Dolar

34,9503

Euro

36,6929

Altın

3.001,37

Bist

10.009,29

YSK Başkanı son noktayı koydu

Yasaklı AK Parti'li vekiller yeniden aday olabilir mi? Gül, Çankaya'dan iner mi? YSK Başkanı Muammer Aydın kamuoyunun tartıştığı seçimle ilgili tüm sorulara açıklık getirdi.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-05-16 11:30:00

YSK Başkanı son noktayı koydu

 

Star gazetesi Yazarlarından Şamil Tayyar'ın bu günkü köşe yazısında YSK Başkanı Muammer Aydınla yaptığı görüşme ve ilginç detayları yer aldı.

YSK Başkanı açıkladı

Önceki gün AK Parti hakkındaki kapatma davasına bağlı olarak oluşacak siyasi senaryoları yazmıştım. Aynı gün Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Muammer Aydın aradı. Kamuoyunun tartıştığı seçimle ilgili tüm soruları yönelttim, kendisi içtenlikle cevapladı, çok önemli mesajlar verdi.

Telefondaki bu kısa süreli sohbet sırasında gördüm ki, bazı tespitlerimiz birbiriyle örtüşüyor. Geleceğe ilişkin projeksiyon hazırlayanların bu sohbetten çıkaracağı çok önemli ayrıntılar olduğunu düşünüyorum.

Geylani ve Sobacı modeli

YSK Başkanı Aydın, AK Parti'nin kapatılması ve siyaset yasağı konması halinde Başbakan Erdoğan dahil yasak kapsamındaki tüm AK Partili milletvekillerinin bağımsız milletvekili adayı olmaları önünde hiçbir hukuki engelin bulunmadığını söyledi.

Bu konuda anayasanın 69. maddesini hatırlatan Aydın, Anayasa Mahkemesi kapatma kararı verse bile özünde siyaset yasağı getirmediğini sadece sınırlama öngördüğünü belirtirken, kapatma kararının Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olunamayacağını ifade etti.

Aydın, örnek olarak Hakkari'den bağımsız seçilen eski HADEP'li Hamit Geylani ve eski FP'li Bekir Sobacı'yı gösterdi. HADEP kapatılınca siyasi yasaklı olan Geylani, son seçimde Hakkari'den bağımsız milletvekili seçilmişti. FP'nin kapatılmasından sonra aynı yasağa maruz kalan Sobacı da 22 Temmuz'da YSK'dan bağımsız adaylık vizesi almış ancak aday olmamıştı.

Yerel seçim öne alınır mı?

Bu açıklama çok net. Siyaset yasağı halinde Başbakan Erdoğan ve arkadaşlarının bağımsız olarak parlamentoya girmeleri hukuken mümkün.

Aydın şöyle devam etti: 'Eğer 28 ve daha üzerinde milletvekili için bir siyasi partide kurucu, üye, yönetici ve denetici olarak görev yapamayacağı kararı verilirse, 90 gün içinde ara seçim zorunlu.'

Biliyorsunuz, önümüzde bir de yerel seçim var. Tarihi bile belli; 29 Mart 2009. Aydın, anayasanın 127. maddesine göre, ara seçim şartlarının doğması halinde iki seçimin birleştirileceğini söyledi.

Birleştirme nasıl olur? Ara seçim, yerel seçimle mi birleştirilir yoksa yerel seçim, ara seçimle mi? Aydın: 'Anayasanın 127. maddesi ortada. Ara seçimlerden bir yıl önce veya sonra yapılacak yerel seçimler, ara seçimle birleştirilir.'

Aydın, son yazımızda yaptığımız yoruma aynen katıldı. Eğer, Anayasa Mahkemesi erken karar verir ve 29 Mart'tan önce ara seçim zorunlu hale gelirse, yerel seçimler ara seçimle birlikte daha erken tarihte yapılacak.

Sözgelimi; 15 Temmuz'da AK Parti'nin kapatılması yönünde karar çıktı. 15 Ekim'e kadar ara seçime gidilmesi zorunlu. Bu takvimdeki son pazar 12 Ekim olduğuna göre, bu tarihte hem ara hem yerel seçimler yapılır. Özetle, Anayasa Mahkemesi'nin kararına göre, yeni yerel seçim tarihi ortaya çıkar.

Gül, Çankaya'dan iner mi?

YSK başkanına şu soruyu da sordum: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de siyaset yasağı kapsamına alınırsa, görevi bırakması gerekir mi? 'Kişisel olarak kanaatimi söyleyebilirim' diyen başkan Aydın ekledi: 'Hukuken bir engel yok. Görevine devam eder. Sözkonusu hal, görevini tamamlamasından sonra uygulanır.'

Çünkü; Aydın'ın bağımsız adaylık yorumunda olduğu gibi, yasak kararı sadece bir siyasi parti çatısı altına girilmesini engelliyor. Cumhurbaşkanı için böyle bir durum sözkonusu olmadığı için hakkında olumsuz karar çıksa bile Çankaya'daki görevini sonlandırma gibi bir sonucu doğurmayacak.

Hukukçular arasındaki ağırlıklı görüş de öyle. Ancak muhalefet cephesinde ısrarla 'Yasaklı birinin etik olarak görevde kalması doğru olmaz' tezi işleniyor. Cumhurbaşkanı Gül'ün ise bu konuda çok kararlı olduğunu biliyorum.

Bir özel dost sohbetinde Gül'e atfen şu cümleyi duydum: 'Anayasa ve kanunlar neyi emrediyorsa ona uyarım. Görevime son güne kadar devam ederim. Çekilmeyi asla düşünmedim, düşünmem de...'

Görev süresi kaç yıl?

Bu arada bir tartışma konusu, Cumhurbaşkanı Gül'ün Çankaya'daki görev süresi ve genel seçim tarihi. Geçen yıl referandumla kabul edilen yeni anayasa hükmüne göre, milletvekilliği süresi 4 yıla, cumhurbaşkanlığı süresi ise 5 yıla indirildi. Bu yeni durum, ne zaman için geçerli? Gül Çankaya'da 7 yıl mı 5 yıl mı kalacak? 4 yıl olan milletvekilliği süresi, bir sonraki seçimden sonra mı sözkonusu?

Eski ancak yeniden alevlenen bu tartışma için YSK Başkanı, şöyle dedi: 'Bu konuda tartışmalar var. Sebebi, yasada açık hüküm yok. Keşke, referanduma sunulan anayasa metnine bir ek madde konsaydı, bugün bu tartışma olmazdı. Fransa'daki benzer bir tartışmayı örnek gösterenler var. Orada da 7 yıl olan görev süresi 5 yıla indirilmiş ama orada uygulama 7 yıllık sürenin bitiminde başlamış.'

Çözüm nedir?

Aydın topu meclise attı: 'Meclis bir karar verecek. Tartışmaya açıklık getirecek bir kanuni düzenleme yapacak.'

Ya yapmazsa?

Başkan, 'O zaman günah bizden gider' der gibi konuştu: 'Zamanı geldiğinde YSK olarak oturur bir karar veririz. Şu an bir şey söylemek için çok erken.' Evet, YSK cephesinden fotoğrafın okunuşu böyle. Herkes hesabını ona göre yapsın.


Haber Ara