Vakit muhabirinin aradığı Önder Sav'ın, cep telefonunu kapatmayı unuttuğu, valiyle yaptığı görüşmenin de bu yolla kaydedildiği belgelendi.
Türk Telekom'un savcılığa gönderdiği telefon görüşme kayıtları CHP'nin 'Sav'ını çürütünce kamuoyunda özür beklentisi oluştu. Sivil toplum kuruluşları, dinlenme iddiasını psikolojik harbe dönüştürerek hem güvenlik güçlerini hem de masum kişileri töhmet altında bırakan CHP ve medya kuruluşlarının özeleştiri yapmasını istiyor. Önder Sav'ın, Hazreti Peygamber ve hac ibadetini alaya alan ifadeler kullandığını hatırlatan siyasetçiler ise 'telekulak' iddiasının bu ayıbı örtmek için gündeme getirildiğini belirterek 'özür borçları ikiye çıktı' ifadesini kullanıyor.
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, ülkeyi gerginliğe sürükleyen anamuhalefet partisinin derhal özür dilemesi gerektiği görüşünde. İnsanları sürekli zan altında bırakma alışkanlığının artık son bulması gerektiğini vurguluyor. CHP'nin krizlerden medet umduğunu ifade eden Memur-Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu da, devletin valisini genel merkeze çağırarak siyaset konuşmanın 1940'lardaki tek parti zihniyetinin devamı olduğunu savunuyor.
Dinlenme iddiasını 'provokasyon olarak değerlendiren eski bakan Hasan Celal Güzel ise AK Parti hakkındaki kapatma davasına dikkat çekiyor: 'Sen kalk herkesi suçla, ülkeyi ayağa kaldır, sonra da hadisenin gülünç bir izahı ortaya çıksın. Artık 'yavuz hırsız ev sahibini bastırır' şeklinde çıkamazlar ortaya. Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt'ün takip edilme iddiasıyla Sav'ın dinlenilme paranoyası birbirine ilave edilince, kapatma davası üzerinde baskı kurulmaya çalışıldığı anlaşılıyor.'
'Savlar' çürüdü ama hakaret örtüldü
Yaşadışı dinleme tartışması, Türkiye'nin gündemine oturdu. Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt'ün 'takip edildiği', CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın hac ve Hz. Muhammed hakkındaki sözlerinin gizli çekildiği, Sav'ın devletin valisi ile görüşmesinin dinlendiği iddiaları büyük fırtına kopardı. AK Parti hakkında açılan kapatma davası sebebiyle kıskaçta bulunan siyaset, toplum ve ekonomi bir hayli dalgalandı.
Söz konusu olayların içeriği ise görmezden gelindi. Randevuların garipliği, kamuoyuna yansıyan konuşmaların siyasi ve toplumu rencide eden yönü arka plana itildi. Sav ve vali arasında geçen ve gazetenin bir bölümünü verdiği siyasi içerikli sohbet üzerinde durulmadı. Yine Paksüt'ün eski AK Parti Milletvekili Turhan Çömez'le yediği yemeğin içeriği sorgulanmadı. Dinleme ve takip iddialarının gerçek olmadığının ortaya çıkmasından sonra da üslup değişmedi.
Buna tepki gösteren siyaset çevreleri ve sivil toplum örgütleri, yaşanan hadiselerin bütün yönleriyle sorgulanması gerektiği görüşünde. Bu çerçevede, iddialara konu olan randevuların, görüşmelerin ve sözlerin irdelenmesi isteniyor.
Muhsin Yazıcıoğlu (BBP Genel Başkanı): CHP milletten özür dilemeli
Muhtevası ne olursa olsun savcılıktan izin alınmadan yapılan dinlemeleri kabul edemeyiz. Ancak CHP, olmamış bir dinleme olayını büyük bir yaygaraya dönüştürerek kendi hatasını ve eksikliğini ülke gündemi haline getirdi. CHP'nin derhal milletten ve emniyet güçlerinden özür dilemesi lazım. Sürekli olarak emniyet mensuplarını zan altına sokma ve itham etme alışkanlığı sürüyor CHP'nin. Tartışmalarda konuşmalara dair ayrıntılar güme gidiyor. Bu konuşmaların içeriğinde nasıl bir halet-i ruhiye içinde oldukları, milletin değerlerine nasıl baktıkları görülüyor. Tüm bunlar ibret vericidir.
Hasan Celal Güzel (Eski bakan): Gayri ciddi olduklarını gösterdi
İnsan ancak bu kadar rezil olabilir. Çocukların dahi yapmayacağı şekilde telefonunu açık bırak, kimseyle konuşmadım de, sonra da ne diyeceğini şaşır. CHP'nin gayri ciddiliğini, provokatörlüğünü; ne derece gerçek dışı iddialar, nasıl paranoyakça eğilimler içinde bulunduğunu bundan daha iyi hiçbir şey gösteremezdi. Sen kalk, bütün istihbarat birimlerini, iktidar partisini, tüm devleti suçla, ülkeyi ayağa kaldır, sonra da çok basit ve gülünç izahı olduğu ortaya çıksın. Yapmaları gereken, özür dilemeleridir. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır şeklinde çıkamazlar ortaya. Genel sekreter, kendi genel başkanını bile tenkit etmiş. Daha evvel bir başka yerde Hazreti Peygamber'e hakarete yeltendi. Orada da 'beni dinlediler' dedi. Kameranın önünde söylediği ortaya çıktı.
