Atalay, Genel Kurulda, AK Parti'li milletvekilleri tarafından verilen önerge üzerinde Hükümet adına yaptığı konuşmada, konuyla ilgili Araştırma Komisyonu kurulmasını desteklediklerini belirterek, kurulacak Komisyona her türlü desteği vereceklerini söyledi.
Kurulacak komisyondan beklentisiyle ilgili olarak çağrıda bulunan Atalay, şunları söyledi:
''Gelin bu vesileyle, bu komisyon, Türkiye'deki yasal durumu, bütün mevzuatı ve uygulamayı ele alsın. Sadece bu olayla sınırlı kalmasın. Sürekli geçmişe yönelik tartışmaları gündeme getirmek yerine, başta Genel Sekreter ile ilgili konu olmak üzere, bundan sonrasına dönük de değerlendirmeler yapsın, teklifler getirsin, Hükümete ve kurumlara tavsiyelerde bulunsun, Meclise yeni yasal düzenlemeler için tavsiyede bulunsun. Bu kadar geniş şekilde konuyu gündeme getiriyoruz. Hiçbir şekilde bundan kaçmıyoruz, korkmuyoruz. Bu vesileyle ülkemizde, çok önemli bir konu olan güvenlik, terör, organize suç örgütü, suçu önleme amaçlı bu uygulamanın tekrar gözden geçirilmesini, eksiği varsa da giderilmesini teklif ediyorum. Hatta şunu ifade ediyorum; Bütün sistemi gelin tekrar gözden geçirelim.''
Konuyla ilgili düzenlemenin yeni yapıldığını, anamuhalefet partisinin de buna katkı ve destek verdiğini kaydeden Bakan Atalay, düzenlemenin Türkiye'de çok ciddi bir yenilik olarak getirildiğini ve dağınık olan durumun derlenip toparlandığını anlattı.
Atalay, ''Eğer bu da eksikse, daha yeni olumsuzluklar varsa veya olumlu katkılarınız olacaksa, bu komisyona bütün partiler katılsın, iyi bir komisyon kuralım ve burada tüm boyutlarıyla değerlendirelim. Biz de yürütme ve uygulama kısmı olarak her desteği vereceğiz. Her açıklamayı vereceğiz. Her konuda komisyonunun çalışmasını kolaylaştıracağız. Bunu Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı olarak ifade ediyorum'' diye konuştu.
İçişleri Bakanı Atalay, yapılacak ''Hayırlı bir çalışma'' ile konuyla ilgili tartışmaların da biteceğine işaret ederek, ''Hem biz tatmin oluruz, hem de topluma olumlu mesajlar vermiş oluruz. Bizim amacımız meyve yemek. Biz iyi işler yapılsın istiyoruz. Bundan sonrası için teklifler geliştirelim istiyoruz. Siyasetçiler de bundan etkilensin; hemen hükümeti suçlayan, doğru bilgiyi beklemeyen, önyargıyla hareket eden tutumlarını bıraksınlar'' dedi.
Kendilerinin önyargıyla hareket etmediklerini belirten Bakan Atalay, ''Araştıralım, daha iyisini bulalım'' dediklerini ifade etti. Atalay, ''Bu vesileyle demokratikleşme ve insan hakları alanında, kişinin özel hayatına verilen önem, haberleşme ve iletişim özgürlüğüne verilen önemi ortaya koyalım'' diye konuştu.
TBMM Genel Kurulunda, AK Parti'li milletvekilleri tarafından verilen Araştırma önergesi üzerinde Hükümet adına konuşan Atalay, Sav'ın dinlenildiği iddialarına karşı hem hükümet hem de AK Parti'nin büyük duyarlılık gösterdiğini söyledi. İddiaları çok önemsediklerini, bir yandan yapılması gereken çalışmalar yapılırken, bir yandan da Mecliste Komisyon kurularak konunun sonuna kadar araştırılması ve olayın açıklığa kavuşmasını arzu ettiklerini anlatan Atalay, ilk günden itibaren konunun bir an önce açığa kavuşması için gerekli tüm dikkat ve özeni gösterdiklerini ifade etti.
CHP Lideri Deniz Baykal'ın, ''Genel merkezlerinin güvenlik güçleri tarafından dinlendiği'' iddiasında bulunarak Hükümet ve Bakanlığı suçladığını belirten Atalay, ''Bu çok ileri bir suçlama olmuştur, acele edilmiştir, tedbirsizlik gösterilmiştir. Olayın hiçbir boyutu aydınlatılmadan, araştırılmadan hükümetimize, bakanlığıma ve güvenlik birimlerine bu önyargılı, acele suçlama bizi üzmüştür'' diye konuştu.
Atalay, CHP Lideri Baykal'ın konuyla ilgili iddialarda bulunduğu gün yurt dışında olduğunu ve aceleyle Türkiye'ye döndüğünü belirterek, ''Niyetim uçakta gelirken, 'Bu önemli bir konudur, Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı veya yardımcılarını arayayım, gerekirse kendilerini ziyaret edeyim' düşünceleri içindeydim. Havaalanında basın toplantısını izledim. Zehir zemberek suçlamalarla dolu bir basın toplantısıydı'' dedi.
Olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcılarını görev çağırdığını, Ankara Valisi'ne yazılı olarak suç duyurusunda bulunması için talimat verdiğini, konunun araştırılması için bakanlığı içinde görevlendirme yaptığını anlatan Atalay, ''Bunun faillerini birlikte bulalım, birlikte araştıralım, biz bunu sonuna kadar araştıracağız, siz takip etmeseniz bile biz takip edeceğiz. Bu önemli bir konudur'' dediğini hatırlattı.
Hükümet olarak önergeyi desteklediklerini, Araştırma Komisyonu kurulmasını talep ettiklerini ifade eden Atalay, Komisyona her türlü desteği vereceklerini bildirdi.
