Haber Merkezi / TIMETÜRK
Müstakil İşadamları ve Sanayicileri Derneği'nin (MÜSİAD) 17. Genel Kurulu Grand Cevahir Otel ve Kongre Merkezi?nde yapıldı.
Genel Kurula Meclis Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Dış ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, TBMM Eski Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Bülent Arınç, İstanbul Valisi Muammer Güler, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat ve çok sayıda MÜSİAD Üyesi katıldı.
Kuran-ı Kerim okunması ile başlayan Genel Kurul daha sonra İstiklal Marşı ve sinevizyon gösterisi ile devam etti.
Kuran-ı Kerim okunması ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan Genel Kurul'da ilk konuşmayı MÜSİAD Genel Başkanı Dr. Ömer yaptı.
Ömer Bolat, seçimli genel kurul açılışında yaptığı konuşma bir veda konuşması niteliğindeydi. Bolat, başkanlığı döneminde gerçekleştirilen çalışmaları anlattı.
Türkiye ekonomisine de değinen Bolat, genel seçimlerin, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ve referandum ardından, 2008 ve devamında 'siyasi istikrar yeniden sağlandı, şimdi gündem reformlara, mikro ekonomik tedbirlere ve Ab üyelik müzakerelere sürecini hızlandırmaya çevrilecek' diye umutla beklerken, siyasi tartışmaların başladığını söyledi. AK Parti'ye kapatılma davası açılmasını ve bu davaya Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de eklemesini Türkiye'yi yeniden siyasi ve ekonomik belirsizlik sürecine soktuğunu söyleyen Bolat, açılan davanın 'hukuki değil, siyasi' olduğunu savundu.
Kapatma davası ve sonrasında yaşanan sürece yönelik eleştirilerini sürdüren Ömer Bolat, mevcut siyasi belirsizlik ortamından çıkabilmek için, Siyasi Partiler yasası ve Anayasanın 69. maddesinde acilen gerekli değişikliklerin yapılarak, şiddeti ve terörü teşvik etmeyen hiçbir partinin kapatılmaması gerektiğini ifade etti. Bolat, rekabet ortamının seçimler ve TBMM olduğunu, başarılı olmayan, halkın beklenti ve isteklerini karşılayamayan siyasi partilere milletin kırmızı kartı gösterdiğini dile getirdi.
Ömer Bolat'ın konuşması Genel Kurul'da yaptığı konuşmanın tam metni...
VARDAN: BİZ KRİZLERDEN NEMALANAN KİŞİLER DEĞİLİZ
Plaket töreninin ardından MÜSİAD Yönetim Kurulu adına bir konuşma yapan Ömer Cihad Vardan konuştu. Cihad konuşmasına, MÜSİAD'ın vizyonu, dünü, bugünü ve gelecekle ilgili beklentilere ilişkin bilgiler vererek başladı. Ekonominin gidiştana da değinen Cihad, istikrar vurgusu yaparak 'Bizler MÜSİAD üyeleri olarak kaoslardan, krizlerden nemalanan kişiler değiliz. Bu nedenle sadece ülkemizdeki istikrar ve güven ortamının devam etmesini arzuluyoruz. Hatta bu güven ortamının devam etmesi arzusunun toplumun her kesiminin birinci öncelikli düşüncesi olması gerektiğine inanıyoruz. Ülkemizin ancak bu şekilde gelişeceğini düşünüyor ve bunun da böyle sürmesini ümit ediyoruz.' diye konuştu.
İşte Ömer Cihad Vardan'ın konuşmasının tam metni
TBMM BAŞKANI TOPTAN: HADİ CANIM SENDE!
TBMM Başkanı Köksal Toptan, MÜSİAD toplantısında partisinin önünü kesmek isteyenlere seslenerek, 'Hadi canım sen de' dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan, Türkiye'yi terörle mücadelede zafiyet noktasına getirmeye kimsenin hakkı olmadığını belirterek, 'Türkiye'yi bu büyük yürüyüş yolundan alı koymak isteyenlere söyleyeceğimiz şey şudur; 'Hadi canım sen de'' dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD), 17. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda söz alan TBMM Başkanı Köksal Toptan, Türkiye'nin hayallere sığmayacak bir çok başarıya imza attığını söyledi.
Türkiye'nin, çok büyük krizler atlatarak bugünlere geldiğini belirten Toptan, 'Ailelerin çok ciddi sosyal problemlerle karşı karşıya kaldığı, sokaktaki işsiz sayısının akıl almaz boyutlara çıktığı dönemde çok önemli bir sosyal görevi de yerine getirmiştir. Türkiye'de son 5 yılda sağlanan istikrar ve güven ortamı ile birlikte bu ekonomik kriz sona ermiş ve Türkiye dünyanın da kolay kolay kabul edemediği, bir taraftan büyük bir kalkınma hamlemsini gerçekleştirirken, demokrasisini çağdaş demokrasiler düzeyine çıkartmak için kimilerinin aklının alamadığı büyük reformlara imza atmıştır. Demokrasiyi geliştirirken, AB'nin Kophenang kriterleri olarak önümüze koyduğu kriterleri Türkiye 2.5 senelik kısa bir dönemde gerçekleştirmiş, ekonomisini de krizli dönemden çıkarıp makro ve mikro parametrelerde olağan üstü iyileşirmeler yapmak sureyitle, öbür taraftan ise 1984'den bu yana bölücü terörle verdiği mücadelede en ufak aksamaya meydan vermeden bazılarının hayallerine sığamayan pek çok başarıya imza atmıştır' dedi.
