Haber Merkezi / TIMETURK
Onlar doğa savaşcıları? Şimdiye kadar 234 canlı türünün ve 20?yi aşkın doğal alanın korunması için mücadele ettiler. Kızılırmak ve Gediz Deltaları ile Burdur Gölü?nün korunması için çalışmalar yaptılar. Doğa Derneği, şimdi de yakın bir gelecekte yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan Tuz Gölü?nün kurtarılması için mücadeleye başladı.
Bu çerçevede çeşitli kurum ve kuruluşlarla irtibata geçen dernek yetkilileri, yok olma tehlikesi yaşayan 2 milyon yaşındaki Tuz Gölü?nün kurtarılmasına çalışıyor. Bünyelerinde çıkardıkları Doğa Dergisi?nde de Tuz Gölü?ndeki vahim duruma dikkat çekiyorlar. Şimdi de sizleri bu mücadelelerine desteğe çağırıyorlar.
Dergide yayımlanan ?Son Tuz Gölü? adlı şiir ise Tuz Gölü'nde yaşananları tüm çıplaklığıyla göz önüne seriyor. Şiirdeki ?İki martı burada. Son iki martı gözlerime bakıyor. Son bakış. Tekrarı yok. Sebebi ortada. Gölü terk eden binlerce başka kuş gibi, gidecekler. Döl veremeden ölecekler.? dizeleri ise gölde yaşanan acı gerçeği gözler önüne seriyor.
Şiirde ülke genelince yaşanan gerginlikler, sürtüşmeler ve çekişmelere de vurgu yapılarak, toplumun tüm kesimlerine şu dizelerle çağrıda bulunuluyor;
'Ey laik, islamcı, alevi, sünni, sosyalist, kemalist, demokrat, asker!
Ey köylü, şehirli, türbanlı, başı açık, tarikatçı, modern!
Ey Türk, Kürt, Laz, Arap, Çerkes!
Ey memur, vekil, Bakan, Başbakan!
Ey fakir, zengin, ünlü, ünsüz, alim, sanatçı, gazeteci, öğretmen, çiftçi!
Ey bu toprağın insanı!
Hepimizi emziren ana sütten kesiliyor. Suyu kayıp. Toprağı yorgun.
Aşağıda kök kururken, üstte bahar açar mı?'
Tuz Gölü gerçeğini tüm çıplaklığıyla ortaya koyan ve tüm Türk halkına çağrıda bulunulan şiirin tamamı şöyle?
Son Tuz Gölü
İki milyon yaşındaki Tuz Gölü'nün son günleri.
Hiç mi yok bir nefes üfleyecek Anadolu yiğidi?
İçinde bir çift martı gördüm.
İkisi de iki milyon yaşında. Anadolu Akdeniz'i terk ettiği günden bu yana. İki martı burada.
Son iki martı gözlerime bakıyor. Son bakış. Tekrarı yok. Sebebi ortada.
Gölü terk eden binlerce başka kuş gibi, gidecekler. Döl veremeden ölecekler.
Karşımda tozdan bir ova gördüm.
Hepsi hepsi on yaşında. Suyunu çaldığımız günden bu yana. Göl yok olmakta.
Son damlalar yüzüme yansıyor. Son bakış. Tekrarı yok. Sebebi ortada.
Ovayı dolduran öteki damlalar gibi, gidecekler. Göl olamadan bitecekler.
Belki bugün. En geç yarın. İki milyon yıllık takvimin son dakikasında.
Bir ağıt yakayım dedim. Gözümdeki nem gölden utandı. Kurudu.
Gazetelere baktım. Daha çok utandım. Hakikat ne, yazanlar ne?
Ey laik, islamcı, alevi, sünni, sosyalist, kemalist, demokrat, asker!
Ey köylü, şehirli, türbanlı, başı açık, tarikatçı, modern!
Ey Türk, Kürt, Laz, Arap, Çerkes!
Ey memur, vekil, Bakan, Başbakan!
Ey fakir, zengin, ünlü, ünsüz, alim, sanatçı, gazeteci, öğretmen, çiftçi!
Ey bu toprağın insanı!
Hepimizi emziren ana sütten kesiliyor. Suyu kayıp. Toprağı yorgun.
Aşağıda kök kururken, üstte bahar açar mı?
Ey bu toprağın anası, babası!
Bir evladın can veriyor. Yaşı iki milyon. Adı Tuz Gölü.
Toz bütün gölü kaplasa da, vicdanına sığar mı? / Güven Eken
Doğa Derneği'ne http://www.dogadernegi.org linkinden ulaşılabilir.