Şevket Kazan'dan Gül'e: Erbakan'ın affı değil hakkını istiyoruz

Adalet eski Bakanı Şevket Kazan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Kayıp Trilyon Davası'ndan mahkumiyet alan Erbakan'ı affından ziyade, haksız kararın ortadan kaldırılmasını önemli gördüklerini belirtti. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kazan, eski başbakanlardan Erbakan'la ilgili davayı yargı faciası olarak nitelendirerek, davanın yenilenmesini istedi.

Saadet Partili Kazan'ın 'Erbakan Nasıl Yargılandı' adlı kitabının tanıtım toplantısı yapıldı. İç Kale Otel'deki toplantıya Eski Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın yanısıra Kayıp Trilyon Davası'nın avukatlarından Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Şeref Malkoç, Yaşar Gürkan, Mehmet Ener, İsmail Aydos ve Celalettin Gürsoy katıldı.

Toplantıda söz alan Kazan, devam eden ve Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın mahkumiyetiyle sonuçlanan Kayıp Trilyon Davası'nı ortaya çıkan ve çıkmayan yönleriyle değerlendirdi.

Kitabın 4 sene önce baskıya hazır hale getirildiğinden söz eden Şevket Kazan, değişen ve yeni yürürlüğe giren kanunlar dolayısıyla adli hataların giderilebileceği inancında oldukları için beklediklerini ifade etti. Saadet Partili Kazan, 'Mahkemeyle ilgili davalar yeniden ele alınacağı, adaletin yerini bulacağına kanaat getirdik. Maalesef gayretler bir netice vermedi ve şu an kendisi ev hapsinde haksız bir şekilde cezasını çekmektedir' diye konuştu.Kazan, adli bir hatanın düzeltilmesi adına bile olsa 'Erbakan Nasıl Yargılandı' kitabını yazmaktan büyük üzüntü duyduğunu ifade etti.

Anayasa'nın 69'uncu maddesine göre, mevcut ve kapatılan siyasal partilerin mali yapılarının denetim yetkisinin Anayasa Mahkemesi'ne ait olduğu hatırlatmasında bulunan Eski Adalet Bakanı, kapatılan Refah Partisi'nin davayla ilgili dosyasının Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesi gerekliliğine rağmen Yargıtay 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüşüldüğünü dile getirdi. Şevket Kazan, söz konusu mahkemenin uyarılara ve itirazlara itibar etmemesinden yakındı. Durumu vahim bir adli hata olarak nitelendiren Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı, hatada bile bile ısrar edilmesine sitemde bulundu.

Belgeler ve tutanaklarla davanın iç yüzü hakkında bilgi veren Refah-Yol Hükümeti'nin Adalet Bakanı, Maliye Bakanlığı'nın feshedilen Sosyal Demokrat Halkçı Partisi ve kapatılan Fazilet Partisinin mal varlıkları ile tasfiye edilen gelir, giderlerinin Anayasa Mahkemesi'ne gönderildiğinin altını çizdi.

Davanın içeriğinin hoş olmayan iddia ve içeriklere sahip olmasından yakınan Şevket Kazan, davada hayali olduğu iddia edilen şirketler ile giderlere ilişkin bilgi ve belgeler sundu. Kazan, 'Erzincan iline ait belgelerin incelenmesinde parti adına fatura karşılığı buğday, yine farklı bir tüccardan fatura karşılığı yem alındığı iddia ediliyor. Oysa alınan ürünlerden biri şeker diğeri de çaydır' dedi.

Şevket Kazan, Refah Partisi'nin ticaret yaptığı Nalbantoğlu, Özbek Tekstil, Mar Reklamcılık gibi firmaların ileri sürüldüğü gibi hayali olmadığını, söz konusu firmaların faturalarının bulunduğunu, adres ve telefonlarının belli olduğunu ifade etti. Ödenen faturaların yok sayıldığını, belgelerin sahte olup olmadığının incelenmediğini dile getiren Eski Adalet Bakanı Kazan, mahkemenin giderlere ilişkin çok sayıda fişlerin ve faturaların kendisine yer bulduğu çuvalların iplerini çözmeden karar verdiğini anlattı.

'DAVA DREYFÜS DAVASIDIR; YENİLENMELİDİR'

Eski Adalet Bakanı, dönemin Maliye Baş Müfettişi Ali Atay'ın şirketleri hayali olarak nitelendirdiğine, mahkemenin Maliye'nin raporuna itibar ettiğine işaret etti. Saadet Partili Şevket Kazan, davada belirtildiğinin aksine partinin Konya, Balıkesir gibi illerde çalışmalar yaptığını ve giderlerle ilgili bilgileri sunduğunu dile getirdi. Kazan, sadece illerden değil Genel Merkezi ve taşra teşkilatlarından faaliyet halinde olduklarına dair argümanları mahkemeye beyan ettiklerini hatırlattı. Kazan, 'Belgeler sunulduğu halde aleyhte karar verilmiştir, bu bir yargı faciasıdır. Dava Dreyfüs davasıdır, yenilenmelidir. Davanın yenilenmesi için çok fırsat çıktı ancak yenileme bir türlü olmadı' şeklinde konuştu.

Erbakan'ın partilerinin kapatıldığını, siyaset yapma hakkının ortadan kaldırıldığını savunan Kazan, Eski Başbakanlardan Erbakan'a isnat edilen yüz kızartıcı suçun da siyasi hayatını bitirmek için ortaya atıldığını vurguladı. Sustuysak, efendiliğimizden sustuk. Erbakan'ın Babası da bir hukukçuydu, yargının adil bir karar vereceğine inandı. Biz de onun isteğiyle sustuk' diyen Şevket Kazan, mahkemede kendilerinin gösterdiği şahitlerin dinlenmemesinden yakındı.

Kazan, Refah Partisi, Doğru Yol Partisi ve Büyük Birlik Partisi Liderlerinin verdiği seçim giderleriyle ilgili ibraz ettiği belgelerin de mahkeme tarafından kabul görmediğini ifade etti.

Saadet Partili Kazan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Erbakan bu ülkede Başbakanlık yapmış, şerefli bir insandır. onun zamanında örtülü ödenek tartışması yaşanmamıştır. Böyle bir davanın yargı tarafından Dreyfüs Davası gibi kesinleştirilmesi üzücüdür. İmkanlara rağmen düzeltme yoluna ve yeniden yargılamaya gidilmemesinin hesabı bu dünyada değilse bile öbür dünyada verilecektir.

Bu çerçevede, Kayıp Trilyon Davası'nın yenilenmesini ve haksız mahkeme kararıyla Erbakan ve arkadaşlarına atılan kara lekenin temizlenmesini diliyor, istiyoruz.

Kazan açıklamalarının ardından gazetecilerin kitabına ve konuya ilişkin sorularına cevap verdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Erbakan için af çıkarmasının söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Eski Adalet Bakanı, 'Cumhurbaşkanı'nın affı cezanın ceza olduğu yönünü, davanın, mahkemenin yönünü değiştirmez, ortadan kaldırmaz. Önemli olan haksız kararın ortadan kaldırılmasıdır.'

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Cumhurbaşkanı Gül'ün yargılanmasını durdurmasına ilişkin bir soru üzerine ise Şevket Kazan, Gül'ün yargılansa bile davadan beraat edeceğine inandığını vurguladı ve savcının kararının isabetli olduğunun altını çizdi.

Gazetecilerin, 'CHP'nin Erbakan'ın affının etik olmayacağı yönündeki sözlerini nasıl karşılıyorsunuz' sorusuna da Kazan, 'İnanıyorum ki basın toplantısının ardından fikirleri değişecektir. Değişmezse onların etiklikleri tartışılır' cevabını verdi.