Dolar

34,9533

Euro

36,6421

Altın

3.013,21

Bist

10.058,63

Kutü'l-Ammare'de eşsiz zafer

Genelkurmay, Çanakkale'den sonra Kutü'l-Ammare savaşının da eşsiz bir zafer olduğunu duyurdu.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-04-28 13:51:00

Kutü'l-Ammare'de eşsiz zafer



Genelkurmay Başkanlığı, Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Ordusu'nun zor şartlar ve imkansızlıklar içerisinde, Çanakkale'den sonra İngilizlere karşı kazandığı ve bir tümeni bütün personeli ile birlikte esir aldığı Kutü'l-Ammare savaşının eşsiz bir zafer olduğunu belirtti.

Kutü'l-Ammare Zaferinin 92. yıl dönümü dolayısıyla Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan açıklamada, 11 Kasım 1914'te Birinci Dünya Savaşı'na giren Osmanlı Devleti'nin savaştığı cephelerden birinin, İngilizlere karşı oluşturulan Irak cephesi olduğu anımsatıldı.

Osmanlı dönemi kaynaklarında Irak-ı Arap olarak adlandırılan bölgenin, jeopolitik ve stratejik bakımdan önem arz eden Dicle-Fırat havzasında tarihteki Mezopotamya'yı (Verimli Hilal) içine aldığı ve Basra Körfezi'ne kadar uzandığı belirtilen açıklamada, 24 Kasım 1914'te Basra'yı işgal eden İngilizlerin, 3 Haziran 1915 tarihinde Kutü'l-Ammare'yi, Temmuz ayı sonlarına doğru da Nasıriye'yi işgal ettiği kaydedildi. Bunun üzerine Türk birliklerinin Bağdat'ın hemen güneyindeki Selmanpak mevziine çekildikleri, İngilizlerin de 21-22 Kasım 1915'te Selmanpak mevziine taarruza başladıkları ifade edilen açıklamada, 23 Kasım 1915'de 51'inci Türk tümeninin kuzeyden yaptığı karşı taarruz üzerine İngiliz kuvvetlerinin, 4 bin kişi zayiat vererek geri çekilmek zorunda kaldığına işaret edildi.

Açıklamada, Kutü'l-Ammare zaferi şöyle anlatıldı:

''Geri çekilen İngiliz Kuvvetleri teması keserek 3 Aralık sabahı Kutü'l-Ammare'ye ulaşmışlardır. General Townshend Kutü'l-Ammare'ye kapanarak burayı bir kale gibi savunmaya karar vermiştir. Türk kuvvetleri takviye birliklerinin gelmesiyle 5 Aralık günü Kutü'l-Ammare'ye taarruz etmişlerdir. Irak Ordusu Komutanlığı, 8 Aralık 1915 tarihinde General Townshend'e gönderdiği mesajda, direnmemesi ve Türk kuvvetlerine teslim olması çağrısında bulunmuş, ancak Townshend'dan olumsuz cevap gelmesi üzerine 14 Aralık 1915 tarihinde birliklerine taarruz emrini vermiştir. 15 Aralık günü de devam eden taarruzda bir sonuç alınamamış ve taarruza son verilmiştir. Ancak kuşatmanın daha şiddetli devamı kararlaştırılmıştır. İngilizler, Kutü'l-Ammare'de mahsur kalan General Townshend'i kurtarmak için bundan sonra Aralık 1915-Nisan 1916 tarihleri arasında pek çok girişimde bulunmuşlar, ancak sonuç alamamışlardır. Bu başarısız girişimler üzerine İngiliz Kolordu Komutanı bütün ümidini kaybetmiştir. İngiliz makamlarınca deniz ve kara yoluyla Kutü'l-Ammare'ye yardım gönderme girişimleri de başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bundan sonra Türk makamlarıyla yapılan görüşmelerde teslim şartlarının müzakeresine başlanmış ve General Townshend, 29 Nisan 1916 tarihinde teslim olmuştur. Türkler, Kutü'l-Ammare'de İngilizlerden başta İngiliz Tümen Komutanı General Townshend olmak üzere bir tümeni esir almışlardır.''

Irak Ordusu Komutanı Halil Paşa, Kutü'l-Ammare zaferinden sonra 6'ncı Orduya yayınladığı mesajda da şöyle dedi:

''Arslanlar! Bütün Türklere şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut'ta 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz.''

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

''Dicle ve Fırat boyunda 1915-1916 yıllarında yapılan çetin mücadelelerin ardından 29 Nisan 1916'da Kutü'l-Ammare zaferinin kazanılmasında vatan müdafaası için her türlü sıkıntı ve yokluklara göğüs gererek canlarını veren kahraman Türk askerlerini 92 yıl sonra bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun!...

Sonuç olarak; Kutü'l-Ammare Muharebesi; Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Ordusu'nun zor şartlar ve imkansızlıklar içerisinde, Çanakkale'den sonra İngilizlere karşı kazandığı ve bir tümeni bütün personeli ile birlikte esir aldığı eşsiz bir zaferdir.''

Bağdat'a 180 kilometre uzaktaki Kutü'l-Ammare'de 1920 yılında inşa edilen ve etrafı duvarlarla çevrili büyük bir anıt şeklindeki şehitlikte 7 subay ve 43 er olmak üzere 50 şehidin mezarı bulunuyor.

AA

 

 

SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara