Kuzey İrlanda'nın Belfast şehrinde düzenlenen 'Medeniyetler Çatışmasına Alternatif Oluşturmak' adlı panelde konuşan Amerikan Rice Üniversitesi Öğretim Üyesi Jill Carroll, Fethullah Gülen gibi alimlerin dünyada medeniyetler çalışması konusunda karamsar olan düşüncelere panzehir olduğunu söyledi. İslam'in insanların düşündüğünden çok daha büyük ve geniş bir din olduğunu anlatan Carroll, 'İslam, televizyon ekranlarından izlemekle anlaşılmaz.' dedi.
Belfast'ta dinler ve kültürlerarası faaliyetlerde bulunan Kuzey İrlanda Diyalog Derneği'nin düzenlediği panele Belfast Sinegogu'ndan Rabbi Brackman, İrlanda Ekümenik Okulu'ndan Dr. Johston McMaster, Belfast Belediye Bakan Yardımcısı Bernie Kelly ve Amerikan Rice Üniversitesi Öğretim Üyesi ve aynı zamanda 'A Dialogue of Civilization' kitabı yazarı Jill Carroll baştı olmak üzere Hristiyan ve Müslüman vatandaşları, dini temsilcileri ve akademisyenler katıldı. Paneli sunan ve açılış konuşmasını yapan Kuzey İrlanda Diyalog Derneği Genel Sekreteri Ali Çopur, Batı ile Doğu arasındaki uçurumun genişlediğini, Doğu'yu ve İslam'ı anlamaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
MEDENİYETLER ÇATIŞMASI KAÇINILMAZ 'DEĞİL'
Yüzü aşkın katılımcının yer aldığı 'Medeniyetler Çatışmasına Alternatifler Üretmek' panelinde konuşan Jill Carroll, medeniyetler çatışmasının 'kaçınılmaz' olduğu yönündeki iddiaları sert bir şekilde eleştirdi. Medeniyetler çatışmasının kaçınılmaz olduğuna inanmadığını belirten Carroll, 'Medeniyetlerarası çatışmaya 'kaçınılmaz' denmesini problemli bir yaklaşım olarak görüyorum. Bunun kaçınılmaz olması konusunda kesin olamayız. Felsefi açıdan yaklaşıyorum ben ve biz burada oldukça, insanoğlu olarak biz bir arada oldukça medeniyetlerarası çatışmaya kaçınılmaz diyemeyiz. İnsanlar kendi iradeleriyle insan olarak kaldıkça buna kaçınılmaz diyemeyiz. Bu ihtimal dahilinde olabilir ancak ben kaçınılmaz yaklaşımına kesinlikle katılmıyorum. Eğer biz bu konuda, bunun önlenmesi açısından hiçbir şey yapmazsak büyüyebilir. Tarihe baktığımızda insanların verdikleri karar sonrasında oluşmuş bir tarihi olaylar görürsünüz.' dedi.
GÜLEN 'MEDENİYETLER ÇATIŞMASI'NIN PANZEHİRİ
Konuşmasında ayrıca günümüzde bazı İslam alimlerin görüşlerinin bazı akımlarına karşı panzehir görevi gördüğünü belirten Carroll, Fethullah Gülen'in dinlerarası diyalog, hoşgörü ve anlayış yönünde fikirlerini anlattı. Gülen'in fikirlerinin son 3 nesili etkilediğini belirten Carroll, 'Dünyada dinlerarası çatışmayı konusunda yayılan zehire, panzehir olan görüşler ve alimler de vardır. Bunlardan biri de Müslüman-Türk alimi olan Fethullah Gülen. Gülen'in fikirleri Türkiye'nin de dışına taşarak Türkiye'nin ötesine, Müslümanların ve İslam'ın yanı sıra diğer dinleri de kapsıyor. Gülen'in fikirlerinde temel olarak dinlerarası ve kültürlerarası hoşgörü, saygı, anlaşı ve birlikte çalışma görürsünüz. Türkiye'de yaklaşık 3 nesil Gülen'in fikirlerinden etkilenmiştir. Kıtalararası bir hareket halini alan ve gönüllülerden oluşan bu hareket sonucunda dünya ülkelerinde açılan binlerce okul hoşgörü, saygı, anlayış, birlikte var olma ve çalışma fikirleri üzerine kurulmuştur. İslam çok büyük ve düşündüğümüzden çok geniş bir din. Televizyon ekranlarında duyduğumuz İslam'ı anlamaya çalışırsak anlayamayız.' şeklinde konuştu.
