DTP Genel Başkanı Nurettin Demirtaş, ''askerlikten kurtulmak için hile yapmak'' suçundan yargılandığı davada, ''sivil bir yurttaş olarak askeri mahkemede yargılanmayı adil bulmadığı için ifade vermeyeceğini'' söyledi.
Hava Kuvvetleri Lojistik Komutanlığı'nda kurulan mahkemede görülen davanın 5. duruşmasına sanıklar ve avukatları katıldı. Duruşmaya, DTP milletvekilleri Emine Ayna, Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan, Sabahat Tuncel, Aysel Tuğluk ile Hakkari Bağımsız Milletvekili Hamit Geylani ve sanık yakınları izleyici olarak katıldı.
3 DAKİKALIK KONUŞMA YAPTI
Nurettin Demirtaş, ifade vermek üzere sanık kürsüsüne geldiği sırada sadece 3 dakikalık bir konuşma yapacağını belirterek, ''her şeyden önce, demokrasiye, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne inanmış sivil bir insan ve siyasetçi olduğunu'' söyledi. ''Dava konusu soruşturma ile telafisi zor haksızlık ve hukuksuzluklara maruz kaldığını'' ileri süren Demirtaş, ''Bu, yargı sistemindeki problemlerden kaynaklanıyor'' dedi.
'GÜVERCİNİN BAŞI İLE KANATLARININ KOPARTILMASINA BENZETİYORUM'
Yurt dışında bulunduğu sırada, medyadan arandığını öğrendiği zaman avukatları aracılığıyla bilgi aldığını ve aranmadığının söylendiğini belirten Demirtaş, daha sonra basın mensupları sayesinde arandığını öğrendiğini anlattı. Bunun üzerine yurt dışından dönüş yaptığını ifade eden Demirtaş, ''TBMM'de bulunan bir partinin genel başkanı olmasına rağmen havaalanında gözaltına alındığını'' kaydetti. Demirtaş, ''Bundan sonra olanları da deyim yerindeyse ibretlik olması adına 'bir güvercinin başı ile kanatlarının kopartılmasına' benzetiyorum'' diye konuştu.
İFADE VERMEDİ
''Askeri bir suç işlememiş bir sivil olarak askeri mahkemede yargılanmasını hukuka aykırı bulduğunu'' öne süren Demirtaş, ''Mahkemenizin üyelerinin şahsıma yönelik bir tutumu ve benim de mahkemeye karşı tutumumun olmamasına karşın, sivil bir yurttaş olarak askeri mahkemede yargılanmayı adil bulmadığım için ifade vermeyeceğim'' dedi.
ÖNCEKİ İFADELERİNİN OKUNMASINA İTİRAZ ETTİLER
Mahkeme Başkanı Hakim Albay Ahmet Erdem, bunun üzerine Demirtaş'ın daha önce askeri savcılığa ve sorgu mahkemesine verdiği ifadelerini okumaya başladı. Demirtaş'ın avukatı Tahir Elçi, mahkemenin Demirtaş'ın daha önceki beyanlarının bu şekilde okunamayacağını öne sürdü. Söz konusu beyanların okunmasının ve bu hususların kendisine sorulmasının usule aykırı olduğunu iddia eden Elçi, ''Çünkü müvekkil, sivil şahıs olarak Askeri Mahkeme'de ifade vermek ve yargılanmak istemediğini söyledi'' diye konuştu.
SAVCI DELİLLERİN OKUNMASINA KARAR VERDİ
Demirtaş'ın diğer avukatı Meral Danış Beştaş da Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 213. maddesinde ifade edildiği gibi, Demirtaş'ın şu anda ''susma hakkını'' kullanmasının, dosyadaki deliller arasında bir çelişki bulunduğu anlamına gelmeyeceğini savunarak, delillerin mahkeme huzurunda okunmaması taleplerini yineledi. Savcı Albay Ahmet Zeki Üçok da Demirtaş'ın susma hakkını kullanıyor olmasının, dosyadaki delillerin okunmayacağı anlamına gelmeyeceğini belirterek, söz konusu talebin reddine ve delillerin okunmasına karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti ise sanık avukatlarının Demirtaş'ın önceki ifadelerinin okunmaması yolundaki taleplerini kabul ederek, sanığın soruşturma aşamasındaki ifadelerinin okunmamasına ve duruşmanın devamına oy birliğiyle karar verdi. Verilen ara kararın ardından Mahkeme Başkanı Erdem'in, söyleyeceği bir şey olup olmadığını sorması üzerine Demirtaş, ''Farklı bir şey söylemeyeceğim'' dedi.
'NORMAL YAŞAMINI SÜRDÜRDÜ'
Demirtaş'ın avukatlarından Faruk Duran, Demirtaş'ın soruşturmadan geçen sene Haziran ayında haberdar olduğunu ve Ankara İl Jandarma Komutanlığında ifade verdiğini söyledi. Duran, ''Demirtaş, soruşturmanın sürdüğünü bilerek normal yaşamını sürdürmüştür. Rahattır, çünkü maddi ve manevi bir dahli olmadığını bilmektedir. Bu nedenle DTP'nin Genel Başkanı olmuştur. Soruşturmadan kendisiyle ilgili bir suçlama çıkacağını bilen bir kişi böyle davranmaz'' diye konuştu. Demirtaş'ın, siyasi çalışmaları kapsamında yurt dışına çıktığında, ''kaçtığı'' şeklinde basında yer alan haberleri gördüğünü, bu haberlere istinaden, avukatlarından bilgi aldığını anlatan Duran, ''Biz de kendisiyle ilgili yakalama emri olmadığını ilettik'' dedi.
AVUKATI TAHLİYESİNİ İSTEDİ
Demirtaş'ın uzun süredir tutuklu bulunduğunu belirten Duran, bu nedenle tahliye talebinde bulunarak, Demirtaş'ın 3 Mayısa kadar süreceği açıklanan duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti. Avukat Beştaş da Askeri Ceza Kanunu'nun 13. maddesine göre, asker ve sivil kişilerin birlikte işledikleri suçların, barış zamanında işlenmesi halinde sivillerin askeri mahkemede yargılanamayacağının öngörüldüğünü belirtti. Beştaş, Demirtaş hakkındaki yargılama konusunda, Askeri Mahkeme'nin görevli olmadığını savunarak, mahkemece ''görevsizlik kararı'' verilmesini istedi.
Öte yandan, Mahkeme BaŞkanı Erdem, Demirtaş'ın mahkeme huzurunda ifade vermeyeceğini söylemesine karşın, avukatların söz alarak uzunca konuşmasının diğer sanıkların savunma hakkını süre olarak engellediği uyarısında bulundu.
Demirtaş'ın avukatlarından Elçi ise şu anda Askeri Mahkeme'de yapılan yargılamanın Anayasa'nın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesine açıkça aykırı olduğunu öne sürerek, yargılamanın durdurularak dava dosyasının Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini istedi.
'SAVCILIK OLARAK ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ'
Savcı Albay Ahmet Zeki Üçok da mahkemenin yetkisinin yasalarla düzenlendiğini belirterek, avukatların bu konuda farklı yorumları olabileceğini, ancak asker ve siviller ortak suç işlemişse buna bakmakla görevli mahkemenin askeri mahkeme olduğunu vurguladı. ''Asker olan Aytekin Demirdaş, sivil Nurettin Demirtaş'a sahte rapor temin etmiştir. Burada, bir asker ve bir sivil olduğu için TCK'nın 81. maddesi uyarınca yargılama yapılmalıdır'' diyen Savcı Üçok, şunları kaydetti:
''Kamu adına, sanıkların arasında bulunmasından üzüntü duyduğumuz tek kişi Nurettin Demirtaş'tır. Kendisi, TBMM'de grubu bulunan bir partinin genel başkanı olarak toplum ve kanaat önderidir. Genç bir parti başkanı olarak, gençlerin örnek alabileceği yegane kişidir. Kendisi her zaman uzlaşmadan bahsediyor. Askerlik hizmeti gibi bir konuda toplumda mutabık olunmasına karşın, kendisinin burada bulunmasından savcılık olarak üzüntü duyuyoruz. Anadolu'da bir laf vardır, 'yiğit lakabıyla anılır' diye. Siyasi liderlere çeşitli lakaplar verilmiştir. Örneğin Demirel'e 'baba', Turgut Özal'a 'tonton', Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a 'Kasımpaşalı' lakapları verilmiştir. Umarım, Sayın Genel Başkan burada atılı suça ilişkin bir lakap almaz.''
Demirtaş'ın savcılık sorgusunda susma hakkını kullanmadığını ve ifade verdiğini belirten Savcı Üçok, ''Savcılık sorgusunda 'susma hakkını' kullanmadı da neden şimdi mahkeme huzurunda ve basın mensuplarının önünde susma hakkını kullanmak istiyor'' dedi.
''DEMİRTAŞ, EN CENTİLMEN SANIKLARDAN''
Bunun üzerine söz alan Demirtaş'ın avukatı Beştaş, Savcı Üçok'un, ''kanun ile kendisine verilen yetkilerini aştığını'' iddia ederek, ''Üçok'un kendisini mahkemenin yerine koymasının kabul edilemez olduğunu'' ileri sürdü. Demirtaş'a yönelik ''suçsuzluk karinesi''nin açıkça çiğnendiğini savunan Beştaş, şunları söyledi:
''Savcı diğer parti liderleriyle ilgili olarak, 'tonton, baba, Kasımpaşalı' gibi yakıştırma yaparken, 'Demirtaş'a ne denileceği konusunda üzüldüğünü' belirterek, müvekkilimin kişilik haklarına saldırmıştır. İddia makamı, Nurettin Demirtaş hakkında bir karar verdiğini gösteriyor. Askeri savcının görevi sanığın lehine ve aleyhine tüm delilleri toplamaktır. Müvekkilim askeri savcılığa ifade verirken de Askeri Mahkeme'de yargılama yapılması gündemde yoktu. Bu nedenle o zaman görevsizlik kararı verilmesi talebinde bulunulmamıştı.''
Duruşma sırasında tekrar söz isteyen Demirtaş, ''Aslında biz Sayın Savcım ile aynı odada iken daha iyi anlaşıyoruz. Ben kendisine nezaketinden dolayı teşekkür ediyorum. Biz politikacıların konuşacağı yerler mahkemeler değildir'' dedi. Savcı Üçok, bunun üzerine, ''Demirtaş, bizce de en centilmen sanıklardandır. Biz de kendisine teşekkür ederiz'' diye konuştu.
(AA)