Etrafımızda titiz, mükemmeliyetçi, kusursuzluk meraklısı, esnek olmayan, hep kızgın gözüken, gergin, sinirli, sonuna kadar dürüst, duygularını bastıran, işkolik, kararsızlık özellikleri taşıyan insanlar vardır. Takıntı ruh halini yaşayan bu insanların ortak özellikleri baskıcı ve ısrarcı olmalarıdır.
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nevzat TARHAN ilginç tespitlerde bulundu. Tarhan, 'Bu insanların kişiliklerini işleten arka plan, hata yapma korkusudur. Yanlış yaptıklarında kendilerini savunmasız hissederler. Varoluşlar için savaşmak zorundadırlar' diyor.
Obsesif kişilikler olarak tanımlanan bu kişiliklerin silahları daha çok çalışmak, ayrıntılara önem vermek, kurallara bağlılıktır. Takıntılı olan bu yapının insanları mutlu olmayı sürekli ertelerler.
Prof. D. Nevzat TARHAN 'Takıntılı kişiler eğer egoları güçlü, benmerkezci iseler herkese hükmetmek ve kontrol etmek isterler' diyor. Tarhan 'bu kişilerin alçak gönüllü olmayı başarabilmeleri halinde ise başarılı bir ikinci adam olabileceklerine' vurgu yapıyor. Tarhan, Obsesif kişilere toplumun ihtiyacı olduğu düşündüğünü belirtiyor ve bunun unutulmaması gerektiğinin altını çiziyor. 'Çalışkan, güvenilir, özel hayatları düzenli, tatsız işleri halleden bu kişilere ihtiyacımız vardır' diyen Tarhan bir uyarıda da bulunuyor. Tarhan 'Egosu büyük baskıcı ruh halindeki kişiyle beraber yaşıyorsanız enselendiniz demektir' diyor ve bu kişiye 'Peygamber sabrı gerektiğini' belirtiyor. Takıntılı olan bu kişiler sizi kendisi gibi yapmak için çabalıyor ancak yapamazsa sürekli gerilim, tartışma çıkarıyor.
Obsesif baskıcı kişilerin ruh halini şöyle bir benzetme ile anlatıyor Prof. Tarhan; masanız, not defteriniz, evdeki düzeniniz hepsi onlarca yapılması gereken işler var, daha bunlar bitmeden yeni işler bekliyor, çocuklarınız bir şeyler istiyor. Siz bu haldeyken çevredeki insanlar gülüp eğleniyorlar. Çevredeki en işe yarar insan sizsiniz, başkaları ciddiyetsiz, sorumsuz. Ne kadar kendinizi yalnız hissedersiniz. İşte obsesif baskıcılar bu haldedirler.
En ufak bir kusura tahammül edemezler
Mükemmeliyetçiliği amaç edinen obsesif kişiler bir şeyin ne olduğundan çok nasıl yapılacağına önem verirler. İş yaparken önemi ve ne için yapıldığı ve başka insanların duygularını pek düşünmezler. Her şeyin tam yapılması onların aşkıdır. Bunun için deli gibi çalışırlar. Kazandıkları parayı son kuruşuna kadar hak ederler. 100 üzerinden 97 puan not aldığı için ağlayan kişiler bu titiz kişilerdir.
Amaca yönelik olmayan ayrıntıya boğulurlar
Prof. Dr. Nevzat TARHAN, bu kişilerin olaylara kuşbakışı bakamadıklarını, ağaçlarla uğraşmaktan ormanı görmemeleri ile ünlü olduklarını ifade ediyor. Amaca yönelik olmayan ayrıntıyla uğraşırlarsa boğulurlar ve işlerini bitiremezler. Obsesiflere göre başarı ayrıntıdadır.
Takıntılı kişiler statükocu olurlar...
Obsesiflerin hayat stratejileri kazanmak ve gelişmek değil kaybı azaltmak olduğu için tutucu olurlar statükoyu tercih ederler. Eski eşyalarını atmak istemezler. Aldıkları her kararlarında mevcudu korumak isterler bu stratejisi ön planda tutarlar.
Ya siyah, ya beyaz vardır!
Bir şey ya siyah ya beyazdır onlar için, asla griyi kabul etmezler. Her şeyi köşeli düşünürler. İnatçılıkları ile ün yapmışlardır. İnatçılık yapmaktan büyük zevk alan obsesiflerle yaşamanın zor olduğunu belirten Tarhan, onlarla yaşayanları gündelik dilde kullanılan 'köprünün üzerindeki iki keçi gibi' şeklinde tanımlıyor. Bu durumda her iki tarafında kaybedeceğini veya güçlü olan tarafın kazanır gibi görünse bile gizli bir öfkenin, zayıf anında öç almak için fırsat kolladığını unutmaması gerekir.
Aile içi kavgalarda öndedirler
Prof. Dr. Nevzat TARHAN Obsesif kişilerin sosyal olaylarda, toplumda ve aile içi kavgalarda, ideolojik kutuplaşmalarda önemli rol oynamakta olduklarına dikkat çekti.
