Bazen yolunuz sperm üreticiliğine, bazen bir asansöre düşer ve siz o asansörün düğmesine basmakla yükümlü olursunuz. Cenaze törenlerinde para karşılığında ağlayanlar bile var. Tempo Dergisi'nden İpek Özbey bu ilginç meslek sahipleriyle konuştu, Haydar Erçin görüntüledi.
?300 YTL?ye ağlıyoruz?
Ali Öztürk, bir gün, bir caminin içine girdiğinde, tabutun başında hüngür hüngür ağlayan bir gençle karşılaştı. Yanına gidip, ?Çok mu yakınındı?? diye sordu. Gençten gelen cevap, ?Hiç tanımazdım? oldu. Çünkü o, cenazede para karşılığı ağlıyordu. Ali Öztürk, genç adama, ?Senin gibi kaç kişi var? diye sordu. ?Çok? cevabını alınca, hepsini toplayıp dernek kurdu. Şimdi 300 kişiler. Ekibi bir saat camide, bir saat evde ağlıyor. ?Müşterilerimiz ömründe kimseye zırnık koklatmamış, sevilmeyen insanlar. Öldüğü zaman hanımı makyajı bozulmasın diye ağlayamıyor, miras da kalmış, bizi tutuyor? diyor Ali Öztürk. Cenazede ağlayanlar kişi başı 300 YTL para alıyor. Ekibi hayatın güldürmediklerinden oluşuyor. Ayda derneğe 100 - 150 bin YTL para giriyor.?
Köpek gezdirmek ustalık ister
Ferruh Akalın, 20 yıl boyunca kendi köpeklerine baktı. Onlar ölünce, bu sevgiyi başkalarının köpekleriyle gidermeye başladı. Bu işten hem keyif alıyor hem para kazanıyor. Günde bir saatten, sekiz köpek dolaştırıyor. Onları ormana ya da parka götürerek sosyalleşmelerini sağlıyor. Köpeğin psikolojisine uygun olarak davranıyor. Bunun eğitimini alan Akalın, 2002?den bu yana köpek dolaştırıyor. Yanında gördüğümüz köpeklerin isimleri Lucy ve Marcy. Onlar işadamı Mehmet Emin Karamehmet?e ait. Akalın?ın müşterileri arasında pek çok ünlü isim var. Müşterilerini orta sınıfın üzerindeki kişiler olarak tanımlıyor. Her köpeğin ayrı karakteristik özellikleri olduğunu söylüyor. Onların dilinden anlamanın, bu işin püf noktası olduğunu belirtiyor. Bir şirkete bağlı olarak çalışıyor. Bu iş için ödenen para, köpeğin cinsine ve yaşına göre değişiyor. Ortalama rakamlar ayda 500 YTL?den başlıyor. İşini seviyor, köpekleri seven herkese tavsiye ediyor.
Onun işi yükseklerde
Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü?nden mezun oldu Güneş Ergüden. Ancak bu mesleği yapmak istemedi. Onun gönlü paradan çok, keyifli işlerdeydi. Dört yıldır ortağıyla kurucusu olduğu Yüksek İşler?de çalışıyor. Genelde ışıklandırma montajı, sahnelerde ses ışık sistemleri asımı, cam ve konstrüksiyon temizliği en çok ilgilendiği işler. Ama en yüksek işi, Boğaziçi Köprüsü aydınlatma projesi. Burada denizden yaklaşık 160 metre yüksekte çalıştı. Yükseklikle ilgili bir korkusu yok. Sadece yapıları kimlerin inşa ettiğini bilmediği için tedirginlik yaşıyor. ?Bu işi yurtdışında yapsaydım, kazandığımın beş katı para kazanırdım? diyor. Türkiye?de ise orta standartlarda yaşamaya yetiyor.
İtinayla sperm üretilir
?Sperm üreticiliği de ne?? demeyin. 1923 yılından bu yana Türkiye?de uygulanan bir yöntem. Verimli sığır ve at ırkı yetiştirmek için iyi cins boğa ve aygırlardan sperm almada ön hazırlık yapan kişiye de ?sperm üreticisi? deniyor. Oktay Saparca, bu işi Türkiye?de yapan kişilerden biri. Bir ineğin kızgınlık döneminde onu boğayla çiftleştirmek sıkıntılı oluyor, ancak enjeksiyonla yapılan bu yöntemle zorluklar aşılıyor. Ayrıca verim kayıtları test edilmiş, sağlıklı boğaların spermleri ineklere uygulanıyor ve daha iyi yavrular doğuyor. Bu işi yapanlar hayvan başına 60-70 YTL kazanıyor. Peki bir kişinin, ?Ne iş yapıyorsunuz?? sorusuna, ?Sperm üreticisiyim? diye karşılık vermesi ne gibi diyaloglar doğuruyor? Oktay Saparca?ya göre, kulağa garip gelse de bu normal bir iş. Üstelik faydalı. O, işini çok seviyor.
Aranan son ütücü bulundu
Hepimiz gazete ilanlarında sıkça görürüz: ?Son ütücü aranıyor.? Son ütücü diye bir iş olduğunu biliriz ama nasıl bir iş olduğu konusunda çok da fikrimiz yoktur aslında. 20 yıllık son ütücü İsmail Ateş, bu işin uzunca süren bir çıraklık dönemi olduğunu söylüyor. 43 yaşındaki Ateş, ?Son ütücü olmak kolay iş değil? diyor. Bu bir ustalık işi. Çünkü burası, aslında elbisenin dükkândan önceki son durağı. İsmail Usta?ya göre, buradan dönen çok elbise oluyor. Çünkü terziden çıkan elbise, ütüyü burada görüyor, son ütücü de dikiş hatalarını. Bu iş yaz günlerinde zor. Ütünün buharı arasında çalışmak, kış mevsiminde avantaja dönüşüyor. Günde yaklaşık 10 saat çalışıyor. Bir son ütücü ayda 1000 ile 1300 YTL arasında para kazanıyor. İsmail Usta, hep futbolcu olmak istermiş ama ?Buna da şükür? diyor.
İşi asansörle inip çıkmak
Nişantaşı?nda bulunan City?s Inn Alışveriş Merkezi?nin asansörünü kullandıysanız, onu tanımamanız mümkün değil. ?Hoş geldiniz efendim, kaçıncı kata gitmek istersiniz?? diye soran nazik kişi, 36 yaşındaki asansör görevlisi Arman Odabaşı. Daha önce farklı mesleklerde çalışmış. İlkokul mezunu. İş ilanında asansör görevlisi aranıyor bölümünü okuyup buraya başvurmuş. Günde yaklaşık 500 kez düğmeye basıp, katlar arasında asansörüyle dolaşıyor. Onun iş alanı üç metrekarelik bir asansör. Günü nasıl geçerse geçsin, nasıl sorunları olursa olsun; o, buraya gelen insanları güler yüzle karşılamak durumunda. Öyle de yapıyor zaten. Üstelik gülümsemek, ona sorunlarını unutturuyor. Bu işi severek yapıyor, maaşını açıklamıyor, ?Emeğimin karşılığını alıyorum? demekle yetiniyor. Asansör konusunda eğitim almış. Kendisinin merkezin vitrini olduğunu düşünüyor. Canan Göknil imzalı kostümünü de, asansörünü de seviyor. Günde sekiz saat çalışıyor. Birçok ünlü görüyor, akşam eve gidince kimleri gördüğünü eşiyle paylaşmaktan keyif alıyor.