Dolar

34,8798

Euro

36,7500

Altın

3.040,77

Bist

10.148,45

Talat: Kıbrıs sorununu çözmek istiyoruz

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, müzakereleri haziran ayı sonunda başlatmayı hedeflediklerini belirterek, bu müzakereleri 'son şans' olarak niteledi.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-04-24 21:06:00

Talat: Kıbrıs sorununu çözmek istiyoruz

Avrasya Stratejik Araştırmalar Enstitüsünde (ASAM) konferans veren Talat, 'Kıbrıs sorununu çözmek istiyoruz, iyi niyetliyiz, elimizden geleni yapacağız ve iyimser olacağız' dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Talat, müzakere sürecinin başlaması halinde artık masadan kalkmanın iki taraf için de çok zor olduğu düşüncesini dile getirerek, '(Biz vazgeçtik, biz bu görüşme sürecini kesintiye uğratıyoruz, masadan ayrılıyoruz) demek kolay olmayacak, çünkü artık bu son şanstır' dedi.

Eski Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos dönemiyle karşılaştırıldığında koşullarda farklılıklar olduğuna değinen Talat, Papadopulos zamanında adada iki halk arasındaki yakınlaşmanın düşmanlığa dönüştüğünü, şimdi ise özellikle Lokmacı kapısı açıldıktan sonra giderek daha çok sayıda Rum vatandaşının KKTC'ye geçtiğine dikkat çekti.

Talat, 'Rumların kendi anlayışlarına göre en ciddi sorun olan 'kalıcı bölünmenin' gerçekleşeceği endişesinin Rum tarafında ilk defa bu kadar güçlü bir şekilde hissedildiğini ve Rum tarafında bağımsız ve tanınmış bir KKTC ihtimalinin ilk defa konuşulduğunu' da kaydetti.

Papadopulos döneminde çalışma grupları ve teknik komitelerin gündem başlıklarını dahi saptayamadıklarını, ancak şimdi bunları saptayıp çalışmalara başladıklarını, bunun önemli bir gelişme olduğunu ifade eden Talat, 'Tabii bu, her şeyin güllük gülistanlık olduğunu göstermiyor' dedi.

Talat, şöyle devam etti:

'Bu, bundan sonraki sürecin de böyle yapıcı bir şekilde ve bizi sonuca götürecek biçimde ilerleyeceğini göstermiyor. Bunu söylemek için daha çok erken. Çünkü Rum tarafı hala Annan planına karşıtlığın esiri durumundadır. İkincisi, Papadopulos'un güney Kıbrıs'ta yarattığı havanın, Rum yönetimi üzerindeki etkisi henüz bilinmemektedir. O nedenle de bu konuda şimdiden bir şey söylemek mümkün değildir.'

Mehmet Ali Talat, KKTC'nin müzakerelerde takınacağı pozisyona ilişkin de şunları söyledi:

'Bizim genel yaklaşımımız, iki kurucu devlete dayalı, iki halkın siyasi eşitliğine dayalı yeni bir ortaklık devleti olduğu, bu ortaklık devletinin uluslararası alanda yürüteceği fonksiyonların Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların eşit katılımıyla olacağı, bu devletin bir 'bakir doğum' yoluyla faaliyete geçeceği gibi bir çizgidir.'

Talat, önemli birikimler olduğu için, eğer siyasi irade varsa Kıbrıs sorununun kısa sürede çözülebileceğini inandığını söyledi.

KKTC Cumhurbaşkanı Talat, şunları kaydetti:

'Bu çerçevede iyi niyetle çalışmaya devam edeceğiz, umarız ki başarılı oluruz. Çünkü başarılı olursak hem Kıbrıslı Türklerin gelecek belirsizliğini ortadan kaldırırız, hem Kıbrıslı Rumların endişelerini, korkularını ortadan kaldırırız, hem de Türkiye'nin gerek AB süreci gerekse uluslararası ilişkilerinde ciddi bir sorun olan Kıbrıs sorununu bitirmiş oluruz. En önemlisi de bölgede barış ve istikrarı sağlamak için önemli bir adım atmış oluruz. Bizim bu konuda siyasi irademiz vardır. KKTC yönetimi olarak, Türkiye ile birlikte elimizden gelen gayreti ortaya koymaya devam edeceğiz. Ortaya koyduğumuz görüşler mutabık kaldığımız görüşlerdir. Süreci Türkiye ile birlikte yürütüyoruz.'

Türkiye'nin KKTC'yi her konuda kayıtsız şartsız destekleyen tek ülke olduğuna dikkat çeken Talat, 'Tüm dünyanın desteklediği Kıbrıs Rum tarafının karşısında, bir tek Türkiye'nin desteği bize çok görülmesin' dedi.

Talat, Kıbrıs sorununun, Rum tarafının ve AB ülkelerinin bazısı ya da tümünün, Türkiye ile ilgili düşüncelerini hayata geçirebilmeleri için kullanabildikleri bir enstrüman olduğunu da söyledi.

Bir soru üzerine, Rum yönetiminin AB dönem başkanlığını devralacağı 2012'ye kadar Kıbrıs sorununun çözülememesi halinde durumun daha da vahim hale geleceğini ifade eden Talat, 'Eğer 2012'ye kadar çözülmez, ilerleme dahi olmazsa o zaman çözüm mümkün değil sonucuna bile varılacaktır. O takdirde herhalde yeniden, uluslararası toplum başını ellerinin arasına alıp düşünecektir' diye konuştu.

Haber Ara