Köksal Toptan, böylesine büyük işleri başarmanın, büyük düşünenlerin ve büyük ülkelerin işi olduğunu söyledi. Türkiye'nin, bulunduğu coğrafya itibariyle her zaman problemlerle kuşatılmış bir ülke olduğunun altını çizen Köksal Toptan, 'Bu istikrar döneminin yaratmış olduğu olumlu havada Türkiye, etrafındaki istikrarsızlıklardan etkilenmemiş, tam tersine yakaladığı istikrarı bölgeye ihraç edebilmek için bölge ülkeleri ile sıkı ilişkiye girmiştir. Türkiye, dünya liderliğine aday bir ülke olduğunu dosta düşmana göstermiştir' diye konuştu.
Toptan, hedefine doğru istikrarlı bir şekilde yürüyen Türkiye'nin önüne engeller çıkarıldığını belirterek, 'Türkiye böylesine büyük hedefleri önüne koymak suretiyle çağın en büyüğü olma yolunda, çağdaş uygarlık düzeyine çıkmada dev adımlarla yürürken elbette sağdan soldan ayağına çelmeler takılma gayreti var. Türk milleti bütün kurumları ile böylesi bir oyuna gelmeyecektir. Türkiye'nin büyümesinin sadece milletimiz için değil, Türkiye'ye örnek ülke olarak bakan başka ülkelerin de hayallerini zorlayacağını bilmemiz gerekir. Türkiye 22 Temmuz seçimleri ile bazı ezberleri de bozmuş ve Türkiye'nin üniter yapısının bozulamayacağını herkese göstermiştir. Böyle bir Türkiye'de heyecanımızı kaybetmeden, hedefimizden sapmadan, iddiamızdan vazgeçmeden büyük yolda büyük adımlarla yürümeye devam etmeliyiz' açıklamasında bulundu.
Toptan, sözlerini şöyle tamamladı: Ülkeyi, geriye dönüp yeniden ekonomik sıkıntıları içine sokmaya, yeniden demokrasimizi dizleri üzerine çökertmeye, terörle mücadelede zafiyet noktasına getirmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Türkiye'yi bu büyük yürüyüş yolundan alı koymak isteyenlere söyleyeceğimiz şey şudur; 'Hadi canım sen de'.'
HİSARCIKLIOĞLU: İHTİYACIMIZ KAVGA DEĞİL
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) 17. Olağan Genel Kurul toplantısında konuşan Hisarcıklıoğlu, ekonomiyi yeniden gündemin ilk maddesi haline getirmek gerektiğini, MÜSİAD genel kurulunun buna vesile olmasını diledi.
Hisarcıklıoğlu, 'Biz iş alemi olarak Türkiye'de ekonominin konuşulmasını bekleriz. Biz dünyada esasen Türkiye ekonomisinin başarı öyküsünün ve geleceğinin konuşulmasını isteriz' dedi.
Ekonomide bir takım problemlerin olabileceğini, büyümede son dönemde belirginleşen yavaşlama eğilimine ciddiyetle ama konjonktürel niteliğini de unutmadan bakmak gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, bardağın boş tarafından bakarken dolu tarafını da görmek gerektiğini, Türkiye'nin son derece hızlı bir biçimde dünya ekonomisinin güçlü bir parçası olduğunu kaydetti.
Dünya ekonomisinin mevcut atmosferinden kaçılamayacağını söyleyen Hisarcıklıoğlu, 'Bu dönemi en az hasarla atlatmanın yolu da açıktır. Bu dönemde ekonomik reformlara ve AB sürecine daha fazla önem vermemiz gerekmektedir. Bu açıdan sosyal güvenlik reformunun TBMM'de kabul edilmesi takdire şayandır' diye konuştu.
Günlük gelişmelerin bazen büyük resmi görmelerini engellediğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, ağaca bakarken ormanı gözden kaçırmamak gerektiğini, Türkiye'nin bir an önce ekonominin kurumsal alt yapısını yeniden tasarlayarak ikinci nesil reformlara başlaması, büyümede tempoyu düşürmemesi gerektiğini, uluslararası krizin etkilerini hafifletmenin yolunun burada olduğunu söyledi.
ERDOĞAN'DAN İHBAR ÇAĞRISI
Prinç sorununu aşmak için Başbakan'ın yeni önerisi ihbar...
Son haftalarda yaşanan ve sebebi küresel ısınmadan, kuraklığa, yanlış tarım politikasından spekülatörlere kadar bağlanan pirinç sıkıntısına Başbakan Erdoğan MÜSİAD toplantısından cevap verdi.
Türk millletinin sıkıntılı zamanlardan geçerken yeterince fedakar olduğunu, gerekirse bulgur da yiyeceğini söyleyen Erdoğan, buna şimdilik gerek olmadığını çünkü yaşanan sıkıntının sanal olduğunu söyledi. Bu sıkıntının stokçulardan kaynaklandığını söyleyen Erdoğan, halktan bu stokçuları ihbar etmesini istedi.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının tam metni
GENEL KURULDAN KARELER
