Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kapatma davasına karşı gündeme getirilen 'erken seçim' formülüne karşı çıkarak, 'Erken seçim dava sürecini ortadan kaldırmaz, davadan önce halka müracaat etmenin anlamı yok' dedi. Erdoğan, dava öncesini ve sonrasını kapsayan muhtemel gelişmelere karşı B planlarının olduğunu belirterek, süreci uzatmayacaklarını açıkladı.
Başbakan Erdoğan, kapatma davasına karşı izleyeceği yol haritasını netleştirmek üzere dün partili milletvekillerinden ilk 50 kişilik grupla akşam yemeğinde bir araya geldi. Başbakan Erdoğan, toplantıda sürece ilişkin milletvekillerinin görüş ve önerilerini dinledi.
Anayasa Mahkemesi'nde esaslı bir savunma yapacaklarının altını çizen Erdoğan, 'Savunmamız tam bir demokrasi manifestosu olacak' dedi. İddianameyi ve 4-5 dile çevirerek dünya kamuoyu ve Türkiye kamuoyuyla paylaşacaklarını dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, parti içindeki ve dışındaki hukukçulardan da savunma konusunda destek alacaklarını bildirdi. Süreci fazla uzatmayacaklarının mesajını veren Başbakan Erdoğan, 'Yatırımcı çok etkileniyor. Belirsizlik ortamından ekonomi etkileniyor. Halk belirsizlik ortamından bedel öder. 'Türkiye kazanacaksa, biz kaybederiz' dedik. Halka bedel ödetmemek için belirsizliğin kalkması lazım' şeklinde konuştu.
'B PLANIMIZ VAR'
Başbakan Erdoğan, dava öncesini ve sonrasını kapsayan muhtemel gelişmelere göre A, B, C planlarının olduğunu açıkladı. Dava sürecinin sonunda mutlaka demokrasi ve halk iradesinin kazanacağını vurgulayan Erdoğan, milletvekillerine 'Rahat olun' dedi. Erdoğan, milletvekillerinden bu süreçte dayanışma içerisinde hareket etmelerini de isteyerek, birlik ve beraberliğin korunması gerektiğini söyledi.
AK Parti Kayseri Milletvekili Salip Kapusuz'un 29 Haziran'da erken seçim yapılması yönündeki talebine de değinen Başbakan Erdoğan, bu tür açıklamaların hoş ve yerinde olmadığını bildirdi. Gündemlerinde erken seçimin olmadığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, 'Erken seçimi etkileyici bir süreç yok. Kaldı ki yeni seçimden çıktık. Halkın iradesi bizden yana. Davadan önce halka müracaat etmenin bir anlamı yok. Çünkü dava sürecini ortadan kaldıracak, kesecek bir durum yok. Erken seçim etkilemez' diyerek tartışmalara son noktayı koydu.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ YAPILSIN
Toplantıda söz alan milletvekillerinin ağırlıklı görüşü, siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştırmak için Anayasa'da değişiklik yapılması yönünde oldu. Bazı vekiller, 'Bu bir siyasi dava. Karar belli' diyerek Anayasa değişikliğinin mutlaka yapılması gerektiğine işaret etti. Muhalefetle ve sivil toplum örgütleriyle uzlaşma aranması gerektiğine işaret eden milletvekilleri, gerekirse referandum da göze alınarak Anayasa değişikliği yapılmasını istedi.
Toplantıda bazı milletvekilleri de, 'Siyasi bir süreç olduğu ve sonucunun belli olduğu söyleniyor. O zaman savunmanın anlamı yok. Anayasa Mahkemesi'nde savunma yapmayalım. Savunma yapmak siyasi süreci meşrulaştırmak anlamına gelir' önerisini gündeme getirdi. Başbakan Erdoğan ise, bu öneriye karşı çıkarak, AK Parti'nin çok kapsamlı ve hukuki altyapısı güçlü bir savunma yapacağını söyledi.
ERGENEKON'DAN HESAP SORULSUN
Erdoğan'la yemek yiyen vekiller Ergenekon terör örgütüne yönelik operasyon ve darbe girişimlerini de gündeme getirdi. Adana milletvekili Ömer Çelik, son zamanlarda ortaya çıkarılan darbe teşebbüslerine işaret ederek, 'Demokrasi tehdit altında.' dedi. Çelik gibi çok sayıda milletvekili, 'Ergenekon'da sonuna kadar gidilsin. Çetelerden hesap sorulsun.' diye konuştu. Ayışığı ve Sarıkız kod isimli darbe teşebbüslerinde bulunan isimlerin yargı önüne çıkarılması da istendi. Erdal Şen, Ankara
'ERDOĞAN, AYAKTAKIMI İFADESİNİ KULLANMADI'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın grup toplantısında söylediği 'Ayakların başları yönettiği bir yerde kıyamet kopar.' sözü, bazı basın organlarında, farklı yansıtıldı. Erdoğan'ın işçiler için 'ayaktakımı' benzetmesi yaptığı iddia edildi. Konuyla ilgili açıklama yapan AK Parti, Erdoğan'ın sözlerinin, 'bağlamı dışında ve maksadını aşan bir şekilde çarpıtılarak istismar edildiği'ni kaydetti. Erdoğan'ın 'ayaktakımı' şeklinde bir ifadeyi kullanmadığı belirtilen açıklamada, 'Başbakan'ın, kanun hakimiyeti ve düzenin tesisinde keyfiliğe yer olmadığı gerçeğini ifade ettiği açıktır. Bunun dışındaki değerlendirmeler iyi niyetle bağdaşmamaktadır.' denildi.
Kaynak: Ajanslar