Prof. Dr. Süleyman Uludağ'ın 'Sûfi Gözüyle Kadın' kitabında, 'bir gecede 60 kez ilişkide bulunan şeyhleri' anlatmasını eleştirerek haberleştiren Hürriyet'e Uludağ'dan cevap geldi:
'Bu konuyu Eflaki Dede'nin 'Ariflerin Makaleleri' adlı kitabından aldım. Bu kitabı da siz 1973 yılında 'Büyük Klasikler' adıyla okurlarınıza dağıtmıştınız'
Hürriyet gazetesi Prof. Dr. Süleyman Uludağ'ın 'Sûfi Gözüyle Kadın' da geçen menkıbeleri 'Atma hocam din kardeşiyiz' diyerek manşete taşıdı. Kitabında verdiği örneklerin birer menkıbe olduğunu dile getiren Uludağ, burada bahsedilenin cinselliğin sembolik olduğunu asıl kastedilenin ise ruhi hazlar ve manevi zevkler olduğuna dikkat çekti.
Bir insanın bir gecede 60 kere cinsel ilişkiye girmesinin imkansız olduğunu herkesin anlayacağının altını çizen Uludağ, 'Bu tür rivayetler birer menkibedir. Mübalağa payı büyüktür. Tasavvuf kitaplarında buna benzer menkıbeler anlatılır. Verilmek istenen mesaj ise; hak dostları cinsi güç itibariyle tam bir erkektir. Ama yüksek ruhi zevkler içinde olmaları cinsi hayata zaman ayırmalarına engeldir.'
Hürriyet gazetesinin kitabını çarpıttığını ifade eden Uludağ, bu konunun kitabında yer alan küçük bir bölüm olduğunu söyledi. Kitabının tamamının okunmasında kadın hakları ve kadınların faziletinin deli getirildiğini belirten Uludağ, 'Ben kitabımda haberde bahsedilen konuları örnek olarak vermiyorum, savunmuyorum. Ama bunlar eski kaynaklarda yer alıyor. Aldığım kaynakları da veriyorum. Bunların sanki benim fikirlerim gibi verilmesi son derce yanlıştır.' diye konuştu.
Hürriyet'in Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez ile kendisi arasında kurduğu bağında yanlış olduğunu kaydeden Uludağ, 'Üzmez'i tanımam. Onunla yan yana gelmişliğim bile yok. Beni birlikte vermekle imaj sorunu oluşturmaları yanlış bir yaklaşım.' dedi.
KİTABIN ÖNSÖZÜNDE KADIN HAKLARININ GELİŞTİRİLMESİ İSTENİYOR
Prof. Dr. Uludağ'ın 2007 yılında 4. baskısı yapılan 'Sûfi Gözüyle Kadın' adlı kitabı aslında tam bir feminizm havası veriyor. Kitabın önsözünde kadınların haklarını kısıtlamalarından dolayı fıkıh kitaplarını eleştiren Uludağ, erkeğin hak ve görevlerini, ailenin yapısını dikkate alarak kadınların haklarını geliştirmek ve genişletmesinin kaçınılmaz olduğunu dile getiriyor.
Uludağ, 'Fıkıh kitapları bazı yerlerde kadın haklarını ve özgürlüğünü gereğinden fazla kısıtlamış, onu erkeğin bir uydusu haline getirmiştir. Hangi fıkıh kitabında yer alırsa alsın bu tür kısıtlamaları ve insan kişiliğine zarar veren sınırlamaları kabul etmek ve savunmak mümkün değildir.' diyor.
Yine kitabın önsözünde 'Sosyal imkan ve fırsatlardan yararlanmayı sağlayan ortamın hazırlanması erkekler kadar hatta onlardan çok kadınların görevidir.kadınlar buna talip olmalı, bu uğurda makul bir mücadeleyi göze almalıdırlar.' denilerek, hak ve sorumluluklarını bilen, kişilikli, aydın ve bilgili bir kadının İslam toplumunun güvencesi olduğuna dikkat çekiliyor.
Prof. Dr. Uludağ'ın kitabında menkıbe olarak ve kaynak göstererek bahsettiği konuyu Hürriyet şöyle haber yapmıştı:
'Hak erenler ve Allah dostları' nın cinsel güç açısından 'tam ve mükemmel erkekler' olduğunu vurgulayan Prof. Uludağ, kitabında 80 yaşındaki bir şeyhin gücünü, 'Bekaretini bozduğu 14 yaşındaki bir kızla ilk gece 60 kere cinsel ilişkide bulundu' diye anlatıyor. Sedidüddin Muhammed Gaznevi'ye dayandırılan rivayete göre, Jendepil Sagura Reisi'nin istememesine rağmen 14 yaşındaki kızıyla evlenen Şeyh Ahmet Cam Nameti, 60 cinsel birleşmenin yaşandığı gece sonrasında kıza şunları söyler: 'Eğer sana acımamış olsaydım, bu sayıyı 100'e çıkarırdım. Artık bir daha annen 'Kızımı 80'lik bir ihtiyara vermek istemem' diyemezdi.'
Zaman