Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

AKP'nin kalemi kırılmış!

Murat Belge, Lafontaine'in kurtla kuzu fablı ile AKP'nin eninde sonunda kapatılacağını üstü kapalı olarak yazdı...

18 Yıl Önce Güncellendi

2008-04-20 14:46:00

AKP'nin kalemi kırılmış!

Murat Belge/Radikal

Karar verilmiş bir kere

Belli ki büyük bir telaş var; örgütlenme içinde örgütlenmeler, sarılabilir her araca sarılmalar, işletilebilecek bütün kanalları işletme çabaları. Bunların hepsinin 'gez-göz-arpacık'ının karşısında AKP hükümeti duruyor. Ama o, orada duran başka hiç kimse olmadığı için orada duruyor.

'Gez-göz-arpacık'ın asıl yöneldiği hedef demokrasi; 'Türkiye'de demokrasi'nin de en belirleyici itici gücü AB perspektifi. Onun için, 'Yargıtay Başsavcısı'nın AKP'yi kapatma girişimi'nden söz ediyorsak, bu girişimin bir yerlerinde de, Türkiye'nin AB'ye entegre olması perspektifini 'kapatma' niyetini içermediğini veya bunun için oluşturulmuş bir stratejiye hizmet etmediğini söylemek mümkün değil.

Bu girişime karşı şimdi bütün dünyadan yağmaya başlayan tepkileri, falanca filancadan önce, Yargıtay Başsavcısı konumuna yükselmiş zatın bilmesi ve tahmin etmesi gerekirdi (bunu tahmin edecek 'bilgi'ye sahip olmaması ihtimali, bana, bunu bilerek sabote ediyor olma ihtimalinden bile daha vahim geliyor).

Bütün bu büyük telaş içinde Yargıtay Başsavcısı'nın girişimi, girişimler içinden bir tanesi. Tabii, ayrıntılarıyla düşündükçe dehşet verici: AKP ve DTP... Toplam oyların yarısından fazlası... Başsavcı'nın bir mensubu olduğu zihniyet, bunları (ve oranı aynı şekilde genele yansımamış kim bilir daha kimleri) buruşturup çöp sepetine atmaya hazırlanıyor.

Dehşet verici, ama 'tek' mi? Onun bu girişimi, Anayasa Mahkemesi tarafından incelenmeye değer bulundu; böylece, girişimin ikinci adımını ülkenin en yüksek 'hukuk' kurumu olarak bildiğimiz Anayasa Mahkemesi attı. Bu mahkeme ki (yani, şu anda devam eden kompozisyonuyla) tarihe geçecek '367' kararıyla zaten bu 'birinci', 'ikinci' adımların hazırlayıcı adımını atmıştı.

Bunlar, ülkenin yüksek mahkemelerinin yaptıklarından bazıları. Bunların yanı sıra Şemdinli yargılaması -veya yargılamaması- var. Burada, o savcının başına gelen nasıl açıklanır, bilemiyorum, bilen açıklasın. Türkiye'de yazılmış 'iddianameler' arasında 'karşılaştırmalı' bir inceleme yaparak açıklasın. İlle 'iddianame' olması da gerekmez: Şu son andıçla yapılan kıyımla karşılaştırılsın, örneğin, herhangi bir 'yasadışı' ilişkinin olmadığı bir alanda, burada bulunan insanlara böylesine pervasızca iftira eden bir 'inceleme' ve bunu ısmarlamış olanlardan ne olup bittiğine dair ne bir ses, ne bir nefes! Ama belli ki bunun ısmarlandığı ve bunu üreten de 'tanınan'lardan biri, bir 'iyi çocuk'.

Dolayısıyla Şemdinli'de eli kanlı ve eli bombalı yakalanan 'iyi çocuklar' gibi, o da 'sivil'den 'askeri'ye intikal ettiği anda neyle suçlanıyorsa ondan tahliye olacak.

Bunlar tamam da, bunlar olup biterken birileri, 'ille darbe, darbe de darbe' diye toplantılar yapar dururmuş. Aralarından biri de toplantıların 'günlük'ünü tutarmış. Bunu da tekrarlamaya gerek yok, çünkü bunu da bilmeyen kalmadı. Ama bir mahkeme de onun üstünü örttü.

Lafontaine'in kurtla kuzu fablı vardır. Kurt kuzuya, 'Suyumu bulandırıyorsun, seni yiyeceğim' demiş. Kuzu, 'Dere önce senin önünden akıp benim önüme geliyor, ben nasıl bulandırabilirim?' diye sorunca, kurt, 'Bak' demiş, 'ben kararımı nasıl olsa verdim, seni yiyeceğim. Oradan akıyormuş, buradan akıyormuş, kafamı karıştırmaya çalışma.'

Lafontaine zamanında böyle işleri kurtlar yapar, kurtlar söylermiş. Bu zamanda bu kurdun adı başka türlü konurdu.

SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara