HABERTÜRK'te Balçiçek Pamir'in hazırlayıp sunduğu Söz Sende'nin konuğu Cem Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan'dı.
Türkiye'de 25 milyon Alevi vatandaşın olduğunu söyleyen Doğan, Aleviler'in sorununu çözmek için AİHM'e başvurmadığını ve bu sorunların Türkiye'de çözülebileceğini kaydetti. AKP'nin Aleviler için verdiği ve Erdoğan'ın da katıldığı iftar yemeğine de değinen Doğan, hükümetin 6 yıldır 25 milyon vatandaşının elini sıkmadığını ve Berlin'de Erdoğan'ın 'İbadet yeri camidir. İbadet etmek isteyen varsa camiye buyursun' sözlerini hatırlattı.
BARROSO'YU NEDEN PROTESTO ETTİLER?
Doğan, Barroso ve Rehn'in Türkiye'ye gelişini protesto etmelerinin nedenini şöyle anlattı:
'Bugüne kadar AB, AKP'yi himaye etmek amacıyla geçmiş iktidarların ulusalcı olduğunu, bu şekilde birliğe girilemeyeceğini söyledi. Bu şekilde AKP'yi himayelerine almış oldular ve destek verdiler. Şimdi de AKP'ye kapatma davası var. Bu davada mahkeme üzerinde baskı kurabilmek için bu iki isim Türkiye'ye geliyorlar ve AKP'ye sahip çıkıp destek vermeye geliyorlar'
BARDAKOĞLU BAŞBAKAN'I ENGELLEDİ
İzzettin Doğan, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun 'Cemevlerinin ibadethane olması, Aleviler'i Müslümanlık'tan çıkarır' açıklamasının hatırlatılması üzerine ise tepkisini sert sözlerle dile getirdi. Bardakoğlu'nun saygı duyduğu bir insan olduğunu fakat gittikçe saygısını yitirdiğini ifade eden Doğan şunları söyledi:
'Sayın Bardakoğlu, bir din adamıdır ve saygın kişi olmak yerine bir siyasetçi gibi davranıyor. Ve Bardakoğlu emirlerini Türkiye'den değil de S.Arabistan'dan alıyor gibi görünüyor. Çünkü Sayın Başbakan, iftar yemeği öncesi gündeme gelen 'Alevi açılımı' konusunda belki adım atıp o yemekte bazı taahhütlerde bulunacaktı. Fakat, Bardakoğlu bu süreçte Türkiye'den de değil ta Mekke'den bir açıklama yaparak 'Siyasetçiler ve Sayın Başbakan kendi işlerini yapsın, dini konular bizim alanımıza girer' beyanatıyla Başbakan'ın orada söyleyeceği şeyleri engelledi. Büyük ihtimalle Avrupalı liderlerin Türkiye'ye geldiklerinde Erdoğan'a Alevilerle ilgili sorunları sorduğunda, Erdoğan'ın 'şunları şunları yapacağız' demesini önlemek için bahsettiğiniz dünkü çıkışı yaptı. Sayın Başbakan, Aleviler'in olayında artık ötelenemeyecek olan birtakım durumları gördüğünde adım atmak istemiş olabilir. Ama işte bu şekilde engelleniyor'
ALEVİLER'E YÖNELİK BİR ŞANTAJ
'Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu'nun açıklaması Aleviler'e yönelik bir şantajdır. 1945 yılından bu yana yapılan tüm insan hakları anlaşmalarında şunun altı çizilir: 'Devletin inançlarda takdir hakkı yoktur'. Bu konuda AİHM'de de çeşitli ülkelerde yaşanan olaylarla ilgili bu yönde karar alınmıştır. Bu yüzden 'Cemevi şöyledir ya da böyledir. Böyle olursa müslümanlıktan ayrılır' söylemleri fevkalade çirkindir
Bu sözlerle müslümanlığı cami ile özdeş manada kullanıyor. Ancak bir cahil söylediği zaman hoş görülecek bir söylemdir. Şantaj kısmı da şu: 'Ey müslümanlar aman ha siz müslümanız diyorsanız olmaya ki cemevine gidesiniz' diyor.'
Diyanet'e yönelik eleştirilerine devam eden Doğan, 'Diyanet, vahabiliği Türkiye'de sunnilik adı altında insanlara kabullendirmeye çalışıyor' diye konuştu. Doğan, Diyanet'in tüm kadrolarıyla kadının peçeye girmesini ve yavaş yavaş haremliğe doğru itilmesini sağlamaya çalıştığını iddia ederek, bunun bugünkü başkanın ve eski başkanların politikaları olduğunu savundu.
Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, Diyanet'i Türkiye'de laik yapıyı yıpratacak örgütlenmeye kavuşturan kişinin Diyanet İşleri Eski Başkanı Tayyar Altıkulaç olduğunu da iddia etti. Doğan, Altıkulaç'ın şu anda AKP'nin Genel Başkan Yardımcısı olduğunu ve Milli Eğitim Komisyonu'nun başkanı olduğunu söyledi. Doğan, Altıkulaç'ın Milli Eğitim'deki din referanslı kitap basma olaylarının arkasındaki kişi olduğunu iddia etti.
BARDAKOĞLU GİZLİ BAŞBAKAN
Prof. Dr. İzzettin Doğan, Türkiye'de bir değil birkaç başbakan olduğunu savunarak şunları söyledi:
'Biri bizim de bildiğimiz, görünürdeki Sayın Tayyip Erdoğan'dır. Bir tanesi de asıl fiili başbakan Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'dur. Onların muhalefetine rağmen hükümet karar alamıyor ve alamaz. Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanlığı'nın statüsünü gözden geçirmeden, olması gereken yere kondurulmadan, gerekli değişiklikler yapılmadan laik yapıyı ve Cumhuriyet'i koruyamazsınız'
Bu yapının eski başkanlardan Tayyar Altıkulaç döneminde başladığını ve bugüne kadar geldiğini söyleyen Doğan, Türkiye'de laik yapının yıkılıp İslam devleti kurulması için çalışan Diyanet İşleri Başkanları'nın Tayyar Altıkulaç, Sait Yazıcıoğlu ve Süleyman Ateş olduğunu iddia etti. Doğan, bu isimlerin hepsinin şu an hükümette görev yüklenen kişiler olduğunu kaydetti.
SUNNİLER ALEVİLİĞE KAYIYOR
Doğan, Balçiçek PamiR'in 'Cem evlerinden neden bu kadar çekiniyorlar' sorusuna şu yanıtı verdi:
'Çünkü Sunni kesimden Aleviliğe doğru çok önemli bir kayma var. Sunni kardeşlerimiz eskiden Mevlana'nın, Yunus Emre'nin, Hacı Bektaş'ın, Pir Sultan'ın, Aşık Veysel'in Alevi olduğunu bilmiyordu. Türk halkı bunları çok seviyor. Baktılar bunlar da Müslüman. Baktılar ki biz hümanist İslam'ı savunuyoruz. Eğer cem evleri yapılırsa sunni kesim de camiler yerine oralara gider diye korkuyorlar.
Açık söylemek gerekirse şu an camiler boş. Camilerde insan yok. Sadece Cuma günleri biraz cemaat bulunuyor, diğer günler boş. Ama cemevlerinde öyle değil. Cemevlerinde Tanrı'ya yakarma var. Saz ile söz ile bir ibadet var. Kendisiyle başbaşa kalarak iç alemine dalıyor insanlar. İşte bundan korkuyorlar. İnsanların yani sunni kesimin camilerden cem evlerine kaymasından çekiniyorlar'
Cem Vakfı Başkanı'ndan ilginç iddia!
Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, Balçiçek Pamir'e konuştu: 'Bardakoğlu, bu ülkenin gizli Başbakanıdır', 'Diyanet, İslam devleti için çalışıyor'
18 Yıl Önce Güncellendi
2008-04-11 00:21:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara