TBMM Genel Kurulunda, CHP Sivas milletvekili Malik Ecder Özdemir'in, Nazım Hikmet'in ölümünün 45. yıldönümü nedeniyle yaptığı gündemdışı konuşmaya yanıt veren Günay, Nazım'ı rahmet ve sevgiyle andığını söyledi.
Nazım Hikmet'in yurtdışına gidiş öyküsünü anlatan Günay, onun, Türkçeye son derece bağlı bir şair olduğunu ve en güzel şiirlerini yurt hasretiyle yazdığını belirtti.
Türkiye'nin, bir dönem farklı düşünenlere, farklı arayışı ve söylemi olanlara çok acımasız davrandığını, davranmaya da devam ettiğini dile getiren Günay, ''farklı arayışlar, farklı söylemler, hakikatin ortaya çıkmasını sağlıyordu, ama ne yazık ki Türkiye bir dönem aydınlarına, evlatlarına, yazarlarına böyle davrandı'' dedi.
Günay, Nazım Hikmet'e yapılan yanlışın düzeltilmesi için bir borçlarının bulunduğunu, bunun için de bir adım atılması gerektiğini ifade ederek, Nazım'ın mezarının Türkiye'ye getirilmesi konusunda şu ana kadar yapılan çalışmalara baktığını ancak, hiç bir şey yapılmadığını gördüğünü söyledi.
Nazım'ın mezarının Türkiye'ye getirilmesinin, sadece söylemde kaldığını savunan Günay, somut girişim yapılabilmesi için mirasçılarının tutumunu hatırlattı. Günay, ''basın da iddia edildiği gibi, son eşinin kendinden olmayan çocuğu değil, Nazım'ın bir yasal mirasçısı var. Kendi çocuğu var. Nazım'ın, 'Vapura binerken Mehmet ve anası...' dediği Mehmet yaşıyor. Onun tek mirasçısı. En yakınlarından doğrudan aldığım bilgi böyle bir nakil talebi yok. Ailesinin bir talebi olmadıkça yapabileceğimiz fazla bir şey yok'' diye konuştu.
Günay, vatandaşlık konusunda ise bir şeyler yapılabileceğini belirterek,
şöyle devam etti:
''Yanlışın neresinden dönülürse doğrudur. Nazım Hikmet, 1951'de vatandaşlıktan çıkartılmış. 1990'lı yıllarda vatandaşlığın iadesi gündeme gelmiş ama bir sonuç alınamamış. En son 2006'da bu resmiyete konulmuş. Bizim yasalarımızda vatandaşlıklarla ilgili işlem ancak, yaşayan kişilere yapılıyor. Nazım Hikmet yaşamadığı ve mirasçılarından da herhangi bir başvuru olmadığı için bu kadük olmuş. Doğrusu tekrar gündeme getirilebilir. Nazım Hikmet'in vatandaşlığının iadesi, bir itibar iadesi değil, bir yanlışın düzeltilmesidir. Bu, şu andan itibaren hiçbir hukuki sonuç da doğurmaz. Bu konuda bir düzenleme yapılabilir.''
Nazım Hikmet'in, mezarının Türkiye'de bir köy mezarlığına gömülmesiyle ilgili vasiyetinin bulunduğunu da hatırlatan Günay, prosedür olarak bunun yerine getirilmesinin pek mümkün olmadığını, ama vasiyetin manevi olarak yerine getirilebileceğini bildirdi. Günay, ''Anadolu'da köy ve kasabalarda, bir çınar ağacına 'Nazım Hikmet burada yatıyor' diye bir plaket asabilir. Tıpkı Anadolu'nun gerçekten içselleştirdiği insanlar gibi, birçok yerde sahiplenilir'' dedi.
Bakan Günay, Gülhane'de bir çınara Yahya Kemal'in, ceviz ağacının üzerine de Nazım Hikmet'in ''ben bir ceviz ağacıyım'' şirinin yazılabileceğini de söyledi.
-''GAP EYLEM PLANINI MEMNUNİYETLE KARŞILADIK''-
Gündemdışı söz alan BBP Genel Başkanı ve Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu ise Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine yaptığı geziyle ilgili bilgi vererek, Meclisin gündemi ile vatandaşın gündeminin birbirinden farklı olduğunu savundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı ''GAP Eylem Planını'' memnuniyetle karşıladıklarını, ancak önceki iktidarlar gibi, bu iktidarın da 5 yıllık bir ihmalinin bulunduğunu söyledi. Yazıcıoğlu, ''biz ihmalleri eleştiririz ama niye yapıldığını da sorgulamayız'' dedi.
TBMM Genel Kurulunda daha sonra TBMM Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar, birleşime ara verdi. Verilen aranın ardından Hükümet ve komisyonun yerini almaması üzerine TRT Kanununda değişiklik öngören kanun tasarısı ile yabancılara mülk satışına olanak veren kanun tasarısının görüşmeleri ertelendi.
Genel Kurulda amme alacaklarıyla ilgili kanun tasarının görüşmelerine geçildi.
Nazım Hikmet için ailenin talebi gerekli
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Nazım Hikmet'in mezarının Türkiye'ye taşınması için ailenin bir talebi olmadığını, bu nedenle de yapılacak fazla bir şeyin bulunmadığını bildirdi.
18 Yıl Önce Güncellendi
2008-06-04 15:55:00
Haber Ara