Ahmet Yıldız (Diyanet-Sen Başkanı): Önder Sav istifa etmeli
Din görevlilerinin AK Parti ile birlikte çalıştığını söyleyen CHP'nin bir vali ile siyaseti ve seçimleri konuşması ayıptır. Dinleme safsatası Sav'ın Peygamber'imiz ve hac ibadetiyle ilgili sözlerinden kaynaklandı. Konuşulanların gündeme oturmasını engellemek için oluşturuldu. Dinlemeyi tasvip etmeyiz, dinlenmeyi de istemeyiz ama CHP'nin yaptığı komiktir. CHP halktan özür dilemeli, Sav mutlaka istifa etmeli. Danimarkalı, Peygamber'imiz hakkında sevmediğimiz açıklamalar yapıyor zaten. Halk sandıkta bedel mutlaka ödetecektir.
Ahmet Gündoğdu (Memur-Sen Başkanı): Millete bakışları böyle
Dinlemeye karşıyız ama söylenen sözler, ilginç birliktelikler de örtülmesin. Dinleme olayı, anamuhalefetin krizlerden medet uman tavrını ortaya koydu. Sav ile vali arasında geçen konuşma 1940'lı yılların görüntüsü. Neden iktidar olamadıklarını, siyasete bakışlarını ortaya koyuyor. Sav, hacca gitmek isteyen vatandaşa verdiği cevapla piyasadan çekilmişti. Dinleme olayını, yeniden piyasaya çıkma malzemesi olarak kullandı.
Avukat Necati Ceylan (Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı Başkanı): Suçluluk psikolojisi
Dinlemeye karşıyız ama işin diğer boyutu unutulmamalı. Uluslararası anlaşmalar ve Anayasa'mıza göre ibadet serbesttir. Aleyhte beyan, siyasetçiye yakışmaz. Sav'ın sözleri açıkça bir aşağılamadır, suçtur. Suçluluk psikolojisiyle telekulak iddialarını ortaya attı.
Avni Özgürel (Radikal yazarı): Medya, standartlara uymuyor
Basın burada, bırakın çifte standardı, tamamen standart dışı davranıyor. Türkiye'de geçmişte gizli yapılmış telefon görüşmeleri insanların ellerinde dolaştırıldı. Skandallar zamanında, önemli soruşturmaların, satışların yapıldığı dönemlerde bu tür olayları defalarca yaşadık. Hatta Mesut Yılmaz'ın başbakanlığı döneminde yapılan gizli görüşmeler, kasetler haftalarca gündemi meşgul etti. Okulda namaz kılan çocukların görüntüleri gizli olarak çekildikten sonra kişilerin bilgisi dışında yayınlandı.
Emre Aköz (Sabah yazarı): Vali ile konuşma es geçildi
Basın işine geldiği gibi davranıyor. Sav ile eski Bolu Valisi Ali Serindağ arasındaki konuşma es geçildi. Zaten konuşmanın içeriğine bakılsa bu kadar büyük bir şamata kopmayacaktı. AK Parti, bu içeriğin neyini sızdırsın? Bu konuşma dedikodu olarak bile nitelenemez.
Nazlı Ilıcak (Sabah yazarı): Vali CHP'ye bilgi taşıyor
Medya zaman zaman cadı avına çıkarak gizli kamera görüntüleri alır. Namaz kılan çocukları gizli olarak çekmek, onların özel hayatına, inanç özgürlüğüne bir saldırıdır. Masum insanların hayatlarının bu şekilde teşhir edilmesi yanlış. Ama burada Sav telefonu kendisi açık bırakıyor. Durum tamamen farklı. Vali, CHP'ye bilgi taşıyor. Durumu hiç hoş değil.
----------------------------------------------------------------------------
Gazeteler çark etti: Baykal istifa etsin
CHP'nin telekulak iddiaları üzerine hiçbir belgeye dayanmadan polis ve hükümeti suçlayan medya, gerçeklerin ortaya çıkmasıyla geri adım attı. Önceki gün adeta yargısız infaz yapan birçok gazete, dün kendilerini tekzip eden manşetlerle çıktı. Bazı köşe yazarları da CHP lideri Deniz Baykal'ı istifaya davet etti.
Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut, Sav'ın telefonunu açık bıraktığının belgelenmesiyle her şeyin tersine döndüğünü ifade etti. Turgut, Baykal ve Sav'ın hemen istifa etmesi gerektiğini kaydetti.
Vatan yazarı Reha Muhtar da bu görüşü savundu. Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan ise bazı medya organlarının düştüğü mahcup duruma dikkat çekti. 'Bir kısım medya'nın tutumunun sorgulanmaya muhtaç olduğunu belirten Babahan, 'Sorumlular bunun bedelini ödemelidir.' ifadesini kullandı.
Zaman
Türkiye Baykal ve CHP'den özür bekliyor
CHP Genel Sekreteri Önder Sav ile eski Bolu Valisi Ali Serindağ arasındaki görüşmenin 'dinlenme' olarak sunulması, yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi. İşte görüşler..
18 Yıl Önce Güncellendi
2008-06-01 12:30:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara