Pepe Escobar*
Wall Street Gazetesi tarafından bu Pazartesi Senatörler Joe Lieberman (Bağımsız, Connecticut) ve Lindsey Graham (Cumhuriyetçi, Güney Carolina) tarafından yazılan 'Irak ve mal oldukları? köşe yazısı[1] uyarıdan başka bir şey değildi. Hatta uzman General David Petraeus?un ABD Senatosuna askeri harekat gösterisinden bile daha uyarıcıydı.
Cumhuriyetçi başkanlık adayı Senatör John McCain?e iki üst vekilden gelen ? ?surge? olarak tanımlanan ?kuvvetlerin geçici olarak güçlendirilmesinin? başarısını beyan eden öncelikli bir vuruş olan ? Lieberman-Graham yazısı Sünni ile Şii arasındaki farkı hala söyleyemeyen bir başkan adayı olan McCain?in dış politikasının özü olarak ele alınmalı. Genel savaşa özgü tema açık bir şekilde duruyor: Savaş, savaş, savaş istiyoruz.
Bay Surge Washington?a gidiyor
Lieberman-Graham ?savaş karşıtı eleştirmenleri? bir grup kaybeden olarak alaya alırken, Petraeus?u ?Amerikan tarihindeki en akılda kalıcı başarılı askeri operasyonları yönetmiş kişi? olarak karşıladı. Söylemedikleri şey ise ?kuvvetlerin geçici olarak güçlendirilmesinin? bitmediğidir. Petraeus?un kendine göre işler tekrar dalgalanmaya başlamadan önce bir nevi ?duraklatıldı?. Yalanla. Yalanlar. Durdur. Daha fazla yalanlar.
Lieberman-Graham Amerikan kazazedelerinde düşüş olduğunda ısrar ederek (?%70 düştü?) ?kuvvetlerin geçici olarak güçlendirilmesini? ?asil neden? olarak etiketledi. Ama nasıl olduğunu açıklamıyorlar. Eski el-Kaide kalelerinin ?özgürleştirilmesi? üzerinde ısrar ediyorlar. Ancak ?Iraklı Müslümanların yetki verdiğini? söylemiyorlar. Aslında Sünni Arap gerillaları üç düşmanla birden (el Kaide, Bağdat hükümeti ve Amerikalılar) savaşmak yerine (%70?lik işsizlik ekonomisinde ayda bir 300 dolar) nakit Amerikan Doları kazanmaya zekice karar verdiler.
Gene ?kuvvetlerin geçici olarak güçlendirilmesinin? başarısının geçen sonbaharda dayatılan Muktada al-Sadr?ın ateşkesiyle doğrudan uygun duruma geldiğinden; ve Bağdat?taki azalan etnik temizlikten (aslında ?surge? başlamadan önce bile Sünni çoğunluktan Şii çoğunluğa dönmüştü) hiç bahsetmiyorlar.
Lieberman-Graham ?Müslümanların Usame bin Ladin?e karşı silahlandığından? bahsediyorlar. İki Nehrin Ülkesinde El-Kaide ? aşırı vahşi olmasına rağmen ? Irak?ta şaşırtıcı bir şekilde 28 milis kuvvetleri arasında önemsiz bir milis kuvvetine sahip. Örneğin yaklaşık 100.000 civarındaki Kürt Peşmergelerle karşılaştırıldığında 3.000?den fazla savaşçı yoktur.
Lieberman-Graham ABD?nin tayin ettiği değerlendirmeleri geçirmek için ABD elçisi Ryan Crocker tarafından (?yoğun baskı altında?) ?teşvik edilen? kıpırdayamayacak durumdaki Bağdat?taki Nuri el-Maliki hükümetine sesleniyor. Üstelik Sünniler yeni Baas kanunu reddetti. Bir sonraki seçimlerde çoğu oy kullanmak için ?teşvik olmamış? durumda (Lieberman-Graham ?milyonlarcasının? oy kullanacağından emin); ortak düşünceleri hükümetin Şii-Kürt özel ilişkisini koruyacağı yönünde.
Lieberman-Graham ikilisinin kutsalların kutsalından biraz bile bahsetmemiş olmaları şaşılacak şey değil: Petrol. Aslında Washington?un dikkate aldığı tek nokta hiçbir ciddi Iraklı ulusalcı parlamento üyesinin onaylamaya kalkışmayacağı yeni Irak petrol yasası. Diğer taraftan, Lieberman-Graham ?Irak ekonomisinin %7 canlanmayla büyüdüğüne? seviniyorlar. Körfezdeki külüstür araba kaçakçıları için iyi ancak %70 işsizlik ekonomisi için değil.
Lieberman-Graham Maliki?nin ?el Kaide?den daha kötü diye itham ettiği Şii milisleri ve suçlu çeteler üzerine gitme siyasi isteğini? övüyor. Burada ilk kez Bush yönetimi ve McCain?in kendisinin Vahhabi, el-Kaide ve Şii İran?ından insafsızca kurduğu baş döndürücü alaşım karşımıza çıkıyor ? bu milisleri ve çeteleri desteklediğinin delili olmadan suçlu ilan edilen İslam Cumhuriyeti.
Lieberman-Graham Irak güvenlik güçlerinin ?önemli gelişme gösterdiğine? inanmış görünüyor. Ne şaşalı söz söylerlerse söylesinler bu ?Iraklı güvenlik güçlerinin? topluca terk edildiği ve Mehdi ordusu ve/veya Mehdi Ordusunun birimleriyle rutin olarak küçük düşürüldüğü Basra savaşının sonucunu değiştiremez. En büyük küçük düşürmen bahsetmeye gerek yok: İran?ın dindar şehri Kum?daki İran Devrimci Birliklerinin (IRGC) Kudüs Gücü kumandanı tarafından Maliki?nin desteğinin arkasından ateşkes bozulmuştu. Washington tarafından terörist diye etiketlenen IRGC aslında barış yapıcılardı.
Durdurulamayan Lieberman-Graham el-Kaide?nin ?Irak ve koalisyon güçlerinin katıldığı bir kampanyayla yıkılmak üzere kuzeydeki Musul şehrinde hala önemli bir ayaklarının kaldığını? söylemeye kadar gidiyor. Asya Times Online tarafından yapılan bu gerçek haber (The other Iraqi civil war (Diğer Irak sivil savaşı), 3 Nisan) Amerikalıların Kürtlere Musul ve çevresindeki bölgeden Sünni Arapları yavaşça etnik temizlemelerine yardım ettiği yönünde.
Suçla, İran?ı Suçla
Lieberman-Graham İran?ı hiçbir kanıt olmadan ?Irak hükümetine ve ABD askeriyesine karşı kötü niyetli ve giderek artan bir savaş çıkarmaya? devam ettiği suçlamaları İran?ın tam şer ekseni yerine konması ve Bush ve McCain?in dış politikasının kalbi olarak gösterilmekte. İranlıların ?ellerinde Amerikan kanı? var ve tespit edilemese de ?üniformalı yüzlerce adamımızın ve kadınımızın ölümünden? sorumlular.
Bu Amerika?nın adını koyduğu ?özel grupların? var olduğuna dair bile delil yok ya da sadece devrimcilerle savaşmada kullanılan uydurmasyon taktikler. Fark etmez. Bush ve McCain?in tüm projesi oldukça açık okunuyor: ?Irak?taki savaşımız İran?ın hakim olduğu bir Orta Doğu?yu engelleme büyük mücadelemizden ayrı tutulamaz.' Bu rejim değişikliğinin kodudur ? eski neo-muhalif ?Gerçek adamlar Tahran?a gider? özlü sözünün yeni ?daha yumuşak? yayılmasıdır.
Lieberman-Graham ?İran ve el-Kaide?den tehditlerin devam ettiğine? vurgu yaptığında ? McCain?in iki hafta önceki (İran el-Kaide?yi eğitiyor) gafının tam olarak bir gaf olmadığının bir kere daha altını çiziyor. McCain?i JFK statüsü ile değerlendirmeye geçenlerde kalkan Lieberman ?John F Kennedy?nin başkanlık törenine başlarken yaptığı konuşmayı özgürlüğün yaşamasını temin etmek için bedel ödemeyi veya yük taşımayı Amerikalıların reddetmesine zorlayan şekilde tersine? çevirerek ?savaş karşıtı siyasileri? suçlamayı başarıyor. Daha sonra alaşım geri dönüyor ? ?el-Kaide ve İran?ın bizi Irak?ta yendiklerini ve hakim olduklarını iddia edebilecekleri? hayali bir dünyanın vesvesesi.
Irak?taki hayati günlük korku için hiçbir şey değişmeyecek. ?gelecek aylarda önemli derecede asker geri çekilmesi? olmayacak, ?siyasi zaman çizelgesi? de olmayacak. Ama daha sonra Lieberman-Graham paralel olmayan kardeşlik zirvelerine yükseliyor ve şunları yazıyor: ?kuvvetlerin güçlendirilmesi sayesinde bugün Irak giderek Usame bin Ladin?in kabusu haline gelmekte: Orta Doğu?nun kalbinde bir Arap ülkesi, hem Sünni hem Şii yüz binlerce Müslümanın el Kaide ve nefret dolu ideolojilerine karşı Amerikan askerleriyle omuz omuza mücadele ediyor.
Bin Ladin sabırlı ? bu durumun kendiliğinden binlerce cihada talip olana mıknatıs olmaya devam edeceğini biliyor. Sünni Arap gerillaları sabırlı olmayı öğrendiler; şu anda nefes alıyorlar, nakit Amerikan doları kazanıyorlar ve sonra Bağdat?ı yeniden almak için uygun zamanda saldırılarını ortaya koyacaklar. ?Yüz binlerce Müslüman? için ? aslında milyonlarca ? ana savaş sebebi el-Kaide değil, Muktada el-Sadr?ın bu Çarşamba günü Bağdat?ta Milyonlarla Yürüyüşe çağırdığı ve sonra iptal ettiği mitingde olduğu gibi ?işgalin çıkarılması?.
Neden aniden iptal edildi? Çünkü geniş Sadr şehri tamamen Maliki ve Petraeus?un ?surge? askerleriyle çevrilmişti. Beş yıl önce bugün birkaç yerel Bağdatlının yardımıyla Saddam Hüseyin?in heykelinin yıkıldığı Firdous Meydanında bir basın toplantısında Sadrcı sözcü Salah el-Ubeydi Muktada?nın milyonlarca destekleyicisinin güvenliğini riske atmayacağını söyledi.
Asia Times Online kaynakları ? aslında Bedr Örgütü komandoları olan ? Irak ?güvenliğinin? 15 ila 35 yaş arasındaki her bekar Şii erkeğinin şehir merkezine girmelerini engellemek için gözaltına aldıklarını teyit etti. Bu aslında tam olarak ?surge? ne manaya geliyor açıklıyor ? Lieberman-Graham?dan bunu kimse duymasa da yoğun popüler baskıdır bu.
Bugün itibariyle beş yıl önce Irak?taki savaş bitti. Hayır: aslında Irak?taki savaş beş yıl önce bugün başladı. Bush yönetiminin ?kendi gerçekliğimizi yaratıyoruz? sözü altında yaşayanlar için Lieberman-Graham yazısı sakinleştiricidir. McCain destekçileri için gidilecek yol haritasının teyididir. Yüz Yıllık Savaş artı ?bombala, bombala, İran?ı bombala?. Ülkeyi ikiye bölen sonsuz savaştan yeterince çeken Amerikan halkının çoğunluğu için ortak akıllarına hakaretten başka bir şey değil.
*Pepe Escobar Globalistan: How the Globalized World is Dissolving into Liquid War (Küreselleşme: Küreselleşen Dünya Nasıl Sıvı Savaşında Çözülüyor) (Nimble Books, 2007) ve Red Zone Blues: a snapshot of Baghdad during the surge (Kızıl Bölge Mavileşiyor: Kuvvetlerin geçici olarak güçlendirilmesi sırasında bir Bağdat enstantanesi) kitaplarının yazarıdır. Yazara [email protected]. adresinden ulaşılabilir.
[1] Iraq and Its Costs, The Wall Street Journal, 7 Nisan 2008.
Bu makale Hale Akman tarafından TİMETURK için tercüme edilmiştir.