'DİNDEN DÖNMEYE GEREK YOK'
Bir diğer konuşmacı olan Belfast Sinegogu'ndan Rabbi Brackman ise din değiştirmenin bir insan için 'gereksiz olduğunu', hangi dinden olursa olsun kişinin o dinde kalması gerektiği üzerinde durdu. Bu yönde bir hikaye anlatan Brackman, 'Londra'da bir Yahudi varmış. Dininden dönen bu Yahudi başka arayışlar içine girmiş. Ruhani bir yol arıyormuş kendine. Sonunda kendine Katolikliği seçmiş ve birgün kiliseye gider bu kişi. Kilisede Papaz ile bu kişiye kendisinin ve babasının ismini soran Papaz, aldığı cevaplar sonrasında o kişiye, 'Kendi dinine geri dön, sen bu dine ait değilsin.' demiş. ' hikayesini anlattı. Daha sonra kendisine Yahudiliği seçmek için birçok insanın kendisine başvurduğunu anlatan Brackman, şöyle konuştu: 'Kuzey İrlanda'da birçok insan Yahudiliği seçmek istiyor ancak ben onlara kendi dinlerine geri dönmelerini söylüyorum. Müslüman, Hristiyan ve Yahudi hangi dinden olursan ol, onun mensubu olarak kal. Bu dinlerin hiçbirinde yanlışı yoktur ki bu dinlerden dönesin. Dinden dönmeye gerek yoktur. İnsanlar bir kabileye, bir topluluğa bağlı olmak isterler. Bağlı olma hissini duymak isterler. Bir insanı dinini değiştirmeye çalışmamalıyız. Neye inanıyorsa ona inanmalı. Buna da saygı gösterilmeli. Allah tarafından Hz. Musa'ya ve bütün insanlara verilmiş 7 tane hukuk vardır. Bunlar Allah'a inanmak, komşuya saygı ve bütün mahlukata saygı gibi temel haklardan meydana gelir. Bütün dinler bu değerleri içerebilir.' dedi.
'ASIL SORUN MEDENİYETLER ARASI DEĞİL, İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ MEDENİYETTEDİR'
Dinlerarası diyaloğun önemini belirten bir diğer konuşmacı olan İrlanda Ekümenik Okulu'ndan Dr. Johston McMaster, asıl sorunun medeniyetler arasında olmadığını, bulunduğumuz medeniyetin içinde olan bazı sorunlarla öncelikli olarak yüzleşmemiz gerektiğini vurguladı. 9 Eylül New Yok, 7 Temmuz Londra ve Madrid saldırılarından sonra Hungtinton'un medeniyetlerarası çatışma tezinin desteklenir gibi göründüğünü anlatan McMaster, 'Benazir Butto gibi birleştirici bir kişilikte şunun farkındaydı ki bizler medeniyetlerarası bir çatışma ile değil medeniyet içindeki sorunlarla karşı karşıyaydık. Büyük çatışma kendi kültürümüz içindedir. İşte bu noktada şuan ki dünyada dinlerarası diyalog çok daha önemli bir hale geldi. Genel hoşgörü ve saygı, eşitliğimiz ve bağımsızlığımız kadar önemli ve olması gereken değerlerdir ve barış için vazgeçilmezdir. Eğer bir ülke içinde ya da dinlerarasında gerçek barış yoksa o zaman dinlerarası bir yol haritasina ihtiyacımız olacak. Bu da dinlerarası diyaloğu kaçınılmaz kılar. Bizim ihtiyacımız olan bu diyalog, bir sözler ve aksiyon diyaloğudur. Bu noktada toplumun temellerini sağlam kılmak için birlikte hareket edilir. Bu yolu takip ederek barışa gidecek olan dinlerarası yol haritasını oluşturup bunu paylaşabiliriz. Bugun dünyada çatışma olan yerlerde birbiriyle çatışan ülkeler dini kullanmaktadırlar. Din artık şiddet, terör ve işkence ile anılmaya başlanıyor.' dedi.
Kuzey İrlanda'da yaşayan işadamları ve eğitimciler tarafından kurulan Belfast merkezli Kuzey İrlanda Diyalog Derneği, dinlerarası ve kültürlerarası konularda panel, sempozyum gibi aktivitelerle dünyaca ünlü yazarları ve akademisyerleri bir araya getiriyor. Son birkaç yıldır Kuzey İrlanda'da faaliyette olan derneğin genel sekreterliğini yapan Ali Çopur, geçtiğimiz Ramazan ayında düzenlenen iftar yemeğinde birçok yabancı akademisyeni bir araya getirdiklerini belirterek, önümüzdeki dönemlerde de benzer aktiviteler düzenleceklerini söyledi.