TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç, birçok siyasetçinin hiçbir dönemde olmadığı kadar vahim bir ?akıl tutulması? yaşadığına işaret ederek, ?Bugün yaşadığımız kutuplaşmanın tarafları siyaset sahnesinin bütün aktörleri bir şeyi çok iyi kavramalıdır: Türkiye kazananı olmayacak bir oyuna doğru ilerliyor. Kazanan olmayacak ama önlem alınmazsa ülke bir bütün olarak çok şey yitirecek? diye konuştu.
Mustafa Koç, ?Bugün açıkça ortaya çıkmaktadır ki, bu mutabakatı sağlayacak ilk adım kapsamlı bir Anayasa değişikliğidir? dedi. Koç, her yöndeki kaygı ve korkuları gideren, siyaseti kilitleyecek boşlukları olmayan, temel değerleri muhafaza etmeye devam eden bir Anayasa etrafında mutabakat sağlanmasının sorunların çözümünde bir ilk adım olacağını belirtti.
Türkiye?de birçok siyasetçinin hiçbir dönemde olmadığı kadar vahim bir ?akıl tutulması? yaşadığına inandıklarını ifade eden Koç, ?Siyasetin kısa vadeli, dar kalıpları içine sıkıştırılan tartışmalarla, çatışmalarla ülke zaman yitiriyor, enerjimiz boş yere tüketiliyor. Yanlış anlaşılmaya meydan vermemek için şunun altını kuvvetle çizmeliyiz: Tartışmayı bırakıp işimize bakalım demiyoruz. Farklılıklarımızı yok eden, tek tip bir toplum özlemini dile getirmeye çalışmıyoruz? açıklamasını yaptı.
?BABALARININ MİRASINI PAYLAŞAMAYAN KARDEŞLER GİBİYİZ?
Koç, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı?nın açılış konuşmasında, Türkiye?nin ?az gelişmiş? bir ülke olarak anılmaktan, ?gelişmekte olan? bir ülke olarak anılmaya geçebildiğini, geleceği en parlak ülkelerden biri olarak görülmeye başlandığını kaydetti. Toplum olarak bu durumun gerektirdiği bir ruh hali içinde olunmadığını söyleyen Koç, ?Başarıyı ufukta görünce birbirleriyle kavga etmeye başlayan ortaklar, babalarının mirasını paylaşamayan kardeşler gibiyiz. Sanki her birimiz başka bir yöne gitmek istiyoruz. Bu gerçekten böyle mi? Aslında değil? diye konuştu. Koç, ülke insanlarının, artık ?gelişmekte? olmaktan ?gelişmiş? olmaya terfi etmek istediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
?Öyleyse bunca yıldır güçlükle elde ettiğimiz kazanımları tehlikeye düşüren, demokrasimizi ve ekonomimizi erozyona uğratan, sistemimizi ayakta tutan kurumları yıpratan, Türkiye?yi dünyadan soyutlamaya çalışan bu siyasi söylem ve eylemleri nasıl izah edeceğiz? Siyaset sahnesindeki bu kör dövüşüne nasıl anlam vereceğiz? Şu veya bu kesimin içinde yaşadığımız durumdan daha az sorumlu olduğunu düşünmüyoruz. Aksine ülkemizdeki birçok siyasetçinin hiçbir dönemde olmadığı kadar vahim bir ?akıl tutulması? yaşadığına inanıyoruz.?
?ŞU ?AKIL TUTULMASI?NDAN KURTULMAK ZORUNDAYIZ?
Diyalog ve mutabakatın içi boş sözcükler değil, geleceği şekillendirecek hayati kavramlar olduğunu vurgulayan Koç, ama önce ?akıl tutulmasından? kurtulmak zorunda olunduğunu söyledi. Koç, ?Ekonomimizi yaklaşan yerel seçimlere göre değil, yaklaşan büyük küresel tehlikelere göre şekillendirmeliyiz? dedi. Yaşanan ?akıl tutulması?nın başka dışa vurum biçimlerinin de bulunduğunu kaydeden Koç, siyasal çekişmeleri toplumun her kesimine yayarak siyaset sahnesindeki kutuplaşmayı, toplumsal bir ayrışmaya dönüştürüldüğünü söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
?Eleştiri ve tartışma demokrasinin temel taşlarıdır. Ancak demokrasi aynı zamanda ?ortak aklı? bulma rejimidir. Ortak akla ulaşmanın yolu da diyalog ve uzlaşmadır. Gelişmiş demokrasiler bunu bireysel inisiyatiflerin yanı sıra kurumsal yapılar içinde gerçekleştirirler. Birbiriyle yıllardır kıyasıya savaşan iki ülkenin idarecileri bile çatışmalara son verip aynı masaya oturabiliyor. Durum böyle iken, aynı ülkenin siyasetçilerinin birbirleriyle görüşmemelerinin, diyalog içinde sorunlara çözüm aramamalarının haklı bir gerekçesi olabilir mi??
Koç, küresel krizden söz edilmezse, krizin kapıyı çalmayacağı inancıyla hareket edilemeyeceğini belirterek, ?Eğer bu ?beklenti yönetimi? niyetine yapılıyorsa, açıktır ki, beklenti yönetimi demek, eleştirilere, uyarılara kulak tıkayarak etrafa iyimserlik yaymak anlamına gelmemektedir? dedi. Yaklaşan tehlikeyi bilen, risklerini yöneten, ekonominin bileşenlerine yön ve güven veren bir ekonominin, iyi beklenti yönetimi yaptığını söyleyen Koç, ?Risklere karşı önlem almak, eğer sizi etkisi altına alırsa krizle mücadele etmek, her şeyden soyutlanmış bir biçimde yapılamaz. Ülkenin, toplumun gitmeye çalıştığı yönün de hesaba katılması, kriz ortamından çıkış ile ilgili senaryoların da hazır olması gerekir. Çünkü böyle ortamlar ülkemiz açısından aynı zamanda büyük fırsatları da beraberinde getirir? diye konuştu. Küresel bir oyuncu olmak istendiğini ancak oyun planına henüz sahip olunmadığını kaydeden Koç, bu durumun sadece ekonomi için değil, sosyal hayat için de geçerli olduğunu ifade etti.
ANKA