AK Parti?ye açılan kapatma davasının Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmesiyle birlikte hukuki süreç de resmen başlamış oldu. Davanın, Meclis?te görüşülen ve içinde parti kapatmayı zorlaştıracak hükümlerin de yer alacağı düzenlemelerle aynı döneme denk gelmesi dikkatleri bu yöne çekti. Hukukçular, yapılacak olan düzenlemeye, ?bu dava düşer? hükmü konularak, işin çözülebileceğini söyledi.
İşte davayla ilgili öneriler ve görüşler:
Anayasaya 'bu dava düşer' hükmü konulmalı
Prof. Dr. Mehmet Turhan (Eski Anayasa Mahkemesi Raportörü): Parti kapatma davası açmayı zorlaştırmak gerekir. Yapılacak değişiklikte 'Yüksek Mahkeme'nin önündeki kapatma davaları düşer' diye bir hüküm de koymak gerekir. Bu koyulmadığı takdirde parti kapatma ülkemizde çok sorunlu olduğu için garantisi yoktur.
Uluslararası hukuk dikkate alınmalı
Doç. Dr. Serap Yazıcı (Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi): ?Davanın açılma nedeni AK Parti'nin Anayasa'ya aykırılığın odağı haline gelmesidir. İddianamede yer alan deliller Anayasa'ya aykırılığın odağı haline geldiğini kanıtlamaya yöneliktir. Odak olmanın tanımına tekabül edecek olgusal durumlar yoktur. Anayasa Mahkemesi'nin yeterli unsurların olmadığı gerekçesiyle redetme olasılığı vardır. Ama rededilmediğini üzülerek gördük. Davanın açıldığı ortaya çıkıyor. Davanın başlamış olması, onun esasına geçilerek esasla ilgili karar verildiği anlamına gelmiyor. Esasa ilişkin incelemeler bittikten Anayasa Mahkmesi karar verecek. Odak olmanın gerçekleştiği sonucuna ulaşırsa kapatma kararı verebilecek. Kapatma talebini reddedebilir de. Ya da hazine yardımından yoksun bırakma cezası verebilir. Kapatma kararı verilmiş gibi değerlendirmek doğru değildir. Anayasa Mahkemesi karar verme süreci içinde sadece iç hukuk kurallarını dikkate almayacak uluslararası hukuk kurallarını da dikkate almakla yükümlüdür.?
Bu karar davaya gösterge olmaz
Anayasa profesörü Ergun Özbudun: Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar iddianamenin biçimsel şartlara uyup uymadığına ilişkindir. Dava sürecinin esası hakkında bir gösterge oluşturacak nitelikte değildir. Yapılacak olan Anayasa değişikliği Anayasa Mahkemesi'nde dava sürecini etkileyecektir. Anayasa değişikliği ile parti ka-patma daha güçleştirici şartlara bağlanırsa, elbette Anayasa Mahkemesi bu yeni hükümlere göre karar vermek zorundadır. AK Parti'nin yapmayı planladığı Anayasa değişikliği süreci etkiler. Anayasa Mahkemesi karar anında yürürlükte olan pozitif hukuk kurallarına göre karar verir. Anayasa değişikliği ile parti kapatma daha güçleştirici şartlara bağlanırsa, elbette Anayasa Mahkemesi bu yeni hükümlere göre karar vermek zorundadır.
Meclis her türlü değişikliği yapabilir
Prof. Dr. Hasan Tunç (Gazi Ünv.-Anayasa Hukukçusu): Mevcut anayasal düzende kapatma davası sürerken Meclis'in her türlü değişikliği yapması mümkün. Parti kapatılmasının zorlaştırılması farklı biçimlere büründürülmesi gibi düzenlemeler yapılabilir. Ancak bu siyasî etik açısından tartışma konusu olacaktır. Her değişiklik 'partiye ve davaya özel' tartışmaları ortaya çıkaracaktır. Ama çok da önemli değil. Yasama organı kendi yetkilerini kullanabilir.
Karar Türkiye'yi demokratik dünya dışına itti
Anayasa hukukçusu Kazım Berzeg: Bu karar Türkiye'yi demokratik dünya dışına iten son derece şanssız bir karar. Kararın hukuka uygun olarak kabul edilmesinin mümkün değildir. Bir hukukçu olarak çok üzüldüm. Türkiye'nin AB yolunun bu kararla tekrar kesildiği endişesi içine girdiğimi ifade ediyorum. Türkiye'de çağdaşlıkla, hukuk devletiyle ilgili bütün kavramlar, kuvvetler ayrılığı kavramı, demokrasi anlayışı, maalesef en ileri ölçüde yozlaştırıldı. Demokrasi adına kuvvetler ayrılığı adına, hukuk devleti adına, bürokratik totalitarizm tesis edildi. Türkiye, içine sokulduğu durumdan kurtulabilmek için 10 yıllarını harcamaya mahkum edildi. Demokratik batı dünyasından ve batılı ekonomik sistemden uzaklaştırılan Türkiye'nin ayrıca orta ve uzun vadede çok büyük ekonomik bedeller ödemesi ve gelişmiş ekonomiler safhına katılma imkanını kaybetmesi şartları yaratıldı. Bütün bunlara rağmen hayırlı olsun. Cumhurbaşkanının yargılanması sonucu da yaratılmışsa alınan kararla kararın diğer unsurlarının tamamı gibi Sayın Cumhurbaşkanı ile ilgili yönü de tümüyle anayasaya aykırıdır.'
İade edilebilir
Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Hüseyin Biçen: 'Anayasa Mahkemesi, iddianameyi bir hata varsa düzeltin diye iade edebilir. Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanete yargılanabiliyor, başka konulardan yargılanamayacağı için hakkında iddianame düzenlenemeyeceği görüşü dile getirilmiş sanıyorum. Ancak, çoğunlukla iddianamede bir hata yok, o da incelenebilir denilmiş. Bu dava AK Parti'nin işine yarayacaktır. Türkiye'de ekonomik krizi iddianameye bağlanacaktır. Siyasi anlamda AK Parti'nin önünü açtılar. Dava sonunda AK Parti kapatılmazsa AK Parti'yi kim durduracak? Zamanlama yönünden AK Parti'nin lehine olan bir dava.'
Kapsamlı bir anayasa şart
Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne: ?Cumhurbaşkanı Gül'le ilgili verilen karar sanıyorum tartışmalara neden olacak. Başsavcı AK Parti'nin kapatılması iddianamesini hazırlayarak Türkiye'yi tam anlamıyla bir siyasal sistem krizine sokmuştu. Pandoranın kutusunu devreye sokmuştu. Anayasa Mahkemesi'nin bu kutunun kapağın kapatma ihtimali vardı bunu yapmadı.Bu davayla yargının, yürütme ve yasama üzerinde bir ipoteği oluştu. Bu, arabanın frenini bir başkasına teslim etmek gibi. Bu dava, AK Parti'nin kurumsal kimliğine karşı bir dava değil, yürütme ve yasama organına karşı yargının ipoteğini, tahakkümünü sağlayan bir dava oldu. Yargının bu tahakkümü yüzünden, Türkiye yönetilemeyen demokrasi düzenine tekrar dönüyor. Yapılacak olan tek şey var, bu kilitlenmeyi açmak. Bu sistem krizini aşmanın tek yolu sistem değiştirmek. Bu da Anayasa'nın değiştirilmesiyle mümkün?