Atalay, ülke insanını ve kurumları rahatsız eden her konuya ciddiyetle eğildiklerini, tüm şüpheleri gidermek varsa sorumluları tespit etmek ve haklarında işlem yapmak, vatandaşların devlete olana güvenini pekiştirmenin görevleri olduğunu söyledi.
Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu, devlet düzeninde kuralların belirlenip sınırların çizildiğini anlatan Bakan Atalay, insan hakları ve özgürlüğünün Anayasa güvencesi altına alındığını, kişi hak ve hürriyetleri konusunda ciddi koruyucu düzenlemeler yapıldığını, aksine davranış ve uygulamalara karşı ciddi cezai müeyyideler getirildiğini kaydetti.
-''HER OLAYIN ÜZERİNE GİDİYORUZ''-
AK Parti hükümetleri döneminde faili meçhul hiçbir olayın kalmadığını bildiren Atalay, şöyle konuştu:
''Sadece 2002 yılında, Hablemitoğlu cinayeti dışında bizim dönemimizde faili meçhul hiçbir olay kalmamıştır. Biz hiçbir olayı örtbas etmiyoruz, her olayın üzerine cesaretle gidiyoruz, daha da gideceğiz. AK Parti dönemi, çetelerin, organize suç örgütlerinin çökertildiği bir dönem olmuştur. Buna Meclis olarak hepimiz memnun olmalıyız. Türkiye'de adeta çeteleşme her tarafı sarmıştı, her alanda organize suç örgütleri vardı. Biz cesaretle bunların üzerine gidiyoruz. Bunların üzerinde de duruyoruz. ''
İdari soruşturma ve Cumhuriyet Savcılığının soruşturmasının da devam ettiğini belirten Atalay, kısa sürede sonuçlanmasını beklediklerini vurguladı.
-''DEĞERLİ VATANDAŞLARIM ÖZGÜRCE YAŞAYIN''-
İçişleri Bakanı Atalay, son günlerdeki tartışmalar, medyanın yayınlarının topluma nelere mal olduğuna bakılması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
''Adeta herkesi dinlenme korkusu altında tutan, endişeye sokan bir ortama soktu. İnsafla herkes düşünsün; Bu konuyu sırf siyasetin malzemesi yaparak, 'Efendim siyasette bir üstünlük sağlayayım, bu vesileyle iktidarı yıpratayım' diye ele alarak bu konuyu bu kadar istismar etmeseydi, toplumu bu şekle getirmezdi. Toplumumuza da buradan çağrıda bulunuyorum; Değerli vatandaşlarım, özgürce yaşayın, Türkiye bir hukuk devleti. Dinlenme gibi konulara hiç bu şekilde aldanmayın. Hiç böyle yazıldığı, söylendiği gibi değil. Türkiye'de hepsi, mahkeme kararıyla, hukuk süreci içinde cereyan etmektedir. Çetelerle, terörle, organize suçlarla ilgisi olmayan hiç kimse için böyle bir endişe de söz konusu değil.''
-''İŞTE HODRİ MEYDAN...''
CHP Lideri Baykal'ın bugünkü grup konuşmasına işaret eden Bakan Atalay, şunları kaydetti:
''70 milyon kişi dinleniyormuş. Böyle bir iftira, böyle bir rahatsız edici, topluma endişe verici, toplumu korkutucu ifade olamaz. Böyle bir şey söz konusu değil. Dinleme, ancak yargı kararıyla, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİP) kanalıyla olur, güven ve kontrol içinde olur. Tekrar hukuki denetimden geçerek olur. Emniyet Genel Müdürlüğümüz açıkladı, sözü edilen bir mahkeme kararıyla ilgili olay, bir dinleme değildir. Yine yargı kararıyla, çok yoğun şekilde şüphe edilen terör veya organize suçlarla ilgili kişilerin telefon trafiği bilgisinin TİB'den alınmasıdır. Bir anlamda fatura bilgisidir. Katiyen dinleme değildir. Israrla, kimisi bilmeden inatla, 'Dinleme' diyor. İnsan özgürlüğü, bireyin özel hayatı, demokrasi ve açık toplumu her zerresine kadar savunan bir kişi olarak bunu söylüyorum. Günlerdir konunun bütün boyutlarını araştırıyorum.
Basın, çok yanlış bilgiler yazılıyor, buralarda çok yanlış şeyler konuşuluyor. Araştırmadan, gerçekler tesis edilmeden ileri hükümler veriliyor. Bilgi isteyin bilgi verelim. Vatandaşımızı bu duruma düşürmeye kimsenin hakkı yoktur. Vatandaşımızı korku, endişe içinde yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. Devletin görevi vatandaşı korkusuz yaşatmaktır. Biz bunun için çalışıyoruz. Ama birileri bundan rahatsız, körüklüyor. Siyasetçiler de biraz daha bir şey söyleyebilmek için, 'Bunu da kullanabilir miyim?' diye...Ama çok tehlikeli, çok yanlış bir enstrüman kullanıyorsunuz. Bunu ülkemize, vatandaşımıza yapmayalım.''
Bakan Atalay, kurulacak komisyonunun Türkiye ve dünyada uygulanan sistemi mukayese etmesini isteyerek, ''Benim tavsiyem ne olur araştırın, bizden isteyin, kurumlarımızdan isteyin, size her türlü bilgiyi verelim. Ama yanlış bilgilendirmeyi bırakın. Ortam kirlendi. Ortam çok kirli bu konuda. Gelin bu ortalığı temizleyelim. Gelin, hep birlikte araştıralım, eksiklikleri tespit edelim, sonra yeniden düzenleyelim. İşte hodri meydan...'' diye konuştu.
AA
