İtalya'da Gladyo örgütlenmesini ortaya çıkaran ve ipini çeken senetör Felice Casson, Türkiye'deki Ergenekon yapılanmasıyla ilgili çarpıcı tavsiyelerde bulundu.
İtalya'da Gladio örgütünü ortaya çıkaran senatör Felice Casson, AK Parti kapatma davası ve Ergenekon soruşturması ile ilgili yargıya büyük iş düştüğünü söyledi.
İtalyan Senatör Felice Casson, İtalya'da 1990'da lağvedilen ve 'devlet içinde devlet' diye tarif edilen 'Gladio' örgütünü ortaya çıkaran kişi olarak tanınıyor. Casson, 'Hukuk Devlet, Derin Devlet' sempozyumu için İstanbul'a gelmeden önce, Roma'da NTV'nin sorularını yanıtladı ve derin devlet diye nitelenebilecek gizli örgütlenmelerin demokrasi ile bağdaşmayacağına dikkat çekti.
İtalya'da derin devlet kavramının gelişmesine sebep olan gizli 'Gladio' örgütünü ortaya çıkaran senatör Felice Casson, derin devletin olduğu yerde saydamlık olmayacağını söyledi. Casson, 'Derinliğin, karanlığın olduğu yerde her şey olabilir. Ama demokrasi böyle bir durumun varlığını kabul etmez.' dedi.
Casson'a göre, İtalya'daki 'Gladio' bunun somut bir örneğiydi. Gladio, ikinci dünya savaşı sonrasında, olası Sovyet ihtilalini önleme amacıyla oluşturulan gizli bir örgüttü. Ama kısa sürede, İtalya'da iç siyasete müdahale aracına dönüştü. Casson, 'Hukuki soruşturmada, meclis araştırması da Gladio'nun, İtalya'da siyasete müdahele eden bir örgütlenme olduğunu kesinkes kanıtladı. Gladio özellikle sol çizgideki sendikaları, toplumsal ve siyasal oluşumları, sosyalistleri ve komünistleri izlemekteydi. Bazı Katolik papazları bile takibe almıştı.'
Casson, Gladio'nun varlığına ilişkin ilk ipucunu, Venedik'te sorgu hakimliği yaparken yakalamış. 1972'de Pateano'daki bir suikast, 3 jandarmanın ölümüyle sonuçlanmış. Soruşturma, aşırı sağın üstlendiği bu eylemde, bir gizli servise ait patlayıcıların kullanıldığını ortaya koymuş. Casson'un soruşturmayı derinleştirmesi, Glaido'nun varlığının ortaya çıkarılmasını beraberinde getirmiş.
Casson, Türkiye'deki Ergenekon soruşturmasından haberdar. Konuya ilişkin sorumuzu şu sözlerle yanıtlıyor: 'Şunu söyleyebilirim, her türlü gizli örgütlenme zararlıdır. Gizli kapaklı yapılanmalar, demokrasiyle çelişir. Herşey saydam biçimde olmalıdır. Yargıya büyük iş düşüyor. Yargı, her türlü dış baskıdan uzak biçimde, soruşturmayı sonuna kadar götürüp gerçeği ortaya çıkarmak durumunda'.
Casson, AK Parti hakkındaki kapatma davası ile ilgili olarak dosyanın içeriğini tam bilmediğini söylüyor. Ama partilerin yasaklanmasına sıcak bakmadığını da gizlemiyor: 'Genel olarak parti kapatma düşüncesi beni hep ürkütmüştür. Zira demokrasi, azami açılım demektir. Tartışma, diyalog, hep birlikte fikir yürütmek, muhtelif konularda tamamen zıt görüşlere sahip olmak demokrasinin doğasında var. Ama tüm bunlar, şiddete başvurmaksızın, yasal saygı içinde olmalıdır.' Casson, eski bir yargı mensubu olarak, yargının her türlü dış baskı ve güç odağından bağımsız karar verebilmesinin önemli olduğunu hatırlatıyor.