Eğer bir lider obsesif baskıcı kişiliğe sahipse dünyaya düzen vermek, belirsizliği silmek için çok kimsenin canını yakacaktır diyen Tarhan, adalet ölçüsü olmayan, doğrularda sabırlı olmaya yönelmemiş inatçılığın kavga sebebi olduğunu belirtiyor.
Dürüsttürler ama bu işe yaramaz
Sözünün eri olan, sapına kadar dürüst olan bu kişilerin sözleri yazılı anlaşma kadar sağlamdır. Kılı kırk yarar, adaleti terazi ile dağıtırlar. Yasaların satırlarına öyle takılırlar ki ruhunu unuturlar. Bunun için kalıbın dışında düşünemezler. İçtihat yapamazlar. Çok çalışır ama özü bulamazlar. Yorum zorlukları nedeniyle dürüstlükleri boşa gidebilir.
Takıntılı kişi ile alışveriş azap gibidir
Obsesifler ayrıntıcı, mükemmeliyetçi yapıları nedeniyle 'Sıfır hata' peşinde koşarlar. Sıfır hatayı bulamadıkları için kararlarını sürekli ertelerler. Çok basit bir iş saatlerce sürer. Bunlarla yapılan bir alışveriş işkenceye dönüşebilir.
Kendilerinden başka herkes kusurlu, herkes sorumsuz...
Egoları kabarmış obsesif baskıcılar kendileri gibi çalışmayan, zorluklara göğüs germeyen insanlara kızarlar, öfkelenirler. Bunların yakınları ise bu duruma içerlerler. Kendilerinden başka herkesi kusurlu, beceriksiz, sorumsuz, ciddiyetsiz görürler. Eli ağır, zorlukları sevmeyen insanların kasten yaptıklarını düşünmeye başlarlarsa düşman görmeye de başlarlar. Böyle kişileri sinirlendirmekten özel zevk alırlar. Karşı tarafın tepkisi düşmanlık duygusunu arttıracak kadar onu aşağılayıcı ise kavga çıkar. Böylece kendilerini daha haklı görürler.
Aşk mı dediniz? Oda ne?
Duygularını iyi denetlerler. Dünyalarında tek izin verdikleri şey mantıksız düşünceye sinirlenmektir. Duygularını bastırmak onlar için zevk veren bir olgudur. Bu durumdan son derece keyif alırlar. Aşık olan kişileri anlayamazlar.
Suçlayıcı ve yargılayıcıdırlar, topu başkasına atar sorumluluk almazlar
Evet demeyi sevmezler. Her şeyin olumsuz yönünü düşünme eğilimi ve kusursuzluk meraklılığı nedeniyle olayın sorumluluğunu üzerlerine almaktan kaçarlar. Sorumluluk alırlarsa taşıyamayacaklarını düşünüyorlarsa hep savunma halindedirler. Çıkış yolunu topu başkalarına atmakta bulurlar. Eleştiricilikleri başkalarını çıldırtır.
Baskıcı obsesiflerle nasıl savaşılır?
Prof. Dr. Nevzat TARHAN, 'obsesif baskıcıların ellerinde oyuncak olmamak onların açtıkları savaşta yenik düşmemek için neler yapmalıyız?' şeklindeki sorumuza geniş yanıt verdi:
Birinci şart onları tanımaktır.
İkincisi ise, sıkıntılarını size bulaştırmasına izin vermemelisiniz. Bunun başarmak için ne yapacağınızı ne zaman yapacağınızı söyler ve yaparsanız o canını yakacak başka birine yönelecektir. Bunu başaramadığınız takdirde sürekli üzerinize gelecek kontrol etmek isteyecektir. Açık ve dürüst olmak bu bakımdan önemli bir şarttır.
Üçüncü olarak obsesif baskıcılar kutsal kitaplarda yer alan bağışlama, merhametli olma tavsiyelerini unuturlar. Bunları onlara sık sık hatırlatmalısınız.
Övün ama abartmayın
Onlardan gelen bir eleştiriye sizde eleştiri ile karşılık vermeyin. O zaman siz de kaybedersiniz. Önce ona övgüyle yaklaşmalısınız. Burada dikkat edeceğiniz önemli nokta övgünüzde yalan ve abartı olmamalıdır. Zaten bu titiz kişiler olumlu özellikleri fazla olan kişilerdir övülerek yön bulursunuz. Onların çok çalıştıklarını, çok iş yaptıklarını fark etmeniz yeterli olacaktır. Bu durumda kendilerine olan güvenleri artar. Bu özelliklerine dikkat ettiğinizi hep vurgulamalısınız.
