Haber Merkezi / TIMETURK
Hayranları tarafından uzun zamandır beklenen Indiana Jones?un yeni filmi Kristal Kurukafa Krallığı 22 Mayıs Cuma günü gösterime girdi. George Lucas?ın diğer filmlerinde de olduğu gibi Indy, bu serüvende de kayıp ve gizemli objenin peşine düşüyor. İlk filminde Indiana Jones, Kutsal Hazine Avcıları?nda ?Kutsal Ahit Sandığı?nın peşine düşerken, bir önceki filminde tartışmalı ?Kutsal Kase?nin izini sürüyordu.
Her serüveninde farklı bir düşman beğenen Indy, Kurukafa Krallığı?nda bu sefer gözüne Rusları kestirdi. (İlk filmde Naziler, sonra Vatikan, vs.) Tek fark, önceki nesneler mistikken, kurukafalar gerçek.
Dünyada birçok kuvars kurukafa bulunuyor, farklı ebat ve tasarımlarda. İddialara göre kökleri Maya ve Aztekler?e kadar uzanıyor. Bu kurukafalarla ilgili mitlerin başında ise, psişik güçlerinin olduğu. Psişik güçlerden kasıt burada, geleceği görmek, zihin okumak gibi algı ötesi yetenekler kastediliyor. Sovyetler Birliği zamanında bu türden araştırmalara büyük kaynak ayıran Rusların düşman olarak seçilmesi de oldukça yerinde görünüyor.
Bu kristal kafataslarının en ünlüsü ise Mitchell-Hedges?in 1920?lerde kayıp Maya ülkesinde bulduklarını iddia ettikleri Lanetli Kurukafa (Skull of Doom). Hikayeye göre, bu kafatasını kullanan Maya rahibi, istediği kişiyi öldürebiliyormuş. Fakat daha sonra bu kurukafanın, bir koleksiyoncudan alındığı ve Mayalarla ilgili olmadığı ortaya çıktı.
Peki, bu sanat şaheseri kurukafalar gerçekten eski zamanlardan mı kalma? Uzmanlara göre cevap hayır. Bu kurukafaları inceleyen arkeologlar ve diğer bilim adamları kurukafaların Kolomb sonrası Avrupa?ya ait olduğunu ortaya koydu.