Her şey Fatih Terim?in milli takım aday kadrosunu açıklaması ile başladı. Hakan Şükür?ünden Mehmet Topuz?una, Fatih Tekke?sinden İbrahim Toraman?ına kadar takımlarında maçlara damgasını vuran oyuncuların kadroda kendilerine yer bulamaması medyada eleştirilerin başlangıç noktasıydı.
Kadronun 23 kişiye indirilmesi ile Yıldıray Baştürk, Halil Altıntop gibi yıldızların evlerine gönderilmesi hocaya olan öfkeleri artırırken, UEFA Başkanı Platini? n de Çek karşılaşmasından sonra Fatih Tekke?yi kastederek ?UEFA finali oynayan Zenith?li futbolcunuz burada yok mu?? açıklaması da işin tuzu biberi olmuştu.
Fatih hocanın Portekiz mağlubiyeti öncesi ve sonrasında, futbolcu seçiminde yaptığı hatalar üzerine aldığı tenkitleri, İsviçre ve Çek galibiyetleri ile boşa çıkartmasına rağmen, yapılan oyuncu tercihi yanlışlıkları göz ardı edilemez. Hele hele çeyrek finale çıkışın ertesinde, sevinçleri kursaklarda bırakırcasına ?Onlarla Türkiye?ye dönünce hesaplaşacağız? şeklinde meydan okuması, herkese örnek olması gereken Milli Takımlar Teknik Direktörü titrine hiç mi hiç yakışmadı. Kendisinden beklenen, bunca yıllık tecrübelerinin ışığında, sakinliğini ve sessizliğini koruyup, kimseyi germeden zamanı geldiğinde eleştirilere cevap vermekti.
Ama olmadı...
Şimdi zaman herkesin üzerine düşeni yapması zamanı. Takımı ile bütünleşen Türk milletinin birlikteliğine medya ve Fatih Terim? in de katılması. Hırvatistan maçının diğerlerinden daha zor geçeceği şüphe götürmez. Hep birlikte Cuma gününe konsantre olup, bu zaferlerden sonra tarihimizde ilk kez yarı final görmenin mutluluğunu bütün ülke olarak paylaşalım.
Çünkü bu güzellikleri yaşamaya ülkenin her zamankinden daha çok ihtiyacı var.
[email protected]
