Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İlahiyat Profesörü'nden show!

Tuncay Özkan?ın öncülüğünde düzenlenen ?Biz kaç kişiyiz Türkiye Forumu?na konuşmacı olarak katıldı.

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-04-20 19:34:00

İlahiyat Profesörü'nden show!

Selçuk Üniversitesi İslam Felsefesi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şahin Filiz, kişilerin dinlerinin giyimle kuşamla ve türbanla ölçülemeyeceğini vurguladı. Filiz, ?Biz 6 yıllık Müslüman değil, bin yıllık bir Müslümanız. Biz birbirimizin dindarlığını giyim kuşamla türbanla ölçmeyiz? dedi.

Tuncay Özkan?ın öncülüğünde düzenlenen ?Biz kaç kişiyiz Türkiye Forumu?na konuşmacı olarak katılan Selçuk Üniversitesi İslam Felsefesi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şahin Filiz, kişilerin dinlerinin giyimle kuşamla ve türbanla ölçülemeyeceğini vurguladı. Filiz, ?Biz 6 yıllık Müslüman değil, bin yıllık bir Müslümanız. Biz birbirimizin dindarlığını giyim kuşamla türbanla ölçmeyiz? dedi.

Tuncay Özkan ve Kanaltürk?ün öncülüğünde Ankara Atatürk Spor Salonu?nda düzenlenen ?Biz kaç kişiyiz Türkiye Forumu?nun ikincisi Türkiye?nin çeşitli illerinden gelen binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti. Tuncay Özkan?ın alkışlarla karşılandığı foruma Prof. Dr. Alemdar Yalçın, Prof. Dr. Naci Görür, Doç Dr. Şahin Filiz, Prof. Dr. Aysun Umay, Birten Gökyay, Metin Akpınar, Gökhan Günaydın ve Tuncay Mollaveisoğlu katıldı. Selçuk Üniversitesi İslam Felsefesi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şahin Filiz, forumda yaptığı konuşmada kişilerin dinlerinin giyimle kuşamla ve türbanla ölçülemeyeceğinin altını çizdi. Filiz, ?Bizim dinimiz Allah?ı tek varlık Hz. Muhammed?i peygamber bilen bir dindir. Biz 6 yıllık Müslüman değil, bin yıllık bir Müslümanız. Biz birbirimizin dindarlığını giyim kuşamla türbanla ölçmeyiz? dedi.

-?ATATÜRK?ÜN, ONAYLAMADIĞI İSLAM, İSLAM?IN DA ONAYLAMADIĞI İSLAM?DIR?-
Günümüzde İslam dininin, Atatürk?ü, Cumhuriyet?i, bağımsızlığı, laikliği ve sosyal devleti korku gibi gösteren bir din olarak sunulduğunu savunan Filiz, ?Biz şu anda bize gösterilen dinden değiliz. Bizim yüce İslam dininde bağımsızlık vardır, Atatürk sevgisi vardır. Emperyalizme karşı direniş vardır. Atatürk?ün, Cumhuriyet?in onaylamadığı İslam, İslam?ın da onaylamadığı İslam?dır? diye konuştu. Filiz şöyle konuştu:

İslam dini 'Ya Cumhuriyet başa ya da gericilik leşe' diyen bir dindir. Şimdi soruyorum: Cumhuriyet kurulmadan önce acaba Atatürk hangi kutsal ilkeleri kaldırmış da bazılarının Atatürk ve Cumhuriyet?le hesapları devam etmektedir. Neleri kaldırmış? Yobazlığı kaldırmıştır. Biz böyle bir dini seviyoruz ki bu dinde ümmetçilik yoktur bu dinde bağımsızlık vardır ve bu din laik bir dindir. Bu dinde Allah sizin giyinmenize kuşanmanıza bakmaz. Asıl dindarlık onu içinizde yaşamanızdır diyen bir Allah?ın dinidir. Gerçekten bizim dinimizde kadınları örtün, eve kapatın, cariye olarak onları kullanın diyen bir hüküm yoktur. Bu onların dinlerinde vardır. Bu insanların iktidarı ellerinde tutabilmek için tarımı ekonomiyi her şeyi yerle bir ettikleri gibi dini de yerle bir ettiklerini görüyoruz. Artık din de pazarlanıyor. Din uluslar arası piyasalarda pazarlanıyor. Onun pazarlığını Vatikan?la birlikte yapıyorlar. Bizi gerçekten dinimizle aldatmak istiyorlar.?

-?TÜRK, ÖĞÜN, ÇALIŞ, GÜVEN SÖZÜ EMPERYALİST GÜÇLERE KARŞI SÖYLENMİŞTİR?
Forumun diğer konuşmacısı Prof. Dr. Alemdar Yalçın ise Türkiye?nin emperyalist kuşatma altında olduğunu savundu. Yalçın, sosyal, kültürel ve ekonomik bakımdan daha güçlü olan ülkelerin tüm dünyada sistematik olarak bir çözülmeyi özendirmeye çalıştıklarını söyleyerek, ?Ve bizim ülkemizde bu psikolojik etkinin yoğun baskısı altında. İnsanımız bulandırılmış olan bir gökyüzünde, tıpkı sisli bir yolda arabasıyla önünü göremediği için çaresizlik içinde ağır ağır yol alan bir şoföre benziyor? dedi.

Gelişmiş batı ülkelerinde, halkın yüzde 2?sinin bile beğenisini kazanamamış olan bazı düşüncelerin Türkiye?de yeni, çağdaş ve en doğru düşüncelermiş gibi sunulduğunu ifade eden Prof. Dr. Yalçın, ?Sürekli olarak kendimize duyduğumuz özgüven ortadan kaldırılmaya çalışılıyor ve bunun için adeta bilim adamları sistematik olarak bazı ürettikleri bilgileri medya vasıtasıyla bizlere pompalamaya çalışıyorlar. Atatürk?ün ?Türk, Öğün, Çalış, Güven? sözü emperyalist güçlerin kendimize güvenimizi yok etmesini engellemek için söylenmiştir? diye konuştu. Prof. Dr. Alemdar Yalçın şöyle devam etti:
?Onların bütün söylediklerine rağmen biz yokluklar içerisinde bir ışık ortaya çıkardık. Çıkardığımız o ışık şu anda Türkiye?de 70 milyona ulaştı. Bu coşkuyu bir bilimle, iki akılla, üç kararlı bir yolculukla süsleyerek yola çıkmalıyız. Bu yolculuk için önce birbirimize sevgiyle kucaklaşmalı ve sonra bu topraklar üzerinde aldatılmış, kandırılmış, tereddüde düşmüş olan tüm kardeşlerimizi de sevgiyle kucaklayıp aydınlatmalı ve bir hedefe doğru yöneltmeliyiz. Türkiye 2013 yılında 83 milyon olacak. Günü kurtarmak için değil, günü ve geleceği kurtarmak için yola çıkmalıyız. Hedefimiz Cumhuriyet?in kuruluşunun 100. yılı olan 2013 yılı olmalıdır. Bu hedefte kilitlenmeliyiz. Ülkemizdeki tüm olumsuzlukları tüm kirlenmişlikleri tüm beğenmediklerimizi hiç kimseden bir işaret beklemeksizin bir bir çözerek, ikna ederek, severek kucaklayarak 2013 yılında, Cumhuriyet?in 100. yılında dünyaya örnek olmalıyız.

?PİRİNÇ BULAMIYORSANIZ BULGUR YİYİN DEMEK, EKMEK BULAMIYORSANIZ PASTA YİYİN DEMEKLE AYNI?-

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın?ın konuşmasında ise gündemi, Tarım Bakanı Mehdi Eker?in pirince ilişkin sözleri oluşturdu. Günaydın ?Pirinç bulamayınca bulgur yiyor musunuz?? sorusuyla başladığı konuşmasında ?Böyle bir şeyi daha önce gördünüz mü? Bu memlekette eti, sütü, pirinci, bulguru sağlamakla sorumlu bakan tavsiyede bulunsun: şunu yemeyin de bunu yiyin diye? dedi. Günaydın 2004?te Tarım Bakanı olan Sami Güçlü?nün sözlerini hatırlatarak şunları söyledi:

?2004?ü anımsayın. Bir memlekette, buğday fiyatları bir önceki yıla göre çok daha fazla açıklandığı için, isyan eden köylüye gözünüzü toprak doyursun diyen bir tarım bakanı. Hatırlıyor musunuz o lafı. Peki o tarım bakanının adını hatırlıyor musunuz? Birçoğunuz bu tarım bakanının da adını hatırlamayacaksınız; ancak bu laf hiç unutulmayacak: Pirinç bulamıyorsanız bulgur yiyin lafı hiç unutulmayacak. Bu lafı yüzyıllar öncesinde de söylemişlerdi. Ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin. Hiç farkı yok. Biz ekmek yiyeceğiz. Biz bulgur yiyeceğiz. Pirinç yiyeceğiz. Biz et, süt tüketeceğiz. Ama bunu yapmak için önce üreteceğiz?

?-ÜLKEMİZİN TOPRAKLARI, BANKALARI SATILIYOR. BİRŞEY YAPMAYACAK MISINIZ? ?

Forumun bir başka konuşmacısı Tiyatrocu Metin Akpınar, Gelişmenin ve topluma yararlı bir insan yetişmesini sağlamanın en önemli faktörlerinden birinin çevre olduğunu söyleyerek ?Eğer o kültürel, coğrafik ve ekonomik çevre doğru ve sağlıklı ise beyin doğru ve sağlıklı gelişir. Ve bize doğru sağlıklı ortamlar sunup geleceğimiz şu karanlıktan çıkarır? dedi. Akpınar, bu çevreye ise öncelikle hakim olanların kadınlar ve anneler olduğunu savunarak ?Annelere büyük görev düşüyor. Annelerimizi de bozdular. Önce anneler bozuldu. Demek ki ilk hedef anneyi kadını güçlendirmek ve onun bilgisini, kültürünü evladına yavrusuna aktarmasını sağlamaktır? diye konuştu. Metin Akpınar şunları söyledi:

?Sadece beslenme, üreme içgüdüsü tatmin olduğunda oh diyenlere insan demiyoruz. Bu saydığım açlıklardan başka açlıklar doyurulduğunda mutlu olana insan diyoruz. Ve hepimizin görevi böyle insanlar yetiştirmek olacaktır. Hedef olarak bu seçilmelidir. Karanlık dünya o zaman aydınlanacaktır? Bugün bu faşist gergedanlardan başka yeni gergedanlarımız var. Biri kökten dinci olarak tanımladığımız gergedanlar diğeri de etnik ayrımcı diye tanımladığımız gergedanlar. Bu gergedanlara karşı çok zinde, ayakta olmalıyız. Şimdi şunları sormak istiyorum:

Bu ülkenin doğusu ile batısı arasında 100 yıl fark var? Buna son vermeliyiz. Bir şey yapmayacak mısınız? Bu ülkenin insanın doğudaki yaşam süresi batıya göre 15 yıl kısa. Yani batıya göre kalitesiz ve kısa yaşıyor. Bir şey yapmayacak mısınız? Bizim ülkemizin 70 milyona indirilen nüfusunun yüzde 20?lik gelir grubu gayrı safi milli hasıla?nın yüzde 55-60?ını yiyor. Bir şey yapmayacak mısınız? Bizim insanımız doğru ve güvenilir bilgiye ulaşamıyor. Çocuklarımız doğru ve güvenilir bilgiye ulaşamıyorlar. Bir şey yapmayacak mısınız? Bizim ortalama eğitim süremiz 3.7 yıl. Buna mutlaka son vermeliyiz. Bir şey yapmayacak mısınız? Bizim gençliğimiz her türlü uyuşturucuyla uyutuluyor, yok ediyorlar. Bir şey yapmayacak mısınız? Bizim kız ve erkek çocuklarımız tacize, tecavüze uğruyor. Bir şey yapmayacak mısınız? Bizim ülkemizde hala kan davası, töre cinayetleri işleniyor. Terör 30 binden fazla, faili meçhuller 16 bin can aldı. Yeter artık. Bir şey yapmayacak mısınız? Bizim ülkemizin kızlarına, kadınlarına, annelerine şiddet uygulanıyor. Bir şey yapmayacak mısınız? Sosyal Güvenlik Yasası ile kadınlarımızın emzirme yardımı, çeyiz yardımı kesiliyor. Buna bir son vermeli. Bir şey yapmayacak mısınız? Bizim ülkemizin dilini, Türkçemizi yok etmek istiyorlar. Buna izin vermemeliyiz. Bir şey yapmayacak mısınız? Dinimizi parçalamak pazarlamak istiyorlar. Bir şey yapmayacak mısınız? Laikliğimiz tehdit altında. Buna bir şey yapmayacak mısınız? Bir şey yapmayacak mısınız? Bizim ülkemizin güzel insanları farmakolojik, teknolojik kobay olarak kullanılıyor. Bir şey yapmayacak mısınız? Bizim ülkemizin toprakları, bankaları, kıyılar satılıyor. Yarın sıra nelerin satılmasına gelecek? Bunu düşünüp bir şey yapmayacak mısınız? Bizim ülkemizde laik-anti laik, Kürt, Türk, Alevi-Sünni diyip insan ayrıştırıyorlar. Bunun için bir şey yapmayacak mısınız??

 

 

SON VİDEO HABER

Suriye'deki dehşeti anlattı: İşkenceden derimiz yüzülüyordu

Haber Ara