatışı yapılmıştır. Burada pnömoni tanısı ile tedavisi sağlanmıştır. 30.04.2008 tarihinde Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde pnönoni +akut böbrek yetmezliği tanısı ile tedavi altına alınmış, yapılan psikiyatri konsültasyonu neticesinde psikiyatri kliniğinde tedavisinin devamı uygun görülerek 01.05.2008 tarihinde Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edilmiştir. Burada tedavisine devam edildiği sırada nöroloji konsültasyonu, iç hastalıkları konsültasyonu, göğüs hastalıkları rekonsültasyonu yapılmış, tedavisine Yedi Kule Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde devam edilmesi uygun görülerek 06.05.2008 günü buraya sevk edilmiştir.' Açıklamada, Okkır'ın 08.05.2008 tarihinde Bayrampaşa Devlet Hastanesi'nde yapılan muayenesinde majör depresyon+ solda bronşektazi tanısı ile ilaç tedavisi önerilerek, ceza infaz kurumuna iade edildiği; ancak kuruma kabulü sırasında yapılan muayenesinde genel durumunun düzelmediğinin anlaşılması üzerine acil olarak Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilerek yatışının sağlandığı belirtildi. Durumun, Okkır'ın oğluna cep telefonuyla irtibat kurularak bildirildiği de dile getirildi. 'OKKIR'A 05.06.2008 TARİHİNDE KEMİK İLİĞİ BİYOPSİSİ ÜZERİNDEN KANSER TEŞHİSİ KONDU' Açıklamada şu görüşlere yer verildi: 'Okkır, 09.05.2008 tarihinde Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi acil servisinde muayene edildikten sonra mahkum koğuşuna yatırılmış, burada göğüs hastalıkları bölümü başkanı ve doktorları tarafından muayene edilerek tedavi uygulanmıştır. 29.05.2008 günü kemik iliğinden biyopsi alınmış, 05.06.2008 tarihinde kemik iliği biyopsisi üzerinden yapılan patolojik inceleme sonucunda kanser teşhisi konmuştur. Onkoloji bölümündeki odaların dolu olması nedeniyle 11.06.2008 tarihinde onkoloji bölümü servisine yatırılmıştır. Trakya Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin 30.06.2008 tarihli yazısı ile ekindeki Onkoloji Bilim Dalının raporu, 01.07.2008 günü saat 09:27'de Kurum Müdürlüğü'ne faks ile ulaşmıştır. Söz konusu yazı, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca 01.07.2008 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne faksla gönderilerek tahliye talep edilmiştir. Aynı gün, tutukluluk halinin mahkemece kaldırılması üzerine Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı'na, Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı'na müzekkere yazılarak hastanede tedavisi süren Okkır'ın tahliye işlemi gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte yapılan tüm tedavi giderleri devlet tarafından karşılanmıştır. Ayrıca Bakanlığımız, Okkır'ın ölümüyle ilgili olarak tedavi sürecinde bir aksama olup olmadığı ve sorumluların bir ihmalinin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla iki müfettiş görevlendirerek soruşturma başlatmıştır.' |