Başbakan Yardımcısı ve Hükümte Sözcüsü Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Bazı illerde, yakın bir gelecekte içme suyu ihtiyacı bulunduğunu belirten Çiçek, bu nedenle 2008-2012 yıllarını kapsayan 5 yıllık bir eylem planı hazırlandığını belirtti.
Türkiye'de 7 il merkezinde acil su teminine ihtiyaç duyulduğunu, 34 il merkezinde 2010 yılından itibaren su açığının ortaya çıkabileceğini, 40 il merkezinin ise temin edilen su miktarının asgari 2023 yılına kadar yeterli olabileceğinin ortaya çıktığına dikkat çeken Çiçek; bu ihtiyaçlar doğrultusunda yerel yönetimler yanında Devlet Su İşleri'nin de devreye girdiği söz konusu eylem planının devreye konulmasının gerekli olduğunu vurguladı.
'KYOTO PROTOKOLÜ'NÜN ONAYLANMASI BENİMSENDİ'
Bakanlar Kurulu'nda Kyoto Protokolü'nün benimsenmesi ile ilgili görüşme yapıldığını belirten Çiçek, protokolün 1997 yılında imzalandığını ve bugün itibariyle 176 ülkenin taraf olduğunu hatırlattı. Protokolün onaylanmasının hükümet tarafından benimsendiğini kaydeden Çiçek, 'Kısa sürede TBMM'ye gönderilip, Meclis'ten de onaylanması icap edecektir' dedi.
Kızılcahamam'da yapılan AK Parti'nin 12. İstişare toplantısının da Bakanlar Kurulu'nda gündeme geldiğini aktaran Çiçek; milletvekillerinin hükümet icraatları ile ilgili Türkiye geneli ve kendi bölgeleriyle alakalı görüşlerini bu toplantıda ilettiklerini söyledi. Çiçek, 'Bakanlar Kurulu'nun bugünkü toplantısında milletvekillerinin hükümet icraatları ile ilgili dile getirdiği tekliflerin bir bölümü değerlendirilmiştir' şeklinde konuştu.
Çiçek, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Su ihtiyacı duyulan 7 ilin hangileri olduğunun sorulması üzerine Çiçek, bu şehirleri Şırnak, Sinop, Nevşehir, Erzurum, Çorum, Aydın ve Ankara olarak sıraladı. Çiçek, '2008'de ihtiyaç vardır anlamında söylemiyoruz ama kısa vadede tedbirlerin alınması gereklidir' dedi. Hazırlanan planla, belediylerin ve İller Bankası'nın yanısıra DSİ'nin de devreye gireceğini yineleyen Çiçek, 5 yıllık eylem planının kısa, orta ve uzun vadeli çalışmaların 3'ünü birden değerlendirme konusu yaptığını söyledi.
SAPANCA'DA ANKARA ÜNİVERSİTESİ KÜREK TAKIMINA SALDIRI
Çiçek, Sapanca'da Ankara Üniversitesi Kürek Takımına saldırı haberlerinin hatırlatılması üzerine, konunun Bakanlar Kurulunda gündeme gelmediğini bildirdi. 'Genel olarak, yanlış ve kanunsuz bir şey varsa bunun tasvip etmemiz mümkün değil' diyen Çiçek, olayın ayrıntıları hakkında bilgi sahibi olmadığını belirtti. Çiçek, 'Olayı valisi bilir, kaymakamı bilir. Suç teşkil eden bir şey varsa oradaki Cumhuriyet Başsavcıları bilir. Ama prensip itibariyle şunu söylüyoruz. Türkiye de kanunsuz, tasvip edilmeyen bir olay varsa bunu bizim de tasvip etmemiz mümkün değil' şeklinde konuştu.