Acı çektiğinizi açıksa söyleyin
Sizin iyiliğiniz içinde olsa size acı çektirmelerine asla izin vermeyin. Onlar gibi yapmadığınız ve düşünmediğiniz takdirde felaket olacağı duygusu içindedirler. Acı çekiyor ve inciniyorsanız bunu açıkça ifade etmelisiniz. Sevgisiz değillerse bu durumda üzüleceklerdir. Eğer inatlaşarak kasten acı ve ızdırap verdiğini ona söylerseniz ve ikna etmeye çalışırsanız buna çok öfkelenebilirler. Çünkü niyetleri bu şekilde değildir. Genellikle iyi niyetlidirler ama farkında olmadan acı verirler. Anlaşılamadıkları için kızgındırlar.
Onlara hukuk edebiyatı yapın. Dürüstlüğe önem verirler. Sizin de bunu önemsediğinizi bilmeleri onları rahatlatacaktır.
Ölümcül hata riskini hatırlatın
Psikiyatri Uzmanı Nevzat Tarhan baskıcı obsesifleri savaşmanın stratejisinin iyi kurulması gerektiğini vurguluyor: İyi niyetlidirler, iyi işler yapmaya çalışırlar fakat kullandıkları yöntem yanlıştır. Yanlış adımlarla doğru hedefe gidilemeyeceğini, cehennemin bazı duvarlarının iyi niyet taşlarından örüldüğünü onlara kibarca anlatın. Sonuca ikna olurlarsa riske girebilirler.
Kendilerini keşfetmenin önemini vurgulayın. İnsanlar dünyayı değil kendilerini değiştirirlerse gerçek mutluluğu bulacaklarına dair kutsal metinleri beraberce okuyun.
Kendisiyle yüzleşmesini sağlamayı başarın
Tartışmak yerine soru sorun. Onun stratejisi ile ona karşılık verirseniz kavga çıkar. Onun size soru sormasına fırsat vermeden siz ona sorular sorup onu anlamaya çalıştığınızı belli edin. ' Ne yapmamı istiyorsun, neden anlatıyorsun?' gibi sorularla kendisi ile yüzleştirmeye çalışın.
Baskıcı obsesifler gülerken ısırabilirler
Tek silahları bağırma ve abartılı eleştirilerdir. Bu silahlarını ciddiye alırsanız yandınız demektir. Kim olduğunuzu biliyorsanız sizi incitemez. 'Ben kim olduğumu biliyorum' diyebilmelisiniz. Gülerken bile ısırabilirler. Kendilerini ahlaklı ve cüretkar olarak algılarlar. Siz onları övün ama onlardan övgü beklemeyin. Onların onayına ihtiyacınız varsa işiniz zordur. Onların onayı olmadan mutlu olmanın yolunu aramalısınız.
Asla teslim olmamalısınız, yoksa!
Sizi yönetmelerine izin vermeyin. Size yardımcı olsunlar yol göstersinler ama kontrol etmesinler. Kontrol duygularını başka şeyi yönetmeye çevirmelerine fırsat verin. Eve, eşyaya, resme yönelebilirler. Teslim olup sınırları çizmesine izin verirseniz kişiliğiniz paspas olur.
Ya siz baskıcı iseniz durum ne olacak?
Psikiyatri alanında bugüne kadar Psikolojik Savaş, Mutluluk Psikolojisi, Makul Çözüm, Kendinizle Barışık Olmak, Kadın Psikolojisi, Evlilik Psikolojisi, Duyguların Dili isimli kitaplara imza atan ünlü psikiyatrist Nevzat Tarhan baskıcı obsesif kişilerin davranışları konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Baskıcı obsesiflerin kişilik yapıları, duygu ve düşünlerinin neler olduğu ve bunlara karşı nasıl davranılması konusunda açıklamalar yapan Tarhan'a kişinin kendisi baskıcı ise, bunu fark etmesi halinde neler yapması gerektiğini ve bu konudaki önerilerini sorduk. İşte cevapları:
Yargılayıcı ve suçlayıcı düşündüğünüzde hemen onun iyi iki özelliğini düşünün. Siz iyi yön göremiyorsanız birisinin anlatmasına izin verin. Yargılayan yargılanır şeklindeki kuralı unutmayın.
İçinizdeki sansür duygusuyla dalga geçin. Rahatlamaya ayıracağınız zamanın başarınızı kolaylaştıracağını bilin.
Hedef piramidinizi iyi belirlemeye özen gösterin. Konuları önem sırasına göre tasnif edin. Hedef piramidinizin tepesinde mezar taşınızda neyin yazılmasını istiyorsanız o olmalıdır. Her işe başlarken birinci özelliğiniz bu olmalıdır.
Kendinizin de hata yapma olasılığının olduğunu kabul edin ve bu hakkı kendinize tanıyın. Büyük mağazaların bile % 10 hırsız payı bıraktığını hatırlayın.
Herkesin içinde yapılacak eleştiri ve yanlışı hiç olmazsa günde bir defa kabul edin. Yoksa egonuz yanlışları bir avukat gibi savunmaya geçecektir.
Sonucu düşünün. Alıştırmaları mükemmel yapan ama hiçbir şey öğrenemeyen öğrenci gibi olmamak için olaylara kuşbakışı bakma talimatını kendinize verin.
Hürriyet