DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın 'Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesine Dair Kanunun' yürürlükten kaldırılması için kanun teklifi verdi. DTP'li Halis, Meclis Başkanlığı'na sunduğu kanun teklifinin gerekçesinde, 'anayasal düzeni zorla değiştirme' suçlamasıyla, 6 Mayıs 1972 tarihinde idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın, yargılamalarının bağımsız bir mahkeme tarafından gerçekleşmediği, davaya siyaseten bakıldığı, adil ve hukuki bir yargılamanın yapılmadığının yıllardır hukukçular ve siyaset bilimciler tarafından dillendirildiğini kaydetti. Mahkemenin verdiği idam cezası kararında, siyasal konjonktürün etkili olduğunu belirtilen gerekçede, şöyle denildi: 'Hiç kimseyi öldürmemiş, yaralamamış olan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan bugün yargılanmış olsalardı, birkaç yıllık bir hapis cezasına çarptırılmış olacaklardı. Ancak ne yazık ki, o günün taraflı mahkemelerinin bir kararı olan idam cezası, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin onayı ile kesinleşerek, yirmili yaşlardaki üç gencin yaşamına mal olmuştur. Oysa ki, 'Anayasal düzeni zorla değiştirme' iddiasıyla idam edilen Deniz Gezmiş ve iki arkadaşı, başta Türkler ve Kürtler olmak üzere, halkların kardeşçe yaşadığı, bağımsız bir Türkiye özlemini gerçekleştirmek için yola çıkmışlardı. Bu amaçlarını idam sehpasının altında haykırarak, emperyalist üslere ve sömürüye yer verilmeyen, haksızlığın, hırsızlığın, yolsuzluğun olmadığı, demokrasi ve adaletin hakim olduğu bir ülke uğruna yaşamlarından olmuşlardır.' Gezmiş, Aslan ve İnan'ın gösterdikleri fedakar duruşlarından dolayı Meclis Başkanlığı'na sunulan kanun teklifinin bir 'iade-i itibar' teklifi olmadığı belirtilen gerekçede, 'Bu idam fiilinin yerine getirilmesinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin de payının olması, bugün düzeltilmesi gereken bir vebal ve ayıp olarak önümüzde durmaktadır. Bu durum en azından Türkiye'nin kendi yakın geçmişiyle bir yüzleşmesi olarak da algılanmalıdır. Ülkemizde idam cezası kaldırılmış olsa da bu teklifin kabulü, telafisi olanaksız olan cezaların toplum vicdanında yaratmış olduğu travmayı hafifletecek, siyasi geçmişin karanlık yanlarına ışık tutacak ve ülke barışına katkı sunacaktır' denildi.
AA