ÇİÇEK'TEN KIZILIRMAK YORUMU: 'ANKARA İÇİN ENDİŞE EDECEK BİR DURUM YOK'
Çiçek, 'Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Kızılırmak'tan getirilen su ile 20 yıllığına sorunun giderildiğini söylemişti. Bu suyun kulanımı ile ilgili çok eleştiri var. Ankaranın durumu gündeme geldi mi?' şeklindeki soruya karşılık; 'Kesikköprü'den getirilen su, Ankara'nın kısa vadede ihtiyacını karşılıyor. Ancak bu demek değil ki, Ankara'nın tümüyle su ihtiyacı giderilmiştir. Nitekim, onunla ilgili de Sayın Başkan açıklamalarda bulundu. Önümüzdeki bir iki gün içinde Sağlık Bakanı ve Çevre Orman Bakanı, tereddüt varsa, bu konuyla ilgili açıklama yapacaktır. Ankara için şu an endişe edecek bir durum yok. Sağlık ve Çevre bakanlığı bu işi takip ediyor. Kısa vadede Ankara'nın su ihtiyacı belli oranda ortadan kalktı. Bu türlü yatırımları devamlı yapmak, sürdürmek lazım. O yüzden biz bu planlamayı tüm Türkiye'deki iller bakımından 5 yıllığına yapmış olacağız' cevabını verdi.
'KYOTO PROTOKOLÜNÜN BENİMSENMESİ BUNDAN SONRASI İÇİN ÖNEMLİ'
Çiçek, 'Kyoto protokolüne atılacak imza bu saatten sonra sembolik olmuyor mu?' şeklindeki soruya da cevap verdi. Çiçek şunları dile getirdi:
'Bundan sonrası içinde büyük anlamı var. Siz bu sözleşmeye taraf olmadığınız taktirde, ilk 5 yıllık uygulama sonuçları ile ilgili bir hazırlık yapılıyor. Bundan sonraki dönemi planlayan, bundan sonraki kriterleri, çerçeveyi ortaya koyacak bir çalışma yapılıyor. Siz bunu imzalamadığınız taktirde bu çalışmaya aktif bir şekilde katılamazsınız. Kendi ülkenizin özerk şartları varsa, katılmadığınız bir sözleşmeye de bunları dahil edemezsiniz. Türkiye'nin geçmişte bunu imzalamamakta kendine göre gerekçeleri vardı, ama artık onlar geride kalmıştır. Türkiye'nin 2012 yılından sonraki dönem ile ilgili çalışmalara daha aktif bir şekilde katılması için bunu benimsemesi gerekiyor.'
'KANUNSUZ HİÇBİR EYLEMİ TASVİP ETMEYİZ'
Çiçek, CHP'nin ortaya attığı dinleme iddialarının Bakanlar Kurulu'nda konuşulup konuşulmadığının sorulmasına karşılık ise konuyu değerlendirmediklerini aktardı. Hükümetin görüşlerini daha önce açıkladığını hatırlatan Çiçek, adli ve idari soruşturmanın sürdüğünü vurguladı.
İktidar Partisi'nin ilk kez Meclis Araştırma Önergesi verdiğini söyleyen Çiçek, 'Dolayısıyla Salı günü, Meclis uygun görürde gündemine alırsa bu konu tüm yönleriyle Meclis'te de görüşülecektir' ifadesini kullandı.
Hükümet olarak kanunsuz hiçbir eylemi tasvip etmediklerini vurgulayan Çiçek, yasa dışı dinlemelerin AK Parti iktidarı döneminde suç haline geldiğini anımsattı. Bir şüphe varsa bunun ortadan kaldırılması noktasında, demokratik ülkelerde uygulanan tüm yöntemlerin devreye girdiğine dikkat çeken Çiçek, 'Devletin 3 erki var. Yargı yönünden soruşturma yapılıyor. Yürütme 2 müfettiş görevlendirerek kendi yönünden soruşturma başlattı. Yasama olarak da Meclis uygun görürse yarın bu konu gündeme gelir ve sonuca varırız' şeklinde konuştu.
Başka bir soru üzerine, dinleme ile ilgili iddiaların askıda kalmasını arzu etmediklerini söyleyen Çiçek, 'İş askıda kaldığı sürece iş başka türlü istikametlerde değerlendirme konusu yapılıyor' ifadesini kullandı.