Haber Merkezi / TİMETURK
ESAM Genel Başkanı Saadet Partisi Lideri Recai Kutan, 30 ülkeden 70 yabancı ve 100 yerli katılımcı ile gerçekleştirilen 17. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi?nin sonuç bildirgesi açıkladı.
İslam dünyasının ?Post Modern Sömürgeci? emperyalist yayılmanın hedefi haline geldiğinin vurgulandığı bildirgede, ?Müslümanlar insanlık tarihi boyunca yeryüzünde barış ve adaleti esas alan bir inanca, dünya görüşüne ve değer ölçülerine sahiptir. Bu nedenle Müslümanlar, her yerde barış ve adalet sağlamaya çalışmışlardır. Müslümanların belirgin özelliklerinden biri ıslahtır. Barış ve adaleti sağlayarak yardımlaşma ve dayanışmaya ortam hazırlamaktır? denildi.
KONGREDE KAPSAMLI KARARLAR ALINDI
17. Uluslararası Müslüman Toplumlar Kongresi?nde, Siyasi İşler, İktisadi Sorunlar, Eğitim ve Kültürel Sorunlar, Sanayi ve Teknoloji, Kadın ve Aile, İnsan Hakları ve İnsani Yardımlaşma ve Dayanışma Komisyonları olmak üzere 7 Komisyon kuruldu. Komisyon çalışmaları sonucunda siyasi, iktisadi, eğitim ve kültür, sanayi ve teknoloji, kadın ve aile, insan hakları, sosyal yardımlaşma ve dayanışma gibi konular ele alınarak kapsamlı kararlar alındı.
29-30 Mayıs 2008 tarihlerinde İstanbul Milsan Kongre Salonunda 37 ülkeden 70 yabancı ve 100 yerli katılımcının iştiraki ile gerçekleşen kongreye Avrupa, Afrika ve Asya?dan birçok siyasi parti genel başkanı, milletvekili, ilim adamı, hükümet bakanları, eski başbakanlar ve stk başkanları da katıldı.
Kongrede, Siyasi İşler, İktisadi Sorunlar, Eğitim ve Kültürel Sorunlar, Sanayi ve Teknoloji, Kadın ve Aile, İnsan Hakları ve İnsani Yardımlaşma ve Dayanışma Komisyonları olmak üzere 7 Komisyon kuruldu.
Komisyon çalışmaları sonucunda kapsamlı kararlar alındı. Yayımlanan sonuç bildirgesinde, ırkçı- tekelci emperyalizmin dayatmaları ve haksızlıklarının dünya barışını tehdit ettiği belirtilerek, 'Irkçı, tekelci ve sömürgeci mihraklar geliştirmeye çalıştıkları Post Modern Sömürge politikalarıyla dünyayı yeniden sömürgeleştirmeye çalışmaktadırlar. Bütün Müslümanları ve mazlum milletleri sömürü ve haksızlığa karşı ortak tavır almaya davet ediyoruz. Gün her çeşit zulüm ve haksızlığa karşı dik durma zamanıdır. Mevcut adil olmayan uluslar arası düzen sorun üretmekte ve dünyamızı yoksulluk ve sefalete sürüklemektedir. Zalimlere karşı mazlumların birlikte tavır almaları zamanı geldi? denildi.
KOMİSYONLAR KURULDU
İktisadi Sorunlar Komisyonu:
*İslam dünyasının zengin bu kaynakları yabancılar kullanmaktadırlar. Borçlandırma ve özelleştirme furyasıyla da Müslüman ülkeler yoksullaştırılmaktadır.
*İslam dünyasında tasarrufları bir araya getirecek ortaklıklar özendirilmeli ve Devlet desteğiyle bu ortaklıklar yoluyla sermaye oluşumu hızlandırılmalı ve halk kitlelerine yayılmalıdır.
*Kitleler sömürü mekanizmasının nasıl işlediği hususunda bilgilendirmeli ve desteklenecek ortaklıklar yoluyla tasarrufların yatırımlara dönüştürülmesine ortam hazırlayacak kurumsal düzenlemeler yapılmalı.
*Müslümanların kendi kaynaklarını verimli kullanabilmelerini sağlayacak araştırmalar yapılmalı, yeni strateji ve politikalar geliştirilmeli. Bu amaçla ESAM gibi araştırma merkezleri kurulmalıdır. Milli Görüş ve Adil Düzen ile ilgili araştırmalar yapılmalı ve kitlelere anlatılmalıdır.
*Müslümanlar her alanda ve iktisadi konularda kendi kavramlarına göre düşünmelidir.
*Müslüman ülkeler arasında mal, bilgi ve emek akışkanlığını engelleyen engeller ve gümrük ve vergileri kaldırılmalı.
*İslâm?ın iş ve ticaret ahlâkı gençlere öğretilmeli ve uygulamalara yansıtılmalı.
*İslam ülkeleri arasında seyahatleri sınırlayan engeller kaldırılmalı.
*İslam Dünyası kendi para birimini, kendi para-kredi sistemini ve kendi sigorta sistemini oluşturmalıdır.
*İslam dünyası tüketimden gelen gücünü kullanarak sömürgeci mihraklar ve baskıcı devletlere karşı gerektiğinde ortak eylemler yapabilmelidir.
*Yeni para birimi üzerinde, D-8 ülkeleri çalışmalara başlayabilirler.
*İslam dünyasında tarıma önem verilmeli ve gıda üretimi desteklenmeli.
*Müslümanlar üretim merkezli politikalar geliştirmeli ve para ticaretinin yol açtığı paylaşımdaki adaletsizlikleri giderecek iktisadi modeller geliştirmeli.
*?Helal Gıda? standartları geliştirilmeli, bu alandaki hileleri azaltan kurumlar kurulmalı ve ilkeler belirlenmelidir.
*?Rikaz? kurumu geliştirilmeli ve kurum yoluyla elde edilen kaynaklarla fakirlere iş ve aş imkanı sağlanmalı.
*İslam?ın beşeriyete hediyesi olan vakıf kurumlarının kurulması kolaylaştırılmalı ve bu kurumlar yoluyla Müslümanların bilgi ve üretim kapasitesi artırılmalı ve İslam?ı tanıtan faaliyetler desteklenmeli.
*Müslüman ülkelerde biriken tasarruflar üretken alanlara, özellikle yoksul ülkelerin kaynaklarını harekete geçirilmesine kanalize edilmeli.
*Müslüman işadamları ve tüccarların bir araya gelmeleri ve ortak iş yapmaları teşvik edilmeli.
*Ankara?da gelişmiş bir sanayileşme modeli olan OSTİM modeli İslam dünyasında yaygınlaştırılmalı.
Siyasi İşler Komisyonu:
*Müslümanlar, barış ve adaletten yana olan herkes, İslam âlemini ve bütün dünyayı sömürgeleştirmeyi hedefleyen ırkçı-tekelci emperyalizme karşı ülkelerini, doğal kaynaklarını ve kültürlerini koruyacak bir siyasi irade oluşturmak zorundadırlar.
*Müslümanlar başka inanç mensuplarının kutsallarına karşı her zaman saygılı olmuşlardır. Diğer din mensuplarının Müslümanların kutsallarına karşı saygısız tavırlarına her yer ve ortamda yasal tepkiler gösterilmelidir.
*Müslümanlar kendi uygarlıklarının üstünlüklerini yeniden keşfetmeli, eğitim ve öğretimin her aşamasında kendi değerlerini ve tarihlerini gençlere öğretmelidirler. Batı uygarlığı karşısında yenilgi psikolojisinden bir an önce kurtulmaları gerekir. Irkçı ve tekelci küresel emperyalizme karşı kitlerin ortak şuuru geliştirilmeli ve haksızlığa boyun eğmeyen ?Siyasi İrade? oluşturulmalı.
*Müslümanlar küresel düzeyde doğru bilgi akışını sağlayacak enformasyon sistemleri kurmalıdır. Rusya?da, Hindistan ve Çin?de Müslümanların durumları yakından izlenmeli. Bu ülkelerde Müslümanlara yönelik baskı ve haksızlıkların önlenmesi için hükümetler nezdinde gereken girişimler yapılmalıdır. D-8 Teşkilatı?nın üçüncü halkasında bu ülkelerinde yer alması gerektiği her platformda dile getirmeli.
*İslam dünyasında Müslüman toplulukların sivil toplum kuruluşlarının işbirliğini sağlayacak ?Uluslararası Müslüman Sivil Topum Örgütleri Birliği? kurulmalıdır. Ortaklaşa bir ?Bilgi Bankası? oluşturulmalı.
*15 Haziran 1997 tarihinde kurulan D-8 Teşkilatı fonksiyonel hale getirilmesine ve geliştirilmesine çalışılmalıdır.
*Müslümanların ortak değerlerinin erozyona uğratılmaya yönelik emperyalist ve Siyonist hileler Müslüman kitlelere anlatılmalı ve ihtilafa yol açacak farklılıklar öne çıkartılmamalı.
*Müslüman ülkelerde halk ile devlet bütünleşmesi sağlanmalıdır.
*İslam coğrafyasındaki emperyalist baskı ve işgallere son verilmeli.
*Müslüman ülkeler arasındaki ihtilaflar İKO tarafından çözümlenmeli.
*İşbirlikçi hükümetlere karşı, birlik ve beraberlik içerisinde hareket eden sivil toplum kuruluşları oluşturulmalı ve şuurlandırılmalıdır.
Kadın ve Aile Komisyonu:
*Kadın ve aile sorunları araştıracak ve inceleyecek ?Kadın ve Aile Enstitüsü? kurulması yararlı olacaktır.
*Batı toplumlarında yayılmaya çalışılan İslam fobia karşısında Müslümanların kendine güveninin artırılması amacı ile İslam Medeniyetinin en üstünlüğünü ortaya konan çalışmalar yapılmaktadır.
*Kız çocuklarının eğitimi için Dünya çapında düzenli bir fon oluşturulmalı bu fondan İslam dünyasındaki başarılı çocuklar desteklenmelidir.
*Müslümanların bilime yaptıkları katkılar tespit edilmeli ve kitap haline getirilerek okullarda ve toplumlarda okutulmaya çalışılmalıdır.
*Saadetin temelini teşkil eden ailede, hanım ve çocukların taşıdıkları büyük önem dolayısı ile ülkelerimizde huzur ve saadetin temini ve korunması için tıpkı Milli Güvenlik Kurulları gibi bir ?AİLE ÇOCUK VE KADINLARI KORUMA YÜKSEK KURULU? kurulmalıdır.
*Gençler için mutlu evlilik kurma ve bunu sürdürme yollarına dair psikolojik danışmanlık ve rehberlik sağlanması
*Irkçı mihrakların denetimindeki medyanın ifsat edici etkilerinden birisi olarak dünyada bilinçli bir şekilde oluşturulan ?baskı altında ezilen? Müslüman kadın imajını değiştirilmeli.
*Peygamber Efendimiz (s.a.v) kendi aile hayatında,veda hutbesinde ve ahirete intikal ederken son sözleri genç hanımlarımıza öğretilmeli.
Eğitim ve Kültür Komisyonu:
*Müslümanlar ileri bir kültüre sahiptirler. Kendi kültür değerlerine sahip çıkarak öz güvenlerini kazanmalıdırlar.
*İslam toplumları, ilköğretimden üniversite eğitimine kadar olan süreçte yetişmiş eleman eksikliğini gidermek amacıyla din eğitimi, sosyal ilimler, fen bilimleri ve sanat eğitimi konularında eğitim verecek insanlar yetiştirilmesine gayret etmeli.
*Sanat, edebiyat, resim, müzik, mimarı alanlarında da İslam ülkeleri ve toplumları kendi kültürel değerlerini kitlelere öğretmelidir.
*Manevi eğitim başta olmak üzere Müslüman gençler her alanda eğitim ve öğretim imkânlarından yararlanılmalı.
*Kültürel yakınlaşma ve ortak bir terminoloji oluşturmak için mevcut kurum ve kuruluşların birikim ve imkânları kullanılmalıdır.
*Müslümanlar kendi kaynaklarına dayanarak kendi kavramlarını kullanmaya özen göstermelidir.
*İslam toplumları arasında öğrenci ve öğretim elemanı değişimi teşvik edilmelidir.
*Eğitim programlarında Kur?an?ı öğrenme ve anlamak için Arapça eğitimine özel bir önem verilmelidir.
*Müslüman Topluluklarının temsil edildiği bir uluslararası eğitim şûrası düzenlenmeli.
*Müslüman toplumlarında kendi değerlerini konu alan TV programları, sinema filmleri sanat eserleri ve mimaride nitelikli eserler hazırlanması teşvik edilmeli ve mevcut çalışmalar tanıtılmalıdır.
*Müslüman ülke üniversitelerinde mezun olanların diplomalarının kabulünde denkli sağlanmalı ve mütekabiliyet ilkesi esas alınmalıdır.
İnsan Hakları Komisyonu:
*Müslüman ülkelerde hukukçuların sivil örgütler kurmaları ve toplumdaki mağduriyetleri gidermede aktif rol oynamaları gerekir. *İslam ülkelerinde mezhep farkı gözetilmemelidir.
*Hukukçular ortak bir Web sayfası açmalı, mağdur ve mazlumlara yardımcı olmalıdır.
*Müslüman ülkelerde Batılıların teşvikiyle ortaya çıkan ihtilaf ve ayrımcılıklar Müslümanların adil ortak girişimiyle çözümlenmelidir.
*Batılıların insan hak ve özgürlükleri ile ilgili çifte standartlı tavrı her ortamda anlatılmalı.
*Merkezi İstanbul?da olan ?Hak ve Adalet Vakfı? kurulmalı. Bu vakfı dünyada ve İslam âlemindeki insan hakları mağdurlarını izlemeli ve ilgili devletler nezdinde girişimde bulunmalıdır.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Komisyonu:
*Yardımlar tembelliği özendirmemeli, bilakis üretkenliği teşvik etmelidir.
*İnsanı yardım kuruluşları salt yardım dağıtmakla yetinmemeli, üretimi artırıcı projeler geliştirmeli.
*İslam dünyasındaki insani yardım teşkilatları, Filistin, Keşmir, Moro, Patani, Doğu Türkistan, Çeçenistan, Abhazya, Afganistan ve Irak?taki kardeşlerimize yardımlarını artırarak devam etmeli.
*İnsanı yardım kuruluşları arasında rekabet değil, yardımlaşma ve dayanışma yarışı sağlanmalı, bilgi paylaşımı sağlanmalı.
*D?8 ve İslam Konferansı Teşkilatı nezdinde insanı yardım birimleri ve platformu oluşturulmalı ve Küresel bir Yardım Stratejisi geliştirilmeli.
Sanayi ve Teknoloji Komisyonu:
*Müslüman ülkelerde yatırımlar, yüksek ve ileri teknoloji alanlarına kanalize edilmeli.
*İleri teknoloji üretmek ve geliştirmek amacıyla araştırma ve geliştirme merkezleri kurulmalı ve yeni teknolojiler üretilerek üretimde kullanılmalı.
*Özel sektörün öncülüğünde kurulacak araştırma ve geliştirme birimleri yoluyla yatırım alanları belirlenmeli ve D-8 için geliştirilen ihtisas projeleri gerçekleştirilmeli.
*Her bir İslam ülkesinde bölgelerin ekolojik ve iklimsel coğrafi yapılarına göre, üretim, teşvik ve destekleme politikalarının geliştirilmesi, ürünlerin değerlendirilebileceği sanayi ? gıda, yem, dokuma, dericilik? ve el sanatları üretimine yönelik kuruluşlar desteklenmeli.
*Savunma sanayinde ülkelerin ihtiyaç duyduğu silah harcamalarının yüksek olduğu malumlarınızdır. Bu itibarla düşmanın silah gücüne erişmek yerine, onu kendi gücü ile vuracak bir anlayış içerisinde UZAKTAN KUMANDA VE KONTROL SİSTEMLERİNİN geliştirilmesi hedeflenmeli ve bu gaye ile yine AR-GE destek ve teşvikleri uygulanmalıdır.
*İslam ülkelerinin iki milyar nüfusa yaklaşan Pazar potansiyeline göre sanayiler kurulmalı ve kurulu kapasiteler genişletilmelidir. Bu maksatla D-8 ülke firmalarından iki veya daha fazla firmanın bir araya gelmesi ile oluşacak bir işbirliğinde, her firma kendi ülkesi tarafından teşviklerle desteklenmelidir.
*Müslüman ülkelerde iş adamı ve sanayicilerin MÜSİAD ve ASKON gibi teşkilatlar kurmaları ve ortak iş yapmaları teşvik edilmeli.
*Müslüman girişimciler arasında işbirliği ve dayanışmayı artıracak Uluslararası İş Formu (IBF) daha aktif hale getirilmeli.
*Yukarıda belirtilen faaliyetlerle birlikte, D?8 ülkelerine ait ürünlerin, İslam ülkeleri arasında ithalat ve ihracata dayalı TİCARETİNİN TEŞVİK VE TERCİH edilebilmesi için, TERCİHLİ TİCARET SİSTEMİNİN geliştirilmesi ve buna cevap verecek BANKACILIK düzenlemelerinin yapılması gerekmektedir.
*Nükleer teknoloji dahil olmak üzere barışçıl amaçlı teknolojilerin kullanılması ve geliştirilmesi her ülkenin tabii hakkıdır ve siyasi ve askeri baskılarla engellenmesi gayri ahlakidir ve kabul edilemez.
TOPLANTIYA ÇOK SAYIDA LİDER KATILDI
Irak Türkmen Adalet Partisi Genel Başkanı Enver Bayraktar, Mısır İhvanı Müslimin Parlamento Grup Başkanı Muhammed Saad el Ketatny, Kosova Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Çerkezi, Kuveyt SIO Genel Başkanı Mustafa Tahhan, Sudan İhvan milletvekili Ali Gawısh, Bangladeş Cemaati İslam Partisi Genel Başkan Yardımcısı Dr. Akm Nazır Ahmed, Yemen Islah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve eski Bakan Galip el Kureyşi, Makedonya Hak Yol Partisi Genel Başkanı Kenan Mazlumi, Ürdün İhvan Başkanı Hamid Said, Malezya İslam Partisi (PAS) Genel Başkanı Hacı Abdul Hadi bin Hacı Awang, Fas Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Saadettin Osmanî, Cezayir Toplumsal Barış Partisi Genel Başkanı ve Devlet Bakanı Abidjora, Pakistan Cemaati İslami Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammed İbrahim.
İlgili bağlantılar:
'Türkiye zor bir dönemden geçiyor'