Tolon, 'Onlara Ergenekon dediniz, biz de kadınlarla birlikte Estergon'u oluştururuz.' dedi. Tolon, mevcut yönetimin ülke aleyhine olumsuz kararlar aldığını ileri sürerek, sivil toplum kuruluşları olarak kendilerinin bunlara tepki gösterdiklerini söyledi.
Emekli orgeneral Tolon, onursal başkanı olduğu Ulusal Uyanış Platformu tarafından İzmir'de düzenlenen öğle yemeğinden sonra yaptığı konuşmada, sivil toplum kuruluşu olarak ülkenin içinde bulunduğu durumdan çıkması için tepkilerini ortaya koyduklarını, ayrıca kadın hakları için mücadelelerini sürdürdüklerini ifade etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın nüfusun azalmaması için üç çocuk tavsiyesine de gönderme yapan Tolon, 'Onun kafası evlen diyor. İş yaratıyor musun? Hayır. Üç çocuk doğur diyor. Niye? Ortaokula gidene 50, ilkokula gidene 25 lira veriyor. Yani güzelim insanımıza, besleme gibi evde otur diyor. İşten çıkan kadınımızla da istihdam yaratacak aklınca. Bunu anlamıyoruz zannediyor. Kadın kuruluşu diye biraraya getirdiğiniz güçler, kadın haklarına uzanan birçok olumsuzluğa tepkisini ortaya koyabiliyor. İstedik ki bütün Türkiye'deki kadınlar örgütlenip biraraya gelsinler de zarif sesleri çığlığa dönüşsün ama bir şey derler arkasından. Ergenekon filan, yok öyle. Milleti karalamakla olmuyor bu iş.'' şeklinde konuştu.
Türkiye'de içeriden ve dışarıdan vahim olaylar geliştiğini söyleyen Hurşit Tolon, özelikle Irak'taki gelişmelere dikkat çekti. ABD'nin Irak'tan çıkmayacağını belirten Tolon, 'Girmesinin sebebi çıkmamak. Kuzey Irak diye isimlendirdikleri Kürt bölgesinin sözde başbakanı, Savunma Bakanı Cheney tarafından kabul edildi. Ağzı kulaklarına vararak geri dönüyor ve 'Hiçbir zaman ABD'de bu kadar mutlu kılınmamıştık.' diyor. Herhalde bir vitamin hapı vermediler. Bir söz verdiler herhalde, böyle mutlu dönüyor.'' dedi.
Türkiye'de terörün devam ettiğini ve vatan evlatlarının şehit olduğunu ifade eden Tolon, ''Çünkü o pislik orada yaşamaya devam ediyor. O sivrisinek üreten bataklık kurumuyor, kurutulmuyor. Birleşmiş Milletler kararları doğrultusunda dünyada uluslararası terörizmi yok etmek için, kaldırmak için Afganistan'a birlik çağrısında bulunuyorsunuz, Somali'ye birlik gönderiyorsunuz, eski Yugoslavya'da evlatlarımız yer alıyor. Neden başımıza musallat olan beladan kurtulmak için kılınızı kıpırdatmıyorsunuz?'' diye konuştu.
Avrupa Birliği'nin de ulusal azınlık kavramını ileri sürerek etnisiteye dayalı bölücülüğü pompaladığını ileri süren Tolon, şunları söyledi: ''Yüce Büyük Millet Meclisi'nin içindeki PKK taraftarı olanlar, onun temsilcisi olanlar fütursuzca demeçler verebiliyor. Bu, işin Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü, üniter devlet boyutu. Gelelim ulus devlet boyutuna. Laik-antilaik, Alevi-Sünni, Kürt-Türk bölüşümü; bunlar devamlı ve özellikle ehliyetsiz yönetim döneminde büyümekte. Ciddi önlemler alınmamakta, yeni bir sorun gündeme getirilmektedir. En son sorun, kapatılma davası hakkında dışarıda birilerine gammazlayarak, en yüksek bağımsız yargımıza saldırılarda bulunulması. Hiç kimse çıkıp da, 'Sen kimsin ya? Nereden alıyorsun bu hakkı? bize Fahriye'yi vermeyen adalete, Allah belanı versin diyor muyuz ki sen bize diyorsun? Sen bizim bağımsız mahkememize neden laf ediyorsun?' Diyor ki dam üstünde saksağan. Doğru, Türkiye üstünde çok saksağan var. Biz onun üstünde ne var söylemiyoruz şimdi.''
Dünya çapındaki ekonomik krizin Türkiye'ye etkisinin kış aylarında ''tayfun'' ve ''kasırga'' şeklinde olacağını da söyleyen Hurşit Tolon, ülke gündeminin başka konularla meşgul edildiğini savundu. Tolon, sözlerine şöyle devam etti: ''Hâlâ kapatıldı kapatılmadı, türban üniversitede böyle olacak, şöyle olacaklarla uğraşıyoruz. Günah değil mi yarınlara? Sözle olmuyor bu işler, ortaya proje koyup canlandırmakla oluyor. Bizim görevimiz sadece eleştirmek değil.'' Kendilerinin Atatürk milliyetçisi olduğunu söyleyen Tolon, tek bir görevleri bulunduğunu, onun da Atatürk'ün emanetini korumak olduğunu ifade etti. Tolon, bunun aydınlık yolunun İzmir'den geçtiğini, millî kurtuluş mücadelesinin ilk kurşununun atıldığı İzmir'de herkesin el ele vermesi gerektiğini belirterek, ''Bu kaleyi asla teslim etmeyiniz. Kuşattılar, lütfen el ele veriniz. Sayfiyeye gitmeyin, köy köy, kasaba dolaşın. Yeni zaferler kazanarak Türkiye'ye örnek olacak şekilde devam ettireceğinize inanıyorum. Ben de 24 saat bu seferberlikte görev alacağımı ifade ediyorum.''