Özellikle halen Hürriyet Gazetesi köşe yazarı olan Bekir Coşkun?un, Çölaşan için tanıklığı kabul etmesi, gazete ile yollarını ayıracağının da bir işareti?
Gazeteci-Yazar Emin Çölaşan, Aydın Doğan tarafından aleyhine açılan 50 bin YTL?lik tazminat davasında, Bekir Coşkun ile Fatih Altaylı?yı tanık olarak gösterdi. Özellikle halen Hürriyet Gazetesinde köşe yazarı olan Bekir Coşkun?un, Çölaşan için tanıklığı kabul etmesi, gazetesi ile yollarını ayıracağının da bir işareti olarak değerlendirildi.
?Kovulduk ey halkım unutma bizi?? adlı kitabında, kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle Aydın Doğan?ın açtığı davada, Çölaşan?ın avukatı Serhan Özdemir, mahkemeye tanık listesi sundu. Bu listede Bekir Coşkun?un yanı sıra Hürriyet Gazetesi eski köşe yazarı Fatih Altaylı ile, geçmişte
Hürriyet gazetesi Ankara Bürosu'nda çalışan eğitim muhabiri Kamuran Zeren de bulunuyor. Üsküdar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde Haziran ayı içinde yapılacak duruşmada bu üç isim, ?Çölaşan?ın tanığı?? olarak dinlenecek.
Çölaşan, yaptığı açıklamada ?Tanık listemizi sunduk. Bu liste ilerde daha da genişleyebilir. Karşı taraf mahkemeye sunduğu dilekçede, benim gazetede çalışırken baskı görmediğimi, yazılarımın sansür edilmediğini öne sürdü. Bu ve benzeri konularda bizim tanıklarımızın da söyleyecekleri var?? dedi.
HER TÜRLÜ İMKAN
Doğan açtığı davada, Çölaşan?ın Hürriyet Gazetesi'nde, 1986-2007 yılları arasında, her türlü imkan sağlanarak, baskı ve sansür olmadan özgürce çalıştığı vurgulanmış, ancak Çölaşan?ın daha sonra??Kovulduk Ey Halkım, Unutma Bizi?? adlı bir kitap yazdığı belirtilmişti. Çölaşan?ın bu kitapta, Aydın Doğan ve Hürriyet Gazetesi hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu öne sürülmüş, ticari sırların ifşa edildiği ve özel nitelikli mektupların da yayınlandığı vurgulanmıştı. Daha önce katıldığı bir TV programnda 'Çölaşan?ın yazdıklarının yüzde 80?i doğru?? diyen Doğan, dava dilekçesinde ise ?Kitabın gerçek dışı ve iftiralarla dolu?? olduğunu savunmuştu. Doğan kitabın, kendisini karalayıcı, aşağılayıcı, tahkir edici ve kamuoyunda küçük düşürücü olduğunu belirtmiş ve ?Gerçeğe aykırı bu beyanlar üzüntüye yol açıp, manevi zarara yol açmıştır?? demişti.
HÜKÜMET DEĞİŞTİ, O DA DEĞİŞTİ
Çölaşan ise mahkemeye sunduğu dilekçede, ' Aydın Doğan'ın şirket sırlarını ve özel görüşmeleri ifşaa ile suçladığı kitabın ana fikri, Çölaşan?ın AKP iktidarından önce Hürriyet Gazetesi'nde fikirlerini okuyucuya rahatça iletirken, hükümetin değişmesi ile yazılarına yapılan müdahalenin artması, hatta sansüre dönüşmesinin ifadesidir?? demişti.
Çölaşan dava konusunda ? Ben Aydın beyin hangi ticari sırrını bilirim ki, açıklamış olayım. Açıkladığım mektubun da, ticaretle ilgisi yoktur. Yaptığımız konuşmaları açıkladım. Onlarda da özel yaşam yoktur. Benim gazeteciliğimle ilgili konuşmalardır. Bunları inkar edecek hali yok. Madem üzerinde benimle ilgili olarak AKP iktidarından gelen siyasi baskı veya kendi korkuları yoktu, o halde beni niçin kovduğunu açıklasın. Somut gerekçe göstersin. Siyasi baskı dışında hangi neden var? ? diye sordu.
