İngiliz dedektifler Markov'un katilini arıyor

Markov, Bulgar rejimi muhaliflerindendi

Markov'un rejim muhalifi olmasından ötürü, şüpheler KGB ve Bulgar gizli servisine işaret etse de, katil yakalanmış, olayın sırrı çözülebilmiş değil.

İngiliz polisinin terörle mücadele biriminden görevliler, geçtiğimiz günlerde Bulgaristan'a gitti.

Uzmanlar, aradan geçen 30 yılda, konuyla ilgili dosyaların kaybolduğu ve olayın tanıklarının da gizemli bir şekilde hayata veda ettiği düşünüldüğünde, polisin bir ilerleme sağlayıp sağlayamayacağının meçhul olduğunu söylüyor.

Markov nasıl öldürülmüştü?

11 Eylül 1978 günü, işten çıkan Markov Thames nehrinin öteki kıyısındaki tren istasyonuna doğru Waterloo Köprüsü üzerinde yürürken, bacağında hafif bir acı hissetti.

Dönüp baktığında, bir adamın, eğilmiş, yerden bir şemsiye aldığını gördü.

Adam özür dileyip yoluna devam etti. Markov da fazla üzerinde durmadı.

Ancak, daha sonra, Markov'un bacağına şemsiyenin ucuna yerleştirilen bir mekanizmayla ateş edildiği ve vücuda saplanan cisim ile zehirlendiği ortaya çıktı.

Georgi Markov kısa süre sonra ateşlenmeye başladı ve 3 gün sonra da hayatını kaybetti. Otopside, ölümüne risin zehiri içeren küçücük bir saçmanın neden olduğu anlaşıldı.

Georgi Markov'un eşi, Annabel ölümünden olayı 3 gün sonra, BBC'ye 'sanki kendisi de olanlara inanamıyor ve beni de korkutmak istemiyor gibiydi. Bana bacağındaki izi gösterdi. İğne izine benziyordu.' şeklinde anlatmıştı.

Yaklaşan zaman aşımı, çabaları hızlandırdı

Eylül ayında Georgi Markov'un ölümünün 30'uncu yıldönümü ve aynı tarihte, dosyanın zaman aşımından rafa kaldırılması bekleniyor.

İngiliz güvenlik birimlerinin de, bu tarihten önce cinayeti çözme güdüsüyle yeniden harekete geçtiği belirtiliyor.

Bulgar polisi şimdiye kadar hangi bilgilere ulaştığını Bulgaristan'dan, gazeteci Ogniyan Zlatov şöyle anlatıyor:

'Bu olay Bulgaristan'ın 1989'da başlayan dönüşüm sürecinde sık sık kamuoyu gündemine geldi. O dönemde ortaya çıkan demokratik hareketin aydınlatılmasını istediği olayların başında da bu geliyordu.

'Ancak sorun şu ki, komünist rejimin yıkılmasından sonra, bu olaya ilişkin dosyalar, ilk yok edilen dosyalar arasındaydı. Yine de bazı Bulgar araştırmacı gazetecilerin çabaları sonucu, küçük de olsa bazı bilgilere ulaşılabildi. Bunlardan en önemlisi, araştırmacı gazeteci Hristu Hristov'un yayınladığı kitaptı.

'Hristu katilin kimliğini ortaya çıkarmayı başarmıştı. Bu kişinin Bulgar gizli servisi için çalıştığını da belgelerle kanıtlamıştı. Ancak Bulgar yetkililer bugüne kadar, gizli servisin bu olayda parmağı olduğunu kabul etmedi.'

Bu arada, Bulgaristan'da komünizmin çöküşü ardından, eski bir istihbarat görevlisi, Markov cinayeti ile ilgili belgeleri yok etmekten hapse mahkûm edilmişti.

Bir başka şüpheli olan dönemin içişleri bakan yardımcısı da, mahkemeye çıkarılmadan kısa süre önce intihar etmişti.


BBC