DTP'li Baydemir'e 1 ay 20 gün hapis

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında Baydemir hazır bulundu. Baydemir'i 8 avukatın savunduğu duruşmayı AP Milletvekili Feleknaz Uca, DTP Diyarbakır Milletvekili Gultan Kışanak, DTP'li belediye başkanları, il yöneticileri ve çok sayıda avukat izledi.

Mahkemeye 5 sayfalık yazılı savun sunan Baydemir, 28 Mart 2006 tarihinde ortaya koyduğu çabayı tekrar sahiplendiğini söyledi.

Olayların cam kırılma üzerinden basit bir kriminal vaka olarak gösterildiğini savunan Baydemir, 'Kırılan camlar takılır. Ama giden canları kim getirecektir. Suçlamayı reddediyorum. Bundan dolayı yargılanmaya değil, yargılamaya geldim.' diye konuştu.

Mütalaada olayların insani, vicdani, sosyal ve ekonomik boyutları görülmediğini, sadece terör ve terörün desteklenmesi boyutuyla olaya yaklaşıldığını belirten Baydemir, şöyle savunma yaptı: 'Bugün sorunun bir terör sorunu olmadığı askeri ve hükümet çevreleri tarafından bile itiraf edilmektedir. Böyleyken, bir hukuk metninde salt terör boyutunun yer alması hukuk açısından düşündürücüdür, üzüntü vericidir. Devlet ve hükümet yetkilileri defalarca '30 bin kaybımız var' dediler. Devlet yetkilileri sahip çıkanca niye sorun olmuyor, davalar açılmıyor da ben sahip çıkınca sorun oluyor, davalar açılıyor. Niye bu kadar insan öldü. Soruna salt terör sorunu olarak yaklaşıldığı için. Eğer bu yaklaşım değişmezse korkarım daha çok can yitirilecektir. Bu davayı kesinlikle basite almıyorum. Mahkumiyet kararı da verseniz, beraat kararı da verseniz yitirdiğimiz canları geri getiremezsiniz. Mahkemenin vereceği karar aydınlık bir gelecek için büyük bir fırsat olabilir.'

Sanık avukatı Muharrem Erbey de mahkemeye sunulan belgelerin suçlamaları reddettiğini, herhangi bir suç unsuru olmadığı için müvekkilinin beraatını talep etti.

Avukat Meral Danış Beştaş ise yargılamanın hukuki olmadığını savundu. Müvekkilinin olaylar sırasında sorumluluğunun gereğini yerine getirdiğini söylen Beştaş, 'Suça delil yoktur. Bu dosya Ankara, İstanbul ve Kayseri'de açılmazdı. Sadece Diyarbakır'da açılır. Bu kadar ayrımcılık niye?' diye sordu.

Son sözü sorulan sanık Baydemir, '28 Mart trajedinin tanığı, sanığı ve mağduruyum. Ama faili değilim. Failler yargı önüne çıkarılmadılar.' dedi.

Verilen kısa aranın ardından kararını açıklayan mahkeme Baydemir'in TCK'nın 215 maddesinde düzenlenen 'suçu ve suçluyu övme' suçunu işlediğine kanaat getirerek 2 ay hapis cezası verdi. İyi halden dolayı 1 ay 20 günü indirilen ceza daha sonra bin 500 YTL para cezasına çevrildi.

24 Mart 2006 da Muş'un Şenyayla beldesi kırsalında ölü ele geçirilen teröristlerden 4'ünün Diyarbakır'daki cenazelerinin ardından çıkan olaylar sırasında Başkan Baydemir, göstericilerle görüşmüştü. Baydemir, burada gösterici 'Cesaretinizden dolayı sizi kutluyorum.' demişti.

Bu nedenle Baydemir hakkında TCK'nin 220/7. maddesini düzenleyen 'Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek' suçunu işlediği gerekçesiyle 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istemiyle dava açmıştı.

İddia makamı mütalaasında suçun sevk maddesini değiştirerek TCK'nın 215 maddesindeki 'Suçu ve suçluyu övme' suçundan sanığa 2 yıla kadar hapis cezası verilmesini talep etmişti.

Duruşma sonrası kararı değerlendiren Baydemir, '28 Mart olaylarında yaşanan trajedinin yitirdiğimiz 10 insanın ve tüm olaylarının faili, nedeni yargılanmadı. Öyle görünüyor ki yargılanmayacak' dedi.

'İnsanlar yaşamını yitirmesin kentim daha fazla zarar görmesin' bakış açısı cezalandırılmamalıydı' diyen Baydemir, 'Tanrı bu kenti ve bu kentteki tüm insanları korusun' ifadesini kullandı.

Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu da, '10 kişinin ölümünden sorumlu olan failler ve onlarca işkence yapan sorumlular nerede? Sadece bu soruyu soruyorum ve faillerinin açıklanmasını istiyorum.' dedi.

DTP Diyarbakır Milletvekili Gülten Kışanak ise 'Başkanı insanlarımızın yaşamlarının korunması için gösterdiği çabadan dolayı kutluyoruz, takdir ediyoruz. Bu takdire şayan çabanın mahkum edilmeye çalışılmasını da kınıyoruz' sözlerini kaydetti.


CİHAN