CHP Gölbaşı İlçe Teşkilatı tarafından `Birlik ve Beraberlik Gecesi' adı altında Pembe Köşk Balo Salonu'nda verilen yemeğe CHP Genel Sekreteri Önder Sav, Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, Grup Başkan Vekili Hakkı Süha Okay, Ankara Milletvekili Nesrin Baytok, Milletvekili Zekeriya Akıncı, Ankara İl Başkanı Yaşar Çatak, Gölbaşı İlçe Başkanı Yusuf Aksakal ile 500'e yakın partili katıldı.
CHP İlçe Başkanı Yusuf Aksakal, bütün örgütlerle çok ciddi hazırlandıkları yerel seçimleri kazanacaklarını öne sürdü. Aksakal, 'CHP'de kavga, tartışma yoktur. Gelecek yerel seçimlerde Taliban zihniyetiyle yönetilen Gölbaşı'nı bunların elinden alacağız. Ankara'da Gökçek zihniyeti, Gölbaşı'nda Haşlak zihniyeti. Bu Taliban zihniyetine `Dur' demek bizim asli görevimizdir' dedi.
CHP Genel Sekreteri Önder Sav hükümeti eleştirirken, 'Geçmişte birbirimize olan parti içi tartışmaları bir kenara bırakmak durumundayız. Ortak hasım varken, ona karşı mücadele yaparken, kendi içimizde, kendimizle uğraşmayı bir kenara bırakarak, CHP'nin Gölbaşı'nda başarısı için çalışmayı düşünmemiz gerekir. Önce Gölbaşı'nı CHP'li yapacağız, sonra Büyükşehir'de oturan muhterem zatı o koltuğundan al aşağı edeceğiz. Melih Gökçek saltanatına da son vereceğiz' dedi. Siyasal olayların ardı ardına geliştiğini ve pek çok değerlendirmeler yapıldığına dikkat çeken Önder Sav, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Siyasal iktidar iyice bunalmış , sıkışmış durumda. Bir yandan yargı siyasal iktidarın peşinde, bir yandan kendi içindeki sorunlar siyasal iktidarı kovalıyor. Bir yandan işsizlik, bir yandan esnafın içine düştüğü sıkıntı, siyasal iktidarı büsbütün bağlamış durumdadır. Ama gelin görün ki onlar başka şeylerle meşguller. Türkiye'yi başka yönlere çekmeye çalışıyorlar. Kimi zaman olmayacak şeylerin peşinde koşarak, AKP gündemde tutmaya çalışıyorlar. Ne garip bir olaydır ki üniversitelerde türbanla eğitimin olamayacağını söyleyen CHP'nin başvurusu üzerine iptal kararı veren Anayasa Mahkemesi'nin üyelerini kıyasıya eleştiriyorlar. Üyelerinin yetkilerini aştığını, TBMM'nin görevine müdahale ettiğini söylebilecek kadar işi ileri vardırıyorlar. Anayasa Mahkemesi üyesinin önümüzdeki Ağustos ayında Genelkurmay Başkanı olması söz konusu orgeneralle yaptığı konuşmayı gündeme getiriyorlar. CHP Genel Sekreteri'nin, devletin onurlu bir valisiyle görüşmesinin mümkün olamayacağının altını çiziyorlar. Sanki hem aydınların, hem Anayasa Mahkemesi üyelerinin, CHP'nin yol haritasını çizecek rehber hazırlamışlar. Efendiler kendinize gelin. Bizler ne yapacağımızın kararını kendimiz veririz. Biz CHP'yiz. Onurlu şerefli insanlar olarak kararlarımızı kendimiz veririz. Omurgamızı dik tutarız. Cumhuriyet Halk Partisi'nde öyle onların tarif ettiği gibi, görmek istedikleri gibi siyasetçileri bulmak mümkÜn değildir.'
Sıkıştıkları zaman `AKP'nin treninden ineceğim' diyenlere, bir daha trene binemeyeceklerini söylüyorlar. Kendi tabanlarını ve milletvekillerini köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar. Yavaş yavaş trenden inme istekleri artmaya başladı. Adalet ve Kalkınma Partisi'nde çözülme süreci işlemeye başladı. Trenden inenler, binenler olabilir. Ama burada bir şeyin altını çizmek lazım. Hepimiz şunu çok iyi bilmeliyiz ki Türk halkı, Türk seçmeni çok yakında Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayip Erdoğan'ı bir daha iktidar trenine bindirmeyecek şekilde alaşağı edecek, indirecektir. Bunun ilk işaretini önümüzdeki yerel seçimlerde yaşayacağız. Elbette yerel seçimler siyasal iktidarı etkileyecek seçimler değildir. Ama siyasal iktidara kırmızı ışık yakacak seçimlerdir. 'Dur' diyecek seçimlerdir' diye